0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
415
Okunma
Onu ilk gördüğümde, mavi bir piramit içinde parlıyordu. Etrafa saçılan güzelliği delip geçiyordu hücrelerimi. Aklım almıyordu, ilk görüşte aşk mıydı bu? Aklıma kızıyordum, o kahvesini içerken; her defasında fincana sığmayan taşkın bir gülümsemeyle bakardı bana, yine öyle bakıyordu.
Ama en çok saçları... O kıvırcık saçlar. Sanki başı değil de, yüreği kabarıyordu. Dokunmaya kıyamadığım bir karmaşa, öylesine kendiliğinden, öylesine özgür kuşlar gibi. Tel tel yüreğime göç edişini görmeliydiniz gözümden.
Sonra bir gün, gitti, ansızın. Tıpkı geldiği gibi... Aklım aldı, yüreğim almadı; yüreğime kızdım.
Hala rüyalarımda uçuşur saçları. Uyandığımda elime takılan telini ararım sabahlarımda.
5.0
100% (5)