4
Yorum
25
Beğeni
4,9
Puan
616
Okunma

Her masalın sonunda hep iyiler kazanırdı değil mi? Yolların en ulaşılmazı, aşkların en imkansızı bile buluştuktan sonra yüreklerde ne gam kalırdı ne hasret. Peki ya hiç göremediklerimiz ve görmek iste(ye)meyeceklerimiz? Kader bu süslü satırlarda saklanırken, karanlığın esiri tarafını ne zaman arşa çıkaracaktı?..
Bizim en büyük hatamız neydi biliyor musun?
Hani ilk/lerimizde ben sana, "Bir hayvan olmak isteseydin bu hangisi olurdu?" diye sorduğumda sen, "Asla güvercin olmak istemezdim.." demiştin. Bense nedenini sorduğumda geçiştirmiştin ya.. O ayrılık gecesinde çok düşündüm ve anladım ne demek istediğini.
Çünkü güvercinleri herkes besler, sense herkese gidip sonra bana dönenlerden oldun. Sadece benim yemimden yedin, sadece benim sevgimden beslendin. Sonra uçup gittin birden yüreğimden, kovaladım kovaladım yakaladım seni. Aldım kollarıma, sımsıkı sarıldım kanatlarına. Ama sen küçücük, kıyamam dediğin ellerimi kanatlarını koparacak diye parçalayıp uçtun gittin yamacımdan..
Oysa ben yüreğimde bir aslan yavrusu beslerken yamacında uyuyan bir ceylan yavrusu oldum sevdiceğim. Ama sen yalan söyledin,
bana,
sana
bize..
Hayır, hatalı olan sen değildin
sonuçta koşanı kovalamak hiçbir yüreği bu kadar yormaz,
kaçanı kovalamak sevdirdi belki beni
cesurca
inadına soyunarak
çırılçıplak bırakmışsın beni
ve bendekileri çalıp..
Oysa bizim masalımız, ruhlarımızı esir eden karanlığından ibaretti sevdiceğim...
Rüya
5.0
88% (7)
4.0
12% (1)