Nice saçı başı dağınık kimsenin şekil olarak şekil olarak kıymet vermeyip basit gördüğü insanlar vardırki Allaha yemin etseler Allah onları yalancı çıkarmaz istediklerini verir

Hz Muhammed

Bera b Malik Neccaroğulları kabilesinden değerli ve erdemi ile meşhur sahabe Enes b malikin kardeşidir Hudeybiyede Hz Resûlullah a biat ederek İslam ordularının yanında saf tutarak pek çok savaşta yer almıştır onun Hz Resullulahın yanında olmadığı tek gazve Bedir Gazvesidir Hz Ebubekir sahte peygamberlerle cihat edip onları yere serdiğinde o sahtekarlara imanın ilk kılıcını saplayan sahabelerden biriside Bera b Maliktir yara almadığı hiç bir gazve ve savaş yoktur hatta sahte peygamber Müseylim ile yaptığı savaşta Bera içeriye giriş imkanının olmadığı esnada mızraklar ve havaya kaldırılan kalkanlara bağlanarak kalenin içerisine fırlatıldı Allahu Ekber diyerek düşmana korku ve gazap olduğu bu vakitte tam 80 yarası vardı savaş onun sayesinde kazanıldı onun yarasını sarmak için Allah Teala diğer bir Mücahid ve yenilmez bir kale olan Halid b Velidi görevlendirdi Hz Ömer devrindede fetihlere katılan ve düşman safına ilk önce atılmaktan geri durmayan bu sahabe olağanüstü cesaret sahibi idi ancak cesaretinin diğer müslümanlara zarar vereceğini düşünen Hz Ömer onu hiçbir savaşta kumandan tayin etmemiştir

Bera b Malik güzel sesli idi savaşta ettiği nağmeler ile Muhammedi orduyu coştururdu nice İslam düşmanını öldüren bu kahraman sahabe için Hz Muhammed buyurdu ki saçı başı dağınık insanlar vardır eski elbiseler içinde oldukları için kendilerine önem verilmez dikkate alınmaz oysaki onlar dua etseler duaları geri çevrilmez ve Allah Teala mutlaka onlara cevap verir isteklerini kabul eder evet demekki elbiseye değil içindeki insana bakmak gerekiyor işte bu öyle bir sahabe idiki savaşta zafer isteyen mutlaka onun yanına gelir ve dua etmesini isterdi peygamberimizin övgüsüne mazhar olanlardan eylesin Cenabı Hak İslam ümmeti Peygamber övgüsünü alan bu sahabede atılganlığı ve korkusuzluğu ile nam salmış ve Tüster muhasarasında şehadete kavuşmuştur Mevlâna çok sayıda düşmanın ve kafirin canını alan bu sahabe için onun halinden esinlenerek pek çok menkıbe bırakmıştır ve onun için şu sözleri etmiştir bilmem işittin mi Hz Ömer zamanında pek lâtif çeng çalan bir çalgıcı vardı bülbül onun çenginin sesinden kendinden geçerdi o güzel sesi dinleyelerin neşesi artardı

Hangi hoşluk vardır ki sonunda nahoş olmasın hangi tavan vardır ki yıkılıp yerlere serilmesin

Mevlâna

Mevlanadan rivayetle şöyle anlatılır Yalvarış ve yoksullukta kendini ölü yap ilahi aşk uğruna kendini öldür ki İsa nefesi seni diriltsin güzel ve mübarek hale getirsin toprak ol ki senden rengarenk çiçekler yetişsin yıllarca gönül yaralayan taş oldun bir zamanda toprak ol Hz Ömer zamanında bülbülleri kendinden geçiren bir zat vardı O güzel sesi ile meclisleri süslerdi o öyle çalgıcıydıki dünya onun sayesinde neşeyle dolmuştu aradan nice zaman geçti her yükselenin bir alçalma zeval bulma çağı olduğu gibi her doğan büyür doğar ve ölür her zenginin fakirlik anı vardır o adamında güzel sesi çatallaştı yüksek çıkan sesi kısıldı manayı dışta bedende arayanlar insanın özünü görmeyip dışına bakan dostları yanından uzaklaştı ve adam bir başına kaldı çalgıcı ihtiyarlayınca muhtaç bir hale düşünce niyaz ile başını secdeye dayadı Allahım bana çok ömür verdin benim gibi nice değersiz kuluna lütfettin nimetlendirdin günah işledim nimetimi eksiltmedin ben bugün çengi senin için çalacağım ücretimi yalnız sen verirsin ben seninim diyordu adamın ihtiyarlık çağında aklı başına gelmişti ve duaya yeni başlıyordu


Allahım bana çok ömür ve mühlet verdin benim gibi değersiz bir kula nice lütufda bulundun yetmiş yıl günah işledim bir gün olsun nimetimi kesmedin artık kazancım gücüm yok yalnız senin için çalışacağım

Mevlana

Adam çengi sırtladı Allaha sığınarak güzel nağmelerle Cenabı Hakka yöneldi tövbe kapısı açılıyordu insan 99 adam öldürse tövbe kapısı yinede açıktır ancak sürekli giriş çıkış yaparak tövbe kapısını oyuncak haline getirmemek her tövbe edenin vazifesi idi kulunun tövbesini duyan o yüceler yücesi tövbe ile ölen tekrar dirilsin diye Hz Ömeri vazifelendirecekti çengisini sadece Allah için çalan adam ücretimi Allahtan isterim o kendisine yönelen kalplere kerem ihsan ederek baygınlık ile yere düştü bu esnada Hz Ömer Haktan bir ses duydu bu doğruya çağıran en güzel sesti Ey Ömer kulumu ihtiyacını karşıla onu selamete ulaştır diyordu Hz Ömer Hakkın sesi ile ürperdi titredi keşke Hakkın sesi hepimize bir titreyiş ve ürperti versede haktan dönenlere tekrar nasip olsa tekrar o Hak yoluna dönüp selamete ulaşmak zor yollardan geçen zorluklar ile sınanan Hz Ömer mezarlık yanına geldi ne nurlu bir çehre nede gülden bir sima vardı karanlıklar içinde bir sima vardı O da Hz Ömer gibi idi Karanlıklarda kalmış fakat Kuraanın o bülbülleri ağlatan sesi ile kendine gelmişti kılıcını islamiyet dışı hizmetlere adayan Hz Ömer en sonunda hidayetlere ulaşmıştı bugün ise O görevli idi insanları selamete ulaştırmak için


Ey Rabbim Ey ihsan ve vefa sahibi Allahım cefalarla suçlarla geçen ömrüme sen acı Allah bana öyle bir ömür verdiki bir gününün kıymetini Bile kimse bilemez

Mevlana

Hz Ömer Allaha dua ile ağlayan adamı görünce zifiri Karanlıkta onun yanına geldi yaşlı adam şöyle diyordu Ey Allah ile arama giren perde beni haktan saptıran yüzümü kara ettin Rabbim ömür verdi kıymetini bilmedim bana verilen nefsi boşa heba ettim gönlümdeki o hoş güzel ekinler nice nimetler kurudu nefesim tükendi şimdi son vakitte dönülmez akşamın ufkundayım vakit geçiyor kabre varıyor gençlikte vaktinin kıymetini bilmeyen kabir kapısına adım attığında gençliğinin boşa gittiğini anlıyor Hz Ömer tövbe adamın haline gıpta etti el uzattı dediki senin ağlaman aklının yerinde olduğunun belirtisidir gelecekten korkup rızık endişesi senin ile Allah arasına perdedir Aklını Rabbine teslim eyle o seni uykudan uyandırır nimetsiz bırakmaz zamanı Rabbine emrine ver işte o zat çok geçmeden Ruhunu zenginleştirecek canı gidecek nefsini yerle bir edecekti bu zat çok geçmeden Hz Muhammed ile gaza ve seriyyelere katılıp Rabbini mahçup etmeyecektir kalp dünyanın en sert madenidir ancak kendisine tesir edecek bir ateş görsün bambaşka bir hal alır en değerli cevher haline gelir o halde kalbinizi sevgi ateşinde ezin nefsinizi Rabbinizin yolunda öldürün bir elmas olun