0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
238
Okunma
Ahlakın, insanların şerlerinden korunmak için toplumsal bir yutturmaca olduğunu düşünüyorum.
Belki cümle biraz sert oldu; ama yaş ilerledikçe, insanların ahlak dedikleri şeyi ne kadar ustalıkla kendi menfaatlerine göre yonttuklarını görünce insanın dili doğal olarak sertleşiyor.
Ahlak en basit haliyle “iyi olmaktır”. İyi olmak nedir dendiğinde ya cevap verilmez ya da genel birkaç örnek verilir. Oysa iyilik kimin işine yaradığıyla bağlantılıdır.
Mesela çarşıda pazarda kısa etek ya da dar pantolon giydi diye bir hanıma mırıldanan yaşlı yobaz, pazarda domates alırken “Biraz fazla koydun hemşerim” demez. Okullarımızda sigara içen öğretmenin bir öğrencisine “Yakışıyor mu sana” demesi de böyledir. Yani ahlak insanların kendilerine değil, başkalarına tuttuğu aynadır: Onları kontrol etme aracıdır.
Genel kültürümüz “Nasıl iyi olunuru” değil, başkalarını nasıl suçlarızı öğretiyor. Karanlıkta duran insanın başkalarının ayıplarına fener tutması gibi bir şey.
Biraz daha ileri gideyim: Biri “Bu ahlaka aykırı” dediğinde aslında “Bu benim düzenimi bozuyor” demek istiyor. Bu yüzdendir ki toplumun ihtiyaçları değiştikçe ahlak anlayışı da değişiyor.
Ahlak; ayıpla, günahla da ilişkilendiriliyor. Dikkat edilirse günaha maruz kalanlar hep sıradan insanlarken, ahlak prensiplerini koyanlar ise hep iktidarlar oluyor.
Demek ki ahlak bizi gerçek kötülüklerden korumuyor; kimin elindeyse ona göre şekil değiştiriyor.
Ahlakın tümden gereksiz olduğunu savunmuyorum. Mazlum susarken kulakların kapanmaması; yani ahlakın herkesin ortak zemini olması gerekir. Dayatmayla değil hissetmeyle. Belki ahlak yerine vicdanı hatırlamak gerekir.
Yazımın başında ahlak bir yutturmacadır demiştim, bir kabulleniş; bu yutturmacanın da elbet faydası var, insanlar nispeten de olsa bir birlerine zarara vermekten çekinebilir. Çoğunlukla kendimize yontsak da ahlakın varlığı bize huzur verir.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Ahlakı, başkalarına bakarak değil; içimizden geçen karanlığa dürüstçe bakarak başlatabiliriz. Şayet kendimize dürüst olabiliyorsan, belki yutturmacadan geriye biraz hakikat kalır.
Seddar/Mersin 01.07.2025