0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
214
Okunma
Memleketimizde siyaset, genellikle derin ideolojik ayrımların ve güçlü liderlik figürlerinin etkisi altında şekilleniyor. Ülkede milliyetçilik, İslamcılık, solculuk ve Kemalizm gibi çeşitli ideolojiler önemli bir rol oynuyor. Bu farklı ideolojileri temsil eden partiler arasında yaşanan rekabet, siyasi tartışmaların ana gündemini belirliyor. Seçimler, bu ideolojik farklılıkların en belirgin şekilde ortaya çıktığı ve partilerin birbirleriyle rekabet ettiği en kritik dönemler olsa da demokrasiye zarar verecek şekilde çalkantılı geçiyor. En azından bu durum bizim ülkemiz için öyle.
Son yıllarda siyasi kutuplaşmanın artması, toplumsal konular ve ekonomi politikaları gibi alanlarda atılan yanlış adımlar, siyasi partiler arasındaki uçurumu daha da derinleştiriyor. Bu durum, kamuoyunda da keskin ayrışmalara yol açarken sosyal çürümeye de maruz bırakıyor. Önemli yasal düzenlemeler, dış politika hamleleri ve ekonomik kararlar, genellikle hem iktidar hem de muhalefet tarafından sert eleştirilere veya güçlü desteklere maruz kalıyor. Bu dinamik, Türkiye siyasetini oldukça hareketli ve tartışmalı hale getiriyor. Herhalde siyasetin bu kadar hoyratça kullanıldığı bir ülke dahi yok dünyada. Ekonomi, atılan doğru adımlarla bir şekilde düzelebilir ama sosyal çürümenin önüne geçmek pekte mümkün olmayacaktır. Suç oranlarının artışı, yolsuzluğun yaygınlaşması, toplumsal bağların zayıflaması ve dayanışma duygusunun giderek kaybolması durumu devam ettiği sürece çürümeye ve sonrasında yok olmaya mahkum olacağız. Bizim ülkemiz dünyanın en güzel coğrafyasına sahip ve ayrıca dünyanın merkezindeyiz. Daha ne isteyebiliriz bilmiyorum. Umarım bu kaotik durumdan en kısa sürede kurtuluruz. En azından umut ediyorum. Ne demişler umut fakirin ekmeğidir. :)
Yaşanabilecek bir Türkiye umuduyla sağlıcakla kalın.
5.0
100% (2)