YARIM EKMEK ARASI DÖNER
Bundan yaklaşık iki yıl önce ( 2023 yılı gibi) Bursa’nın Nilüfer ilçesinde Üçevler Mahallesinde halen ekmek arası dönerci olarak ticaret hayatına devam eden Musa Işık’ a ait Paşa Döner dükkanına yaklaşık 11- 12 kişilik bir grup lise öğrencisi gelir. Bir öğrenci hariç bütün öğrenciler yarım ekmek arası döner ve ayran siparişi verir. Firma sahibi Musa Usta dönerleri hazırlamaya başladığında öğrenciler kendi aralarında şakalaşıp konuşurken bir öğrencinin bu şakalara karışmadığını ve sipariş vermediğini fark eder. Musa Usta bütün öğrencilere sipariş verdikleri yarım ekmek arası dönerlerini ve ayranlarını hazırlayıp verir. Bu arada sipariş vermeyen öğrenciye de göz kırparak yarım ekmek arası döner ve ayranı uzatır. Öğrenci sipariş vermediği için şaşkınlık geçirir, kısa bir süre almak istemez ve tereddüt eder. Tam bu esnada Musa Usta öğrenciye tekrar göz kırparak “ Sen bana sipariş için iki yüz lira vermiştin değil mi.” Der ve hemen öğrencinin avucuna nerdeyse üç döner parası kadar parayı sıkıştırır. Öğrenci ne diyeceğini bilemez. Şaşkındır. Mahcuptur. Ama Musa Usta öğrenciye bir kere daha göz kırpar, başını hafif eğerek selam verir ve durumu diğer öğrencilere hissettirmez. Dönerlerini yiyen öğrenciler dükkandan ayrılırlar.
Ertesi sabah Musa Usta her zamanki vakitte dönerci dükkanını açar. Aradan bir-iki saat geçer. Dükkana oldukça kibar bir adam gelerek selam verir. Musa Usta gelen müşterinin selamını alıp tam da ne sipariş vereceğini sormak üzereyken gelen kişi:

- Dün buraya lise öğrencileri gelmiş ve Siz bir öğrenciye sipariş vermediği halde yarım ekmek arası döner ve ayran verip bir de iki yüz lira verdin diyerek üstüne para vermişsiniz, doğru mu. Der.
- Siz bunu nereden biliyorsunuz. Der Musa Usta.
- Ben o öğrencinin babasıyım. Der.
- Yaa öyle mi.. çok memnun oldum. Der Musa Usta.
- Bir hatamız olmamıştır inşallah. Der.
Öğrencinin babası da:
- Yok ne hatası ben de bu tavrınızdan dolayı çok memnun oldum ve Sizinle tanışıp tebrik etmeye geldim. Der.
- Teşekkür ederim eksik olmayın. Der Musa Usta.
Bu defa öğrencinin babası Musa Usta’ya:
- Dün oğluma evden okula çıkarken harçlık vermeyi unutmuşum. O da cebinde parası olup olmadığını kontrol etmeden evden çıkmış ve arkadaşlarıyla okul dönüşü Sizin döner dükkanınıza gelmişler. Son anda cebinde parası olmadığını fark etmiş ama hem arkadaşlarına da hem de Size bir şey diyememiş. Siz, oğluma yarım ekmek arası döner, ayran ve para üstü verince ne diyeceğini bilememiş. Şaşırmış. Susmuş kalmış. Akşam okul dönüşü evde bize bu olanları anlatınca biz de ailece çok şaşırdık ne diyeceğimizi bilemedik. Demek ki bu devirde hala böyle insanlar da varmış dedik. Tanımadığınız halde oğluma yaptığınız bu iyilik asla unutulacak gibi değil. O yüzden hem tanışmak hem de teşekkür etmek için geldim. Der.
- Estağfurullah. Der Musa Usta. Ve devam eder.
- Ben herkesin yapması gerekeni yaptım.
- Olsun. Der öğrencinin babası.
- Sizin bu tavrınız takdir edilecek bir durum. Aslında bir çok güzel hasletlerimizi bizler maalesef unuttuk. Ne kadar güzel bir davranış sergilemişsiniz. Sizden bir ricam var. Diyerek Musa Usta’ ya beş bin lira verir.
- Nedir bu beş bin lira ne olacak. Der Musa Usta.

- Oğlumun benim yüzümden düştüğü durum gibi, dükkanınıza döner yemeğe gelen birileri olursa bu beş liranın yettiği kadar gelenlere ikramda bulunun. Der.
- Musa Usta parayı alır ve gereğini yerine getirir.
- Şu iki şahsın davranışlarının güzelliğine bakın, gerçekten yürekten alkışlanmayı hak etmiyorlar mı.
- Alın işte ders alınması gereken yaşanmış gerçek bir öykü.
- Bir an şöyle düşündün de..
- Yüzyıllar öncesinde ecdadımız vakıflar kurarak göçmen kuşların su içmek için konakları yerlere aç kalmasınlar diye buğday, arpa, mısır vs. dökerlermiş.
- Sabahleyin siftah yapan esnaf, gelen müşterisine diğer alacaklarını vermez komşu esnaf arkadaşının da siftah yapması için komşusuna gönderirmiş.
- Maddi durumu iyi olanlar bilhassa ramazan ayı geldiğinde mahalle bakkalına gider ZİMEM DEFTERİ denilen borçların yazılı olduğu defterden gelişi güzel birkaç kişinin ya da defterdeki tamamının parasını ödeyerek borçları sildirirmiş.
- SADAKA TAŞI denilen içi oyuk taşa kimse görmeden birileri para koyarmış, akşam olunca da ihtiyaç sahipleri de yine kimse görmeden oradan ihtiyaçları kadar para alırmış.
- * Bundan 3 yıl önce Dikkaldırım Taksi Durağındaki şoförler çay içmeye davet etmişlerdi. O esnada durağa yolcusunu indirmiş bir taksi geldi. Arabanın arka camında boydan boya “ ŞEHİTLERİMİZİN BİRİNCİ DERECE YAKINLARINA BU ARABA ÜCRETSİZ.” Yazıyordu. Şoförü yanımıza davet ettim ve konu hakkında bilgi aldım. taksinin sahibi Kars’lı bir vatandaşımızmış. Şoförden taksinin sahibinin telefon numarasını alarak kendisini bu vefa duygusundan ve örnek davranışından dolayı tebrik ettim. Hem Bursa Valimizi hem Emniyet Müdürümüzü hem de Şoförler Cemiyetini arayarak bu vatandaşımızın bu örnek davranışından dolayı ödüllendirilmesi için öneride bulundum.
- Elbette bu güzel örnekleri çoğaltmamız mümkün.
- Geriye dönüp bakıyorum da ne kadar güzel hasletlerimiz varmış. Ama üzülerek söylüyorum sanki ağır ağır unutuyoruz galiba. Yapmamız gereken tavır ve davranışlar aslında böyle olmalı. Çağımızın kirleriyle kirlenmiş, paslanmış yüreklerimizi bugünkü tabirle bir güzel resetlesek ve yeniden ecdadımızın uygulamaları ile yüreklerimize format attırsak nasıl olur.. dünyamız ne kadar güzel olur, insanlar nasıl mutlu olur. Çoluk çocuk demeden yapılan katliamlar, canice ölümler belki son bulur, insanların başına bombalar, kimyasal silahlar yerine güller atılabilir belki böyle yapılsa. Ve dünya nasıl yaşanır bir hale gelir.
- Evet Musa Usta bize güzel örnek sergiledin.
- Musa Usta’ nın Paşa Dönerde’ ki yarım ekmek arası döner, ayran ve iki yüz liranın üstü ile öğrencinin babasının davranışındaki örneğe toplum olarak ne kadar da çok ihtiyacımız varmış bir kere daha farkına vardık.
- Bu iki davranış sahiplerinin yüreğinden öpmek lazım.
- Ben öpüyorum..
- Musa Usta ile beni tanıştıran Uluslararası Turan Teşkilatı Başkanı Sevgili Kardeşim Ziya Kılıç’ a çok teşekkür ediyorum.
- Yazıma konu olan Musa Usta ile Ziya Kılıç’ ın Oba Çadırın önünde fotoğraf çektirip bir anımız olsun istedik.
23.06.2025 / 01.57
Faruk ANBARCIOĞLU