0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
375
Okunma
Hayatımın 45 yılına dönüp baktığımda, büyük bir kısmının sıkıntı, stres ve şanssızlıklarla dolu geçtiğini görüyorum. Sanki üzerimde kara bulutlar hiç eksik olmamış gibiydi. Ama tüm bu zorluklara rağmen, 2006 yılında evlendim ve şimdi 16 yaşında bir oğlum var. Belki borçlarım çok, başımı ağrıtan bir sürü maddi yüküm var, ama en azından bir ailem var. Bu, sahip olduğum en büyük zenginlik ve beni ayakta tutan en önemli şey.
Yaşadığım her kötü tecrübe, beni bugün olduğum dirençli insana dönüştürdü. Her düşüşte yeniden kalkmayı, her zorlukta bir çıkış yolu bulmaya çalışmayı öğrendim. Oğlumun varlığı, hayata daha sıkı tutunmam için bana sonsuz bir neden veriyor. Tüm bu yaşanmışlıklar, bana hayatın ne kadar acımasız olabileceğini ama aynı zamanda sevgiyle ve azimle her şeyin üstesinden gelinebileceğini öğretti. Tecrübe denilen şey tam da bu olsa gerek; düşe kalka olgunlaşmak, yaralı da olsa ayakta kalmak.
Hasılı pes etmek, bir nevi intihar etmek demek. Her yaşadığınız sıkıntıda ve problemde bu sözü aklımıza getirelim ki bizi tetiklesin ve her seferinde ayağı kaldırsın. Biz bencil insanlar değiliz. Ne kadar kendimiz için yaşıyorsak, bir o kadar da sevdiklerimiz ve ailemiz için yaşıyoruz.
Not: Tecrübe; deneyimlerden süzülmüş akıldır.
5.0
100% (2)