Bilirim ki her güzel günün içinde, sadece onu yaşayanın bilebileceği, kişiye özel zenginlikler saklıdır. Bu zenginlikleri ancak sizler yaşadığınız için bilirsiniz. Ve özellikle bilmenizi isterim ki, bana hiç uzak olmadığınız, hep yan yanaymışız gibi hissettiğimizi unutmayın.
İnsan hayatta ne ister diye sorulduğunda, dünyalık hiçbir mal, mülk istemedim. Hep çocuklarımın mutluluğunu, huzurlu bir hayat sürmelerini diledim. Bu yüzden asla aç gözlü olmadım. Ben, "muzun nasıl yenileceğini bilmediğim için sevmiyorum" diyen biriyim, yani yokluklara rağmen aç gözlü olmadım.
Elimden geldiğince, yaşadıklarımı sizlerin yaşamaması için mücadele ettim. Bugün geriye dönüp baktığımda çok şey geliyor aklıma, odalar artık boş ama varlığınız her yere öyle güzel sinmiş ki, anlatamam.
İnsanoğlu bu hayattan hep hayırlısını, güzelini ve huzurlu bir mutluluğu ister. Gözlerinizdeki ışıltı hiç sönmesin diye çok dualar ettik, zamanında zamansız olumsuzluklar yaşadık, kayıplarımız oldu, eksildik ama büyüdük, sizlerle birlikte.
Bazen düşünüyorum da... Acaba siz mi bizi büyüttünüz yoksa biz mi sizi?
Canım oğlum, canım kızım, dünya bir yana siz bir yana... Nerede olursanız olun, hep yanınızdayız. Mesafeler sadece sıradan bir engeldir. Rabbim size can sağlığı versin. Siz mutlu olursanız, uzakların aslında yakın olduğunu fark edersiniz. Hayatının büyük bir bölümünü dışarıda yaşamış biri olarak söylüyorum bunu.
Yaşadıklarımız, yaşadıklarımızdan öğrendiklerimiz, hissettiklerimiz, anılarımız ve yarınlara ertelediğimiz hayallerimiz var. Varlarımızla, yoklarımızla yürüdüğümüz bir hayat...
Size bir kitap yazsam bile, size olan sevgimi tam olarak ifade edemem. Çünkü bu dünyada sizin karşınıza konacak hiçbir eşdeğer yok.
Her zaman yanınızda olduğumu bilmenizi isterim. Bu vesileyle sizi öpüyorum, tekrar öpüyorum, bir kez daha öpüyorum.

Garip bir ben, "Babanız."
*
Mehmet Demir
16624