Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
hayalihanım
hayalihanım

BÖLÜM 14

Yorum

BÖLÜM 14

( 1 kişi )

0

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

163

Okunma

BÖLÜM 14

Jülide “Şiir okuyup, denize atlamak nedir yahu? Kocaman adam, çocuk gibi hareketler yapıyor. Jale ben vazgeçtim. Sana daha olgun biri lazım.” dedi. Jale “Şiir mi okudu? Ne zaman oldu bu? Ben hiç duymadım.” Jülide “Bir ara durup dururken denize atladı, daha sonra beraber yüzdünüz. Denize atlamadan önce onunla uzun uzadıya edebiyattan konuştuk. O zaman bana şiir okudu. Yazmayı da çok seviyormuş. Siz denizde yüzerken uyuyakalmışım sanırım, deniz insanı yoruyor.” dedi. Jale “Çocuk gibi olup olmaması beni ilgilendirmez. Aşka ayıracak vaktim yok. Bir gün sonra işbaşı yapacağım.” dedi. Jale de en az Jülide kadar yorgun hissediyordu. Mete örümceği evinde beslemeye karar verdiği için Jale bu akşam yatağında rahatça uyuyabilirdi fakat bu sefer de içinde henüz anlam veremediği farklı bir hisle yatağına uzandı. Jale’nin gözleri kapının yanında ayakta duran Jülide’nin kafasına diktiği su bardağından ayrılıp ışığı kapatan eliyle buluştu. Karanlığın odaya çökmesiyle gözlerini kapatmış gibi hissetse de gözleri açık halde boşluğa bakıyordu. Bir sağa bir sola dönüp bir türlü uyuyamadı. Uyumak için gözünü kapayıp kendini uykunun kucağına bıraktıysa da huzuru bulamadı. Uykusunun kaçtığını anlayınca su içmek için yataktan kalktı. Yavaş adımlarla alt kata inen merdivene yöneldi. Bahçenin içinden bir gölge geçti. Jale bir süre duraksadıysa da bunun bir göz yanılsaması olduğunu düşünüp merdivenden inmeye devam etti. İçinden bir ses bu karartının bir hırsız olabileceğini söylüyordu. Yazlık da hırsızın ne işi vardı? Evin içinde kurbanlık etten başka çalacak bir şey de yoktu. Zihninden geçen düşüncelere kendi kendine güldü. O anda bahçeden bir ses geldi. Sanki biri merdivenden ceviz ağacının arkasına yürümüş, ağacın arkasına saklanmıştı. Yavaşça ceviz ağacına doğru yürüdü. Karanlıkta ona bakan şaşkın gözlere yaklaşmasıyla, baykuşun sesini duyup irkildi. Mutfaktan döndüğünde baykuş yerinde yoktu, üst kata çıkıp yatağına uzandı.
Gözüne uyku girmiyordu bu nedenle uzunca bir süre uyumak için çabalaması gerekti, tam pes edip yataktan kalkacağı sırada kapıyı birinin zorladığını duydu. Anahtar sesiyle irkildikten sonra ilk aklına gelen şey aşağıdaki gölgenin bir hırsız olduğu, şimdiyse üst kata gireceği oldu. Alt kattın kapısını kırmış, üst katın yedek anahtarını almış ve şimdi de kapıyı açmaya çalışıyordu. Kapı açılıp duvara çarptığı anda koridordan yavaş adımlarla biri yürümeye başladı. Korkusuna karşı koyup ayağa kalktı, ailesini korumalıydı. Yan odanın zorlanıp açılmasıyla kalkıp koridora yöneldi. Bereket Ana pencereye doğru yürüyordu. Derin bir oh çektikten sonra onu uyandırıp alt kattaki yatağına götürmek için harekete geçti. Bereket Ana uyurgezer olduğundan Jale onun böylesine garip hareket etmesine alışıktı. Yanına gittikten sonra, “Bereket Ana uyanır mısın? Yine uykulu bir halde evde dolaşıyorsun. Bereket Ana hadi uyan, Bereket Ana!” dedi. Bereket Ana, “Kızım tavanda örümcek var, görmüyor musun? Kocaman baksana şuna! Yüzüme bakma yüzümde değil. Bak tavanda, işte orada! Örümcek ağlarını üzerimize örüyor! Allah’ım sen yardım et! Sen koru bizi!” dedi. Jale boş tavanda örümceği aradıktan sonra tekrardan Bereket Ana’yı uyandırmak için çabaladı. Sese uyanan babası, komodinin üzerindeki lambayı açtıktan sonra sinirli bir ses tonuyla, “Gece gece ne bu gürültü!” dedi. Yuvarlak çerçeveli numaralı gözlüğünü taktıktan sonra netleşen görüntünün etkisiyle hafif bir tebessüm etti. Hikmet yanlarına yaklaşıp onu hafifçe sarsarak, “Ah, anne ah! Yine mi gezindin sen. Hadi uyan canım benim.” dedi. Bereket Ana kısa bir süre şaşkınlıkla etrafa bakındıktan sonra, “Bu saatte burada ne yapıyorsunuz? Hadi çocuklar uyuyun artık saat geç oldu. Hadi herkes yatağa, Jale kızım ne yapıyorsun? Neden uyumadın sen?” dedikten sonra Jale’nin kolundan kurtulup sanki hiçbir şey olmamış gibi koridordan geçip gitti.

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Bölüm 14 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bölüm 14 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BÖLÜM 14 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL