0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
348
Okunma
Mona Roza, ulaşılmaz bir aşkın, imkânsız bir sevdanın timsalidir. Şair, sevgiliye dokunamaz ama onunla duyguda bütünleşir. Şiirin ana ekseni, “hasret” ve “tefekkür” arasında salınır.
Lirik, içe dönük ve yalvarıcı bir tonu vardır. Sezai Karakoç’un sembollerle kurduğu duygusal evren, hem bireysel acıya hem de varoluşsal sorgulamaya kapı aralar.
*Tekrarlar ve imgelerle örülü, nazım birimi olarak serbest ama ahenkli bir yapıya sahiptir. “Gülhane Parkı”ndan “kamelya çiçeği”ne kadar her imge, sevgilinin siluetini taşıyan bir metafor gibidir.
MONA ROZA’NIN DUYGUSUNU çağrıştıran bir şiir Paylaşalım:
ADINLA BAŞLADI SESSİZLİK
Her harfi içime sığmayan bir dua gibi.
Ben seni yazmadım hiç,
Ama her satırım sende yarım kaldı.
Gözlerin, bakmadığım aynada kaldı,
Sesin, duymadığım en eski şarkıda…
Bir kere bile “gel” demedin,
Ben bin kez gittim kendimden sana.
Yürüdüğüm yollar hep sana varmaz,
Ama dönüp durduğum sokaklar seninle başlar.
Bir köşede unuttuğun tebessüm
Hâlâ yüreğimin üzerinde ağırlık yapar.
Deseler ki “aşk ne demek?”
Seni sessizce beklemek derim.
Çünkü aşk, kavuşmak değil her zaman—
Bazen hiçbir yere varmayan bir duadır,
Gecikmiş bir gözyaşıdır,
Sonsuza ertelenmiş bir vuslat…
N. ALPEREN
“Beklemek mi, Susmak mı?”
Sevda, ya bir rüzgâr gibi esip geçer
ya da bir taş gibi içinde ağırlaşır.
Peki aşkı büyüten nedir?
Bekleyişin sonsuzluğu mu,
yoksa susmanın derinliği mi?
Ben seni bekledim,
her gelişinde gitmeni bilen bir dua gibi.
Adını anmadım, çünkü her harfini sustum içimde.
Zaman geçti, takvim değil
gözlerimdeki kırışıklık tanıdı seni.
Ne bir ses geldin, ne bir iz…
Ama yüreğime gidişin
sanki bin kez geliş gibiydi.
Aşk mı büyüdü bende?
Belki de ben, aşkın susan hâli oldum—
bir ömür konuşmadan seni bekledim.
N. ALPEREN
ADINI HİÇ ANMADAN SEVDİM
“Bu şiir, Sezai Karakoç’un sessizlikle örülü sevdasına, ‘Mona Roza’nın izinde yazılmış bir saygı duruşudur.”
Adını Hiç Anmadan Sevdim
Adını hiç anmadan sevdim,
ne kalem bildi, ne kâğıt öğrendi.
Sadece yüreğimdi şahidim—
her çarpışında sen yazılıydı.
Gözlerim sana dokunmadı,
ama her bakışta senin yokluğun vardı.
Sokak lambalarında kaldın çoğu gece,
gölgen, adını unuttuğum her cümlede uzadı.
Dualarda senin adın yoktu,
ama en çok sana çıktı ellerim.
Bir selam bile gelmedi belki,
ama ben sustukça
bir ömrü konuştum içimde.
Adını hiç anmadan sevdim…
çünkü bazı sevgiler
yalnızca sessizliğin
dilini bilir.
Ve ben, o dili
senden öğrendim.
N. ALPEREN
NOT: Sezai Karakoç’un şiirinde sevda çoğunlukla sessizlikle, içe kapanıklıkla, söylenemeyenle örülüdür. “Adını Hiç Anmadan Sevdim” dizesi, tıpkı “Mona Roza”daki "sen uzakta bir çiçek" hissiyatı gibi, ulaşılamayan ama yürekten var olan bir sevgiyi anlatır.
5.0
100% (5)