1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
307
Okunma
Hani o gün şakayla karışık,"Eğer ben ölürsem sen duygusuzsun çok ağlamazsın" demiştin ya baba.İkimizinde en büyük yanılgısı buymuş meğer.Hani hep derdin ya baba,"Ben gece-gündüz sizin sırtınız yere gelmesin,bir iş sahibi olun diye çalışıyorum" diye.Belki sırtım değil ama sen giderken benim ruhumu kambur bıraktın baba!
Hani ne zaman o şen kahkahalarla geçen kahvaltı masasına otursak, derdin ya baba "Bir insanı yargılamadan önce o kişinin Çerkes,Laz,Roman olup olmadığına değil,neden böyle bir şey yaptığını ve ne şartlar altında olduğunu öğrenip,empati kurup öyle hüküm giyin" diye.Şimdi sen söyle,sen ne şartlar altındaydın da bizi ansızın bir gece bırakıp gittin baba?
Göçüp gitmeden önce babaannemin mezarına uğramıştın ya baba.Kıpkırmızı gözlerinle "Çok özledim" demiştin ya hani.Hasretini gideremedin mi baba?
Şimdi anneme dul kardeşime ve bana da yetim deyip geçiyorlar.Bizim artık kimsemizin olmadığını bilmiyorlar ki baba!
Ölmeden önce annemlere sarılmışsın ya baba.Bana neden sarılmadın,koklamadın,öpmedin baba?Sizinle aram pek iyi değil diye küstün mü yoksa bana?
"Geçecek," diyorlar baba.Senin son yolculuğun olan o tabutun içinde, ruhumun nefessiz kalıp,boğulduğunu bilmiyorlar ki baba!
Ete kemiğe bürünüp bir gece gel baba.Sen eskiden ben karanlıktan korkarım diye gelirdin geceleri yanıma.Huysuzlanırdın hep "Sen kocaman oldun," diye.Daha dün küçük bir çocukken,şimdi neden bir gecede büyümek zorunda kaldım baba?
-Bu yazı kurgu bir metindir. Gerçek bir kayıp yaşamış gibi yazdım çünkü duyguları anlayıp,insanlara dokunmayı seviyorum-
5.0
100% (3)