0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
203
Okunma
UKRAYNALI ZEHRA ( 11 )
Zehra ve Hüsnü akşam yemeğinden sonra, evin önündeki asmanın altında çay
içip sohbet ediyorlardı. Dış kapının arkasından keremin sesi duyuldu.
... Hüsnü abi ben geldim.Kapıyı aç. Hüsnü hemen kalkıp, duvardaki düğmeye bastı
otomatik kapı açıldı.
... Hoş geldin Kerem bizde senden bahsediyorduk. Okullar açıldığından beri seni
göremiyoruz. Bizi unuttun.
... Ne unutması Zehra abla. Eksikleri tamamlamaya çalışıyorum. Okulun belirlediği
kitaplardan ikisi piyasada yok. Her yere baktık sipariş verdik gelecek diyorlar.
... Takma kafanı Kerem daha okul yeni açıldı. sen okula alışana kadar kitap gelir.
Nasıl arkadaşlarınla özlem giderdinmi?
... Evet çok özlemişim. Bir kaç tane öğrenci, başka yerden ailesinin tayini dolayı
sıyla yeni gelmiş. Henüz bir samimiyet kuramadım. Eee hüsnü abi, sen nasılsın?
... İyiyim kerem. her şey yolunda gidiyor.
... Zehra abla, ablam Müjganda, mandırada çalışmak istiyor. Tabi sen gelsin dersen.
... Gelsin tabi, zaten işler umduğumuzdan daha iyi gidiyor. Gıda mühendisi, Nurgül’e
Bir yardımcı eleman lazım. Müjganı,onun yanına veririz. Maşallah bu köyün hepsi
sütlerini bize getiriyor. Babanda diğer köylerden, gittikçe daha çok süt geti
riyor Bu gidişle,yeni yeni, makineler alıp, üretimi arttırmamız lazım.
... iyi güzelde, Zehra abla, bu işin birde pazarlaması var.
... Pazarlamada sorun yok Keremciğim. şimdiden, siparişleri yetiştirmekte zorla
nıyoruz Reklam işi çok iyi gidiyor. Kemal abiyle konuştum. Şehir içinden güzel bir
yer arıyorum. Güzel bir süt ürünleri, satış mağazası açacağım.
Çok iyi düşünmüşsün Zehra abla. Babamda işinden çok memnun. Bahçe işi bu yaşta
artık bana ağır geliyor. Şoförlük bana daha iyi geliyor dedi.
... Baban çok çalışkan, güvenilir, konuşmasını bilen biri Kerem. Tevfik bey benim
en güvendiğim kişilerden. Hüsnü Kereme çay doldur, lafa daldık,sormayı unuttuk.
Bu sırada Zehranın, cep telefonu çaldı.Kemal bey arıyordu.
... İyi akşamlar Kemal abi, Nasılsınız?
... İyiyiz Zehra. Gözün aydın, teşvik kredisi çıktı. Krediyi çekip havuzları 10 a
çıkaralım. Tekrar yavru balık alıp çoğaltalım. Ben yarın iş makinesini oraya
gönderceğim. Yarın tarlaya gelip, altı tane daha, havuz çukuru açtıracağım.
Sende gelirsen,birlikte konuşup karar veririz.
... Tamam kemal abi. Sen direkt mandıraya gel . Ben orada olurum. Birlikte gideriz.
Müge abla, evde’mi,yoksa gece’mi işe gidiyor?
... Gece ye döndü, şu an hastanede
... İyi geceler kemal abi, Müge ablama selam söyle. Yarın görüşürüz.
... Zehra abla, işleri gittikçe, büyütüyorsun?
... Allah razı olsun,Müge abla ve Kemal abiden. Onların desteğiyle işlerim,çok
hızla büyüyor.Onlar olmasaydı. ben bu işlerin altından kalkamazdım.
... Zehra abla, Büyüklerimizin bir sözü var. ( Yapana değil, yaptırana bak)
derler. Sen çok iyi kalpli, merhametli, yardım sever birisin. Allahta senin
güzel kalbinden dolayı, işlerinin hızla olmasına yardım ediyor.
... Bu güzel şeyleri nerden öğrendin Kerem. Çok bilge bir cümle söyledin.
... Babam bazen söyler. Bizim ata sözlerimiz çok değerlidir. Zehranın telefonu
tekrar çaldı. Zehra baktı, kayıtlı numara değildi.
... Alo buyrun , kiminle görüşüyorum?
... Ben Yeliz bebeğim. Umarım hatırlamışsındır.
... Yelizciğim,canımın içi, geçenlerde İstanbula geldim size uğradım. Ayrılıp
memleketlerine döndüler dediler.Çanakkaleye gittiler dediler. Sizin bir kom
şunuz var ya Güzide teyze. O söyledi.
... Ben şimdi, güzide teyzenin evindeyim. Buraya gelip beni sormuşsun. Telefon
numaranı bırakmışsın. Olena canım benim. Seni çok özledim. Seni çok aradım
ama telefonun kapalı,ulaşamadım.
... Yelizciğim ,ben istanbulda, telefonumu çaldırdım. Yeni hat aldım. eski
numaralar kayboldu. Sen ne yapıyorsun şimdi.
... Ben italyada mimarlık okuyorum Olena. üçüncü sınıfa geçtim ,okul tatil olunca
dil kursuna yazıldım. kurs bitince, dün döndüm. Yarın çanakkaleye ailemin
yanına gideceğim. Sen şimdi nerdesin Olena. Seni görmek istiyorum. İki
hafta sonra, tekrar İtalyaya okula dönmem gerekiyor. kısa bir sessizlik oldu
Zehra,çok heyecanlanmış, duygularına hakim olamamış sessizce ağlıyordu.
... Olena beni duyuyormusun canım?
... Yeliz seni duyuyorum, sesini duyunca biraz heyecanlandım. Ben artık evlendim
Yeni ismim Zehra.Ben şimdi Burdur da yaşıyorum
... Sen ağlıyormusun Olena.Sesin bir tuhaf geliyor.
... Dedim ya Yelizciğim. Sesini duyunca, aklıma Ukraynada, birlikte geçirdiğimiz
yıllar geldi. Bende seni çok özledim. İtalya ya gitmedeni mutlaka gel.
hiç olmazsa bir kaç gün hasret gideririz.
... Demek ismini Zehra olarak değiştirdin. Çok güzel olmuş. Mutlaka geleceğim
gelmeden önce, seni ararım. Evlenmene sevindim. Evlilik nasıl gidiyor.
Mutlumusun? Enişte nasıl biri merak ettim.
... iyi gidiyor Yelizciğim.Buraya gelince Uzun,uzun konuşuruz. Sende
kendine iyi bak yeliz. İyi geceler. Seni çok, çok özledim.
... Zehra abla güzel arkadaşlıklar, dostluklar hiç unutulmuyor değilmi?
... Keremciğim, iyiliklerde, kötülüklerde unutulmaz. sık sık hatırlanır, hafıza
lardan hiç silinmez. Yelizin ailesiyle ukraynada, türkiyede, geçen çok
güzel anılarımız var. İlk tanışmamız oturduğumuz eve yakın bir parkta
bisiklete binerken oldu. o zaman 12- 13 yaşlarındaydım. Yorulmuştum.
Bir bankta, oturan iki kişinin yanına gelip, Bisikletimi kenara bırakıp oturdum.
Bana bakıp gülerek aralarında konuşuyorlardı. Yelizin annesi,elinde tuttuğu
saklama kabından,bir dilim,kıymalı börek çıkarıp, bana uzattı.Yelizde
elinde tuttuğu,termostan kağıt bardağa,çay doldurup, öteki elime tutuşturdu.
Çok şaşırmıştım. Hiç tanımadığım, iki yabancı, bana karşı, sıcakkanlı,
samimi ve güler yüzlü davranmıştı. el, kol hareketleriyle anlaşmağa çalıştık
Yeliz biraz ingilizce biliyordu. Anne kız arada bir parka gelip, oturdukla
rını ,işaret ederek evlerinin az ilerde,yakın olduğunu söyledi. Benim evimde
onların evine, 150- 200 metre uzaklıktaydı. Aralarında konuşurken, Yelizin
annesi. Maşallah,Allah nazardan korusun dedi.Bu sözü aklımda tutup ezberle
dim. Kötümü, iyi bir şeymi diye merak ediyordum.
İşaret diliyle, bir birimizi tanımaya çalıştık. Ertesi gün, bizim eve yakın
iştanbulda üniversite okumuş bir abla vardı.Türkçeyi iyi biliyordu. Ona
Maşallah Allah nazardan korusun ne demek diye sordum. Beni övdüklerini
Tanrının,seni kötü gözle bakanlardan korumasını dilemişler dedi.
Çok hoşuma gitmişti. İlk defa gördüğüm birinin benim için güzel şeyler
söylemesi çok hoşuma gitmişti. Ondan sonra sık sık görüşmeye başladık.
bir birimizin evine gidip gelmeye başladık. ailece görüşüyorduk. Ben yelizin
evine gidince, Babası bizim dilimizi öğrenmişti. hemde ingilizceyi çok
güzel biliyordu. Konuşmalarımıza Yelizin babası tercümanlık ediyordu, Daha
sonraları, onlar bana türkçe, ben onlara kendi dilimde öğretmeğe başladık.
Babasının çok katkısı oldu. O kadar güzel anlayışlı, sevgi dolu bir aileye ilk
defa, rastlıyordum. O kadar bir birimize alışmıştık’ki, ben sanki onların kızıy
mışım gibi, hareket ederdim. İstediğim, zaman gider yelizle birlikte yatardım.
Bir kaç gün gitmesem, yeliz gelip beni çağırır. annem seni çağırıyor, seni
özledik diye beni alıp evlerine götürürdü. Zehra iyice duygusallaşmış tekrar
gözlerinden yaşlar süzülmeğe başlamıştı. O anları tekrar yaşıyor gibiydi
Kader işte. Türkyeye geldikten sonrada, yine bana sahip çıktılar. Ama ben
kendime yeni bir hayat kurmak için, onlara yük olmamak için, ayrı eve çıktım.
Ne yazık’ki, kaç işe girdiysem başarılı olamadım. Yanlarına tekrar gitmeğe
yüzüm yoktu. Arayıp gel diye davet ediyorlardı. sık görüşmemek için, bazı
bahaneler uyduruyordum. En son telefonumu çaldırdıkdan, sonra, yeni telefon
aldım, numaram değiştiği için. ben onları arayamadım. onlarda bana
ulaşamadılar.
... Artık sevinmelisin gülüm. Bak seni aradı, geleceğim dedi. ağlama artık.
... Teşekkür ederim Hüsnü. Moralimi yükselttin. Bak gelsin,sende onu seveceksin.
Çok şakacı, çok esprilidir.
Ertesi gün. Zehra mandıradayken Kemal bey geldi.
... Günaydın Zehra. Maşallah düzeni iyi kurmuşsun.
... Daha bu başlangıç, Kemal abi. Eksiklikler çıkıyor. ona göre hareket ediyoruz.
... Ben eminimki, üç ay sonra sen her şeyi öğrenirsin.
... Ne içersin Kemal abi. Gel ofiste oturup, bir şeyler içelim.
... Sağol Zehra. vaktim yok. Bir an önce gidelim. sonra işe dönmem lazım.
... Birlikte Kemalin arabasına binip, tarlaya gittiler. Hüsnü, yıkık evin gölge
sinde sedirin üzerine uzanmış uyuyordu. Araba sesini bile duymadı. Arabadan
inip,eve yaklaştılar. Zehra Hüsnü diye seslenince. Hüsnü birden irkilip
doğruldu.
... Hoş geldin gülüm. Biraz uzanayım dedim, dalmışım.
... Hüsnü işe gidiyorum deyip burada yatıyorsun. Bu nasıl çalışma?
... Gülüm balıkların yemini verdim, Üzüm fidanlarıda sulanıyor.
... Aşk olsun Hüsnü. Şaka yaptığımı nasıl anlamazsın. Sen dinlen. Biz Kemal
abiyle, havuzlara bakacağız.
... Hoş geldin kemal. Müge hanım nasıl. İyimi?
... İyi Hüsnü abi, herkese selamları var. Zehrayla kemal havuz çukuru açmakta olan
iki iş makinesinin çalıştığı yere doğru yürüdüler.
... Kemal iş makinelerinin operatörleriyle konuşup, Zehranın yanına geldi.
... Zehra üç gün içinde 6 havuz çukurunu bitireceklerini söylediler. 10 tane havuz
bize yeter. Gel balıklara bakalım. Birlikte. balık dolu iki havuza gittiler.
... Farkettinmi Zehra, balıklar biraz büyümüş. İlk havuza koyduğumuz zaman daha
küçüktüler. Yarın şehirde buluşup, krediyi çekelim. havuzları hemen bitirelim.
Sonra ala balık çiftliğine gidip. arkadaşımla görüşelim. Seneye balıkları biz
çoğaltırız. dışardan yavru balık almayız. Ben araştırıyorum. Buraya, bu işleri
çok iyi bilen, deneyimli bir Müdür lazım. Aslında balık yemini dışardan almak
yerine, kendimiz daha ucuza yapsak daha karlı olur. Tam bir entegre balık
üretim tesisi olur.
... Yetki sende Kemal abi. Ben sana güvendim. Bildiğin gibi hareket etmekte serbest
sin. Yarın şehirde buluşalım.Benimde biraz işlerim var onları hallederim.
... Kemal abi, bir süt taşıma arabası yeterli olmuyor. Bir araba daha almam lazım.
Ne kadar çok süt, o kadar çok ürün çıkar. Tevfik amca, çok zorlanıyor. Sabah
gidip, köylerden sütü toplayıp getiriyor. öğleden sonra.siparişlri, şehire
götürüp dağıtıyor.
... Tamam ben bir araştırayım. En çok ne satıyorsun ?
... Hepsinden satıyoruz. Yetiştiremiyoruz bile. Maşallah. Nurgül kalite kontrol
konusunda, çok titiz. Şimdiye kadar bir şikayet gelmedi Tanınmaya başladık.
internette sayfamız var.
... Bence televizyonada reklam vermen lazım Zehra.
... Kemal abi dedim ya, ancak zor yetiştiriyoruz. Düzeni tam kuralım. onuda
sonra yaparız. Önce üretimi arttırmalıyız.
... Zehra aklıma gelmişken söyleyeyim. Buraya bir idare binası, soğuk hava deposu
Birde depo yaptırmak lazım. Alacağımız kredi. hepsine rahatlıkla yeter.
... İyi güzel söylüyorsun, Kemal abi. Krediyi sonra nasıl ödeyeceğiz.
... Zehra, zaten bir yıl ödemeyeceğiz. hemen yatırıma dönüştürürsek. Bu senenin
balıkları,seneye satış aşamasına gelir. Zaten düşük faizli kredi. Bu yatırımı
bir sene sonra yapmaya kalksan. iki misli fiata yaparsın. Sen hiç kafanı takma
Aradan bir hafta, geçmişti. Akşam yemek yerken, Zehranın telefonu çaldı.
... Merhaba tatlım nasılsın?
... İyiyim Yeliz. Sen nasılsın?
... Olena, biletimi aldım. Yarın, uçakla ispartaya geliyorum. oradan burdura,hava
yollarının otobüs servisi varmış. gelince beni karşılarsın.
... Tamam şekerim, isparta burdur arası çok yakın. beni ara, seni otobüs terminalinde
karşılarım. Yalnız yeni ismim Zehra, artık alışman lazım.
... Haklısın canım alışırım. Hadi hoşça kal.
... Hüsnücüğüm Yeliz yarın buraya geliyor.Ben yarın Yelizi karşılamaya gideceğim.
Bir ihtiyaç varmı? gelirken alayım.
... Benim ihtiyacım sensin gülüm. Kendine, bebeğe, dikkat et yeter. Bu sözler Zehranın
çok hoşuna gitmişti. Hüsnü,hamile olduğunu öğrendikten sonra, daha çok,kibarlaşmış
daha çok ilgi göstermeğe başlamıştı. Yemekten sonra,Hüsnü yatsı namazını kılmak için
camiye gitti. Zehra, hem televizyon izliyor hemde borsaya göz atıyordu. geçen sene
42 000 e aldığı 10 tane baba bitcoinin tanesi 110 bin lirayı görmüştü. Hemen sattı.
Aradan bir saat geçmişti. Bahçede köpeğin havlamasıyla hemen dışarıya çıktı.
Bahçe kapısından içeriye, Hüsnüyle, Keremin babası Tevfik bey girdiler.
... Hayırlı akşamlar Zehra.
... Hoş geldin Tevfik abi. Buyur gel.
... Hüsnüyü getirdim Zehra. Cami çıkışında, Hüsnü, Nurullahı dövdü, zor ayırdık.
... Ne oldu hüsnü. Sen kimseye karışmazsın?
... Senin boynuzların çok uzamış. Karına sahip çık dedi.sana küfür etti. bende
onu dövdüm.
... Hadi hüsnü,sen ona bakma, Zehrayı artık bütün köy tanıyor. içeri gir. Kafanı yorma.
zaten iyi yaptın. Haddini bildirdin. Uğursuz adam. Dayağı hakketti.
... Tevfik abi. Bu Nurullahın,oturduğu evin sahibini tanıyormusun?
... Tanıyorum. oğlunun biri antalyada oturuyor. Banka müdürü. İki sene önce
köye gelmişti. Nurullaha evden çık dedi. Nurullah çıkmadı. Adamın işi gücü
var buralara gelemiyor.
... Tevfik abi. Sen ev sahabini araştır. telefonunu al. Ben Nurullahın oturduğu
yeri satın alacağım. Bu adamı zaten kimse sevmiyor. Bu köyden gitsin.
... çOK İyi olur Zehra. Ben bir kaç günde, araştırıp sana haber veririm. Hadi
iyi geceler. Hüsnü dediğim gibi. Herkes, Zehranın nasıl biri olduğunu biliyor
Boş yere, başını belaya sokma.
Zehra otobüs terminalinde, Yelizi karşılamak için sabırsızlıkla bekliyordu.
Nihayet Yelizi getiren otobüs,terminale girdi. Zehra otobüse doğru yaklaştı.
Yeliz iner inmez, Zehraya sarıldı.
... Olena seni çok iyi gördüm tatlım,Dahada güzelleşmişsin.
... Hoş geldin yeliz. Ben artık Zehrayım.Hadi gel gidelim arabada konuşuruz.
Arabada giderlerken, Zehranın telefonu çaldı.
... Alo Aysel söyle canım.
... Zehra abla. Müge abla, bir not bırakıp, masanın üzerine koymuş.Zehra ablanı
ara, Bu gün hastaneye kontrol için gitmen lazımmış. Unutmasın,doğrudan
baş hemşire, Neşe hanımın yanına gidecekmişsin. Müge abla konuşmuş. Seninle
Neşe hanım ilgilenecekmiş.
... Tamam Ayselciğim. Müge abla ne yapıyor?
... Müge abla, uyuyor. akşam işe gidecek.
... Sizin okul nasıl gidiyor Ayselciğim. Bir eksiğiniz varmı?
... Sağol ablacığım. Benim de, kardeşimin de eksiğimiz yok.
... Tamam canım. Ben akşam Müge ablayı arar konuşurum. Hadi canım sonra görüşürüz.
Yelizciğim. Kusura bakma, köye gitmeden, hastaneye kontrole gitmem lazım.
Birlikte gidelim’mi?
... Gidelim tabi. Neyin var Zehra. Merak ettim.
... Yelizciğim ben hamileyim. Sık, sık kontrole gitmem gerekiyor,
... Bu çok güzel bir haber. Neden telefonda bana söylemedin?
... Gelİnce sana sürpriz yapmak istedim.Sevindinmi?
... Sevinmek ne demek,şimdi havalara uçacağım.Hayırlı uğurlu olsun. Hayırlısıyla
kucağına alırsın inşallah. Kaç aylık oldu?
... Daha yeni sayılır. Üçüncü ayın içindeyiz.
... Kendini nasıl hissediyorsun canım? Baş dönmesi,mide bulantısı falan varmı?
... İyiyim, iyiyim. Şu an öyle sorunlarım yok.
... Kendine çok dikkat etmelisin Zehra. Annem yeni evliyken, çanakkalede, bahçede
çalışırken,farkına varmamış. Yaz sıcağı, birde yorgunluk,iki aylık bebeğini
düşürmüş. Üzüntüden günlerce ağlamış. Doktorun söylediklerini eksiksiz yap.
... Yeliz hastane koridorunda oturmuş. Zehra ile baş hemşire Neşe hanımın
doktorun odasından çıkmasını bekliyordu.nihayet odadan çıktılar. Zehranın
gözlerinden aşağı yanaklarına doğru yaşlar süzülüyordu. Yeliz telaşla otur
duğu yerden ayağa kalktı.
... Ne oldu Zehra, neden ağlıyorsun? Baş hemşire Neşe hanım, hemen araya girdi.
... Merak etmeyin ,kötü bir şey yok. Mutluluktan ağlıyor. İkiz bebeği olacak.
Yeliz Zehrayı kollarıyla sarıp yanaklarından öptü.
... Tebrik ederim canım. En kötü günün, böyle güzel haberlerle geçsin. Zehra
alış veriş yaparken. Camında , satılık yazan bir dükkan gördü.Camdan
içeriyi inceledi. Geniş ve üzerinde çekme kat dedikleri, yarım bir kat daha
vardı. ilandaki telefon numarasını,telefonuna kaydederken, yanına bir adam
geldi.
... İyi günler hanımefendi. Dükkanla ilgilendiğinizi görünce, yardımcı olmak için
geldim. dükkanın içine bakmak istermisiniz?
... Siz bu dükkanın sahibimisiniz beyefendi?
... Ben bu dükkanın sahibinin kardeşiyim. Bir senedir boş duruyor. Abim öldük
ten sonra. yengem çocuklarını alıp. babasının yanına,Maraşa gitti. Bana
müşteri bulursan sat dedi. Bende anahtar var isterseniz açayım bakın. Ben
karşıdaki dükkanda, Beyaz eşya satıyorum.
... Tamam bakalım o zaman. Adam caddenin karşısındaki mağazaya gidip anahtar
ları alarak, gelip dükkanı açtı. Dükkan Zehranın çok hoşuna gitmişti.
geniş, mutfağı, tuvaleti, üst çekme katta,ufak bir ofisi vardı.
... Beyefendi önceden burası neydi?
... Abimde benim gibi,beyaz eşya satıyordu.
... Buraya, ne istiyorsunuz?
... Hanımefendi siz beğendiyseniz, gerisi kolay. Anlaşırız. Siz burada ne iş
yapmayı düşünüyorsunuz?
... Neden soruyorsunuz? Beğenmezseniz satmayacakmısınız?
... Özür dilerim. Yanlış anladınız.Sadece merakımdan sordum.
... Burada, süt ve süt ürünleri satmak istiyorum.
... Hanımefendi, gördüğünüz gibi. Bu cadde şehrin merkezinde en işlek yer.
Kaçırmayın derim.
... Peki ben bir arkadaşımla konuşayım. Birlikte gelip tekrar bakarız.
Siz yinede bir fiyat söyleyin. Bilgimiz olsun.
... 3 milyon lira istiyorum.
... Tamam beyefendi. Ben tekrar geleceğim. İyi günler.
Köye doğru giderlerken.
... Yelizciğim senide biraz yordum . Kusura bakma.
... Yorulacak bir şey yok Zehra. Şunu merak ettim Evde kaç kişisiniz
... İki kişiyiz. Neden sordun?
... Beş kilo,kıyma, dört tane tavuk, iki tane işkembe aldın. Merak ettim
... Komşum Fatma teyze var. Kocası hayırsızın biri. Etin ve tavuğun yarısını
onlara vereceğim. İşkembede, Bizim bir kangal köpeğimiz var, onun için.
köye girer girmez, Zehra mandıraya uğrayıp, Yelize mandırayı gezdirdi.
Sonra Fatma teyzeye uğrayıp. aldığı et ve tavukları verdi. Evet
sevgili arkadaşım. İşte benim evim burası. Hoş geldin. Birlikte arabadan çıkıp
Bahçe kapısından içeriye girdiler.
İkindi namazı okunuyordu. Hüsnü traktörle gelip duvarın kenarında durdu. Daha
aşağıya inmeden, Ulaş traktörden aşağı atlayıp,dış kapının önüne
geldi. Havlarak, geldiklerini bildiriyordu. Hüsnü bahçe kapısını açar
açmaz, ulaş hızla koşarak Zehranın yanına geldi.
... Geldin mi oğlum! Bak misafirimiz Yeliz. Ablana hoş geldin de. Ulaş kuyruğunu
sallayarak, yelizin yanında durup bir kere havladı.Yeliz eliyle başını okşa
yarak sevdi.
... Hoş geldin Yeliz hanım.
... Hoş bulduk enişte Tanıştığıma çok memnun oldum.Nasılsın?
... Çok şükür Allaha duacıyız. Ben bir abdest alıp ikindi namazını kılayım.
sonra gelirim. Hüsnü içeri girince,Yeliz Zehraya baktı.
... Zehra.Tatlım aranızda epey yaş farkı var?
... Beğenmedinmi Yeliz. Sevmiş olamazmıyım.
... Elbette olabilir hayatım. Kalp senin, gönül senin.
... Biliyormusun Yeliz . Her geçen gün, Hüsnüyle evlenmeyi tercih etmekle çok
doğru bir tercih yaptığımı anlıyorum. Evet herkes yaş farkı var diyor ama
Kalbi genç.Saf, temiz, çocuksu bir ruha sahip. ilk okulu bile bitirmemiş
olmasına rağmen. Ne zaman,nerede, nasıl konuşacağını iyi bilir. Üstelik
benide seviyor.
... Zehracığım. Sen sevilmeyecek bir kız değilsin. Ben bile, senin güzelliğini
dobralığını, temiz kalpliliğini, arkadaşın olduğum halde kıskanıyorum
Özür dilerim. kötü niyetle söylemedim.
... Kötü niyetle söylemediğini biliyorum Yeliz. Bende kötü niyetle söylemedim.
Sen içinden, şimdi diyorsun. Zehra bu adamı neden,evlilik için seçti.
Haklısın. Benim fikrim.önce istanbuldan uzaklaşıp, evlenip, türk vatandaşı
olmaktı. Hatta bir gariban bulup ona para teklif ederek, para karşılığı
nikah kıyıp. beş sene sonra türk vatandaşı olmaktı. Bir gün internette.
bir paylaşım görüp, hemen aradım. Karşıma hüsnünün tanıdığı, paylaşımı
yapan genç bir çocuk, Kerem çıktı. Onun aracılığıyla, buraya geldim.
tanıştık, olaylar bundan sonra gelişti. Hüsnüyü tanıyıp, başından geçe
leri de öğrendikten sonra, fikrim değişti. iki senem kaldı sayılır.
iki sene sonra vatandaşlığı alıp Hüsnüyü terkedebilirim. Ama gün geçtikçe
onu daha iyi tanıdıkça, fikrim değişti.Yaşı önemli değil. Beni gerçekten
sevip, değer vermesi hoşuma gidiyor.
... Zehracığım. Zaten bir bakışta.saf,temiz kalpli,güler yüzlü, sakin birisi
olduğu anlaşılıyor. Allah mutluluğunuzu, sevginizi arttırsın.
... Bu mantar yetiştirme işini sana kim söyledi? gördüğüm kadarıyla,işleri
Yoluna koymuşsun.
... Ben markette gördüğümde alıp pişirip yedim, pizzasını yaptıp. internette
nasıl yetiştirildiğini inceledim. Fazla masrafa gerek yoktu. sadece
yetiştirmek için yere ihtiyaç vardı. Buraya gelince. baktım yer uygun
hemen işe başladım. Sen şimdi daha mandırayı gördün. burayı gördün.
Yarın seni tarlaya götüreceğim. Üzüm bağını ve balık çiftliğini
görürsün. Bu sırada,elinde tepsiyle, Hüsnü kahveyle geldi. yanında
küçük renkli cam tabakların içine fıstıklı lokum koymuştu.
... Enişte eline sağlık, Maşallahın var.
... Seninde ağzına sağlık. afiyetle iç. Yeliz gülümsedi. Gerçekten Hüsnü
kibar samimi, içinden geçeni olduğu gibi söyleyen biriydi.
... Zehra güzel haberi versene Enişteye.
... Hüsnü hamile olduğumu biliyor Yelizciğim.Sonra Sürpriz yapmayı düşünüyordum.
... haklısın Hamile olduğunu biliyor. Ama ikiz babası olacağını bilmiyor.
Hüsnü ayağa kalktı. bu gerçekmi gülüm, bebek ikizmi?
... Evet Hüsnü gerçek. Bu gün Yelizle hastaneye ,kontrole gittik .Ultrasonla
baktılar. doktor, ikiz bebeklerin olacak dedi. Hüsnü, Zehraya sarılıp ,
yanaklarından öptü.
... Kızmı erkekmi Zehra. Doktor ne söyledi?
... Doktor şimdi Cinsiyeti anlamak biraz zor. dördüncü aydan sonra net
söyleyebilirim dedi. Zehra saatine baktı. Müge abla şimdi uyanmıştır diye 330
cep telefonuyla aradı.
... Aloo. Müge abla, inşallah uyandırmadım seni?
... yok canım,yarım saat oldu kalkalı. Doktora gittinmi?
... Sağ olsun, Aysel yazdığın notu bana iletti. Kontrole gittim. Doktor ikizimin
olacağını söyledi.
,,,,,,,,,, Hay Allah,çok sevindim Zehracığım. seni kutlarım.İnşallah hayırlısıyla kuca
ğına alırsın.
... İnşallah Müge abla. Bak ne diyeceğim. Uraynadaki Türk arkadaşım Yeliz
Beni ziyarete geldi. Sizinle tanıştırmak istiyorum. Pazar günü mutlaka bize gelin.
... Tamam Zehracığım. geliriz.
... Haa unutmadan söyleyeyim, yarın Yelizle şehre inip
gezeceğiz. Bir dükkan gördüm. Onu almak istiyorum. Kemal abinin de görmesini
istiyorum. Müsait olursa beni arasın.
... Tamam canım ben Kemale söylerim seni arar. Görüşürüz.
Hüsnü yerinden kalkıp,sağa sola baktı.Bahçe kapısına doğru yürürken,Zehra
arkasından seslendi. Nereye gidiyorsun Hüsnü?
... Bir yerlerden duman geliyor gülüm. Merak ettim. Hüsnü tam kapıya ulaşmak
üzereyken, çığlık atarak bağıranlar, telaş içinde koşanların sesi geldi
Hüsnü kapıdan hemen dışarıya çıktı. İlerde bir evden dumanlar çıkıyordu.
evin önünde kalabalık vardı. Hızla koşar adımlarla,duman çıkan eve doğru koştu.
Ev yanıyordu. etrafındaki komşu evlerden, hortumla eve su sıkıyorlardı
Evin bahçesinde genç bir kadın. Aybüke, aybüke diyerek bağırarak,kendini
paralıyordu. Bir kaç kişi kadını tutmuş,eve girmesini engellemeye çalışıyor
lerdı. Hüsnü ev sahibine sordu.
... Cemal amca, içerde kim var.
... Küçük torunum kaldı Hüsnü. Çıkaramadık.
... Eve ön kapıdan girmek,imkansız.Cemal amca. öteki taraftan girecek yer vaemı?
... Arka tarafta Mutfağın küçük bir balkonu var. kapısı açıksa, girilir.
Hüsnü hemen arka tarafa gitti. mutfak balkonunun,kapısı açıktı.Yangını hortum
la söndürmeğe çalışan birinin elinden hortumu alıp, üzerine tutarak kendisini
iyice ıslattıktan sonra. Mutfak balkonundan, içeri geçip gözden kayboldu.
Zehrayla yeliz yanan eve geldiklerinde, Zehra etrafına baktı. Hüsnüyü kala
balığın içinde göremedi. Her kafadan bir ses çıkıyor.Kimse kimseyi dinlemiyor
İki, üç komşu, elinde incecik su hortumuyla. yangını söndürmeğe çalışıyordu.
Aybüke diye bağıran genç kadın. kadınların kolları arasında bayılıp kalmıştı.
Zehra kadının birine sordu.
... İçerde kimse varmı?
... Selmanın 5 aylık bbebeği var içerde. Zehra evin kapısına baktı. Çok yoğun,
bir duman çıkıyordu, rüzgarın etkisiyle, etrafa dağılıyordu. Zehra tam kapıya
doğru bir adım atmıştıki. Yeliz kolundan tutup çekti.
... Zehra çıldırdınmı sen.Bu kapıdan girmenin imkanı yok. Hem sen hamilesin üç can
taşıyorsun. Bir anda,Hüsnü kücağında bebekle, evin arka tarafından çıkıp geldi