0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
183
Okunma
Vekâleten (Toplumsal Yaşamada Ülkeyi Yönetenler Ve Diğer Yöneticiler Anlamında) Edebiyat Anlamında Mülk Sahibi Olmanın Artı Ve Eksisi Nedir? -1-
Bir mülkün yöneticisi olmak sahiplenmek asla değildir, onun sınırları içinde söz sahibi olmak demektir. Fakat ya o mülk, aslında başkasına aitse ve kişi sadece vekâleten o mülkü yönetiyorsa? İşte burada mülkiyetin görünen yüzüyle arkasındaki gizli ağlar arasındaki ince ortaya çıkar. Bu durum, büyük fırsatlar sunduğu kadar ağır sorumlulukları da beraberinde getiren bir mesele hâline dönüşür. Vekâleten mülk sahibi olan bir kişi, resmi olarak o mülkün sahibi değildir ama karar alma gücü elindedir. Devletler halk adına toprakları yönetir, şirketler hissedarlarının çıkarları doğrultusunda büyük işletmeleri yürütür, vakıflar miras bırakılan mülkleri temsil eder. Ancak bu temsil yetkisi, birdenbire güce dönüşebilir. Gücün olduğu yerde de ihtiraslar başlar.
Avantajlar: Gücün Altın Anahtarı
“Hızlı Kararlar: Mülk üzerindeki kontrol, daha esnek ve hızlı yönetim sağlar.
Temsili Güç: Sahip olunan vekâlet, toplum yararına kullanılabilir, büyük projeler hayata geçirilebilir.
Maddi Getiri: Yönetilen mülk, ekonomik kazanç ve statü sağlayabilir.
Dezavantajlar: Ağırlığı Taşımak
Gerçek Sahiplik Eksikliği: Bir mülkü yönetmek ile ona gerçekten sahip olmak arasındaki fark bazen acı verici olabilir.
Sorumluluk Baskısı: Büyük mülkleri vekâleten yönetmek, sıkı yasal düzenlemeler ve hesap verebilirlik gerektirir.
Güç Zehirlenmesi: Vekâleten mülk sahibi olmak bazen kişiyi gerçek sahibin önüne geçirme isteğine yönlendirebilir, bu da etik tartışmalara yol açabilir.”
Peki, vekâleten mülk sahibi olmak, bir kişinin ya da bir kurumun kaderini nasıl şekillendirir? İşte burası, gücün ve ahlâkın kesiştiği hassas noktadır. Mülke sahip olmak mı daha kıymetlidir, yoksa onu vekâleten yönetmek mi? Tarih bu sorunun cevabını farklı sayfalara yazmıştır. Ama bir gerçek var: Güç elinde olan, onu nasıl kullandığını da sorgulamalıdır.
Bazı fırsatlar insanın önüne kendi iradesiyle çıkmaz; kimi zaman bir miras, bir atanma, hatta bir zorunlulukla yönetim görevi verilir. Ancak bu durum, yönetenin ruhunun ağırlığını belirler: Asıl sahip olmanın mı, vekâleten yönetmenin mi yükü daha ağırdır? İşte asıl mesele burada başlar.
Mehmet Aluç
Devam edecek inşallah
Not: Bayram Kaya kardeşimin “Totem 8 yazısındaki “Vekâleten ve “Mülk Sahibi” sözlerinin yansımasıyla okunarak yazılmıştır. Bayram kardeşime teşekkürler ederim. Ben Mülk sahibinin Bayram kardeşim gibi Rabbime ait olduğunu biliriz:”Buradaki mülk sahipliği edebiyatta açıklandığı gibi: Mülk sahipliğini yalnızca maddi bir kavram olarak değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve ideolojik bir güç olarak ele alınmıştır.*” Selamlarımla.