Derviş gibi mütavazı /Kral gibi onurlu...

1933 Ergani doğumlu. 16 kasım 2021’de İstanbul ’da vefat etti.. Babası Yasin Efendi, Muhammed Sezai ismini koyuyor önce. Nüfusta Ahmet Sezai olarak kayıtlı. Dede tarafından Plevne savaşına katılanlar var. Ailede güçlü damar var. Leventoğulları ailesi olarak biliniyor. İlkokulu Ergani’de, ortaokulu Diyarbakır ve Maraş’ta, Liseyi Gaziantep’te okumuş. Liseli yıllarda Necip Fazıl’la tanışma imkanı bulmuş. Burslu olarak İstanbul Siyasalı kazanıyor, 1955 de mezun oluyor. Cemal Süreya ile aynı sınıfta okuyor. Okul sonrası Maliye Bakanlığına bağlı çeşitli birimlerde çalışıyor. 5 yıldan biraz fazla memuriyet yapıyor. 1967’ de yargılanıyor. 1960’dan 1983’e kadar, ara ara Diriliş Dergisini yayınlıyor. 1990’ da Diriliş Partisini kuruyor. Ülke sathında teşkilatlanma yapılmadığından partisi kapatılıyor,1997 de Yeniden Diriliş Partisi kuruluyor. Mevlana’ dan etkileniyor. Çağın Mevlana’sı değerlendirmesi yapılıyor. Yaşadığı dönem siyasal sosyal olaylar bağlamında değerlendirildiğinde 1960’ ların ortasından sonra dünya genelinde İslam ülkelerinde ki bağımsızlık savaşlarından etkileniyor. Malik Bin Nebi etkisi bariz. Ercan Yıldırım’ın Türkiye’nin İslamcı Düşünürleri isimli çalışmasında Sezai Karakoç değerlendirilirken, Sezai Karakoç şirinden söz edilmez. Fikirleri kritik edilir. İslamcılık Düşüncesinin önemli isimlerinden biri kabul edilir. Nurettin Topçu ve Necip Fazıl’dan sonraki kuşak öncülerindendir. Bu isimlerle beslenme kaynakları aynı olmasına rağmen daha sonra Sezai bey bu isimlerden fikri olarak ayrılır. N.Fazıl ve N. Topçu’nun yüzü Türkiye’ye dönük iken, Sezai beyde Mezopotamya eksenli İslam Medeniyeti fikri ağırlıklıdır.

Diriliş teorisi soyuttur. Medeniyet tekrarıdır. Zamandışı, mekandışı, dünyadışıdır der Ercan Yıldırım.
Medeniyete tüm dinlerin tek kaynağı gibi bakar onun adı da; Hakikat Medeniyetidir der. Bunun karşılığı da Batı’da uygarlıktır.
fikirleri kurucu özne gibi kalmıştır.
Diriliş; projeden ziyade, bir çağrıdır. Belki bir anlamda hatırlatmadır.
Bir nebze Cemil Meriç’le benzerlik arzeder. Bir Dünyanın Eşiğinde isimli metinde olduğu gibi doğu hikmetinin keşfine dalar Cemil Meriç. Bu keşif sonucu Türkiye’ye dalarken, Sezai Bey rotayı Ortadoğu’ya çevirir.
Diriliş bir retorik yoğunluğudur.

Kanımca akademi dışında Sezai Karakoç’un fikir dünyası olsun şiirleri olsun çok ciddi kritiğe tabi tutulmamıştır. Derinlikli analizlere muhtaçtır. Şiirleri ise romatizme kurban edilmiştir. Çağın bu öncü kuşağını ’anmak ’ yerine ’anlamak/anlamaya çalışmak’ bizleri bekleyen sorumluktur diye düşünüyorum.




Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elinde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeye çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk