0
Yorum
1
Beğeni
4,0
Puan
192
Okunma
Kabuğumdan çıktığım bir pazartesi daha, maalesef.
Yine her zamanki odamın hemen yanındaki banyoya, bir gulyabani gibi sürüklenerek gittim. Elimi yüzümü yıkarken, göz ucuyla aynada beliren harap vücuduma ilişti bakışlarım. Dünden kalma olan elimdeki uyku yarası acıtıyordu saki vücudumu
Bir şey olmamış gibi, odamın kapısından geçip tekrar içeri girdim. Ötemde duran telefonum, sanki yoğun bakımda bir hastaymış gibi acil bir bakışla bana baktı ama dokunmadım.
Üstünkörü üzerimi giyinirken, annemi kaldırmak istedim — meğer kemerimi annemin odasında unutmuşum. İç çektim. Sessizce, sanki mahşerin kapısını açar gibi usulca annemin odasının kapısını araladım.
Ama yine de uyandı. Gözlerini tam açmadan, sesiyle odayı dolduracak kadar net ve alışılmış bir cümle geldi:
"Oğlum ,şu kapıyı biraz yavaş açsan mı?"
Ondan özür dileyip hemen odama gidip kemerimi taktım.
4.0
100% (1)