2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1140
Okunma
Avuçlarımdan fışkıran yalnızlık, titretir yeşil duvarlarımı.. Sarsılırken yatağım, sessizliğin hıçkırıklarından, ben hiç varolmamışçasına bir yokluğa bahşedilmekteyim.. Öylesine çizilmiş çizgilere, onar yıllık ölüşleri ve dirilişleri sığdırabilecek yetideyim. Sanki ben, lütfedilmiş bir hayat tutsaklığının prangalarıyla karanlıklarda koşuyorum. Sanki ben, yüzlerini geçiriyorum ruhuma, düşünceme sızan her simanın.. Satırlarımı bulamayacaklar ve onlara sataşamayacaklar ruhumdan ziyade ruhlar.. Ben toprak kokan tenlerle karıştım, şeytanlarla savaştım ve ıstıraplarla yarıştım. Bu küçük kız nice otuzluk adamları devirdi yere.. Susuş silah, bakış silah, cesaret silah.. Ve tetiği hep karşı taraf çeker.. Onlar, karanlıklarımda kaybolan zavallılar ve ben, yalnız dev bir keder..
Ben, buyum işte..