0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
444
Okunma
Süleyman ÖZEROL
Yetmişli yılların ortalarıydı. Babam Hasan Özerol ile dayım İbrahim Erol ot ve ekin biçimi, harman kaldırma, yaprak kırma gibi köy işlerini genellikle ortaklaşa yaparlardı.
Bir gün köyümüz Ballıkaya’nın en eski bahçelerinin bulunduğu Değirmenönü dediğimiz yerdeki bağ damımızda iş dönüşü yemek yedik. Yemekten sonra dayımın beş oğlundan ikincisi olan Mustafa, “Ben gideceğim” dedi. Dayım, “Nereye?” diye sorunca eve gideceğini belirtti. “Evde ne yapacaksın?” dedi. O da yıkanacağını söyledi. Dayım şunları söyledi.
“Git banyo yap, yarın yıkan, öbür gün yun, daha sonraki gün su dökün, sonra da çim” dedi. Evde var olan kalabalık hep birden gülüştük.
Banyo yapmak, yıkanmak, yunmak, daha sonraki su dökünmek, çimmek; dayım aynı anlamı taşıyan eş anlamlı beş sözcüğü bilinçli olarak artı arda sıralamıştı. Kısacası beşinin de aynı anlamda kullanıldığını biliyordu ve bunu böyle gülmeceli bir biçimde belirtmek istemişti.
*
1990 yılında Rize’de katıldığım bir hizmet içi eğitim kursunda en yaşlı (64) katılımcı olan Mihriban Hanım, “Mesela, örneğin, farzımahal, diyelim ki sözcüklerini bir cümlede kullanırken bir alışkanlığı sergilemişti. "Mesela örneğin" diye başlarlar ya onun gibi...
Diğer yandan 90’lı yılların sonlarında Malatya’da yayın yapan bir yerel televizyon da kanalında haber sunucusu şöyle demişti.
“Belediye Başkanı Münir Erkal, katıldıkları toplantıya iştirak etti.”
Sunucu, ‘katılmak’ ve ‘iştirak etmek’ eşanlamlı sözcükleri aynı cümlede kullanarak elbette ki bir hata yapmıştı. Çünkü günlük yaşamda kullanım ile haber sunumu çok farklı şeyler…
Günümüzde dilimizde başka dillerden girmiş, bayatlamış, söyleyişi sorun doğuran eşanlamlı sözcüklerden bazılarını birilerinin özellikle ve de yanlış kullandığını görüyoruz.
İstişare: ‘Danışma’ anlamını taşımasına karşın ‘görüşme’ anlamında…
Feraset: ‘anlayış’, ‘seziş’, ‘sezgi’ gibi sözcükler yerine ‘güzellik’, ‘güzel görünme’ anlamında…
Konuyla ilgili pek çok örnek verilebilir. Bunların temeli okuma, yazma ve konuşma alışkanlığına bağlıdır. Okuma alışkanlığı özellikle algılama ve anlamayı geliştirir, sözcük dağarcığını zenginleştirir, dilbilgisi ve yazım kurallarını pekiştirir. Önemlidir ve unutmamak gerekir.
Ankara, 20 Nisan 2024