0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
231
Okunma
Hepimiz bir parça kaybolduk. Sorun değil, inan, hiç değil. Bazen sen o yolu seçemediğinde, o yolu arayıp bulman için kaybolman gerekir. Bizi aramaya iten budur. Bir çiçekten bahsedeceğim sana; herkeste olan ama eşi benzeri olmayan o çiçek, senin öz’ün. Tohumduk, köklendik, hayata tutunduk, büyüdük ve gün yüzüne çıktık; ne güzel olduk ama bir şey daha oldu. Unuttuk. O parlak çiçeğin etrafını sarmaşıklar sarmaya başladı. Bu sarmaşıklara ne dersin? Sana yapıştırılan etiketler, travmalar, kimlikler, düşünceler... Öyle çoğaldılar ki bu çiçeği unuttun ve birden her yeri karanlık kapladı. Bir süre sonra bir ışık aramaya başladın. Böyle, yeni bir yolculuk başladı. Her bir sarmaşığı yürümeye başladın; dikenleri de çok acıtıyordu ama her aştığın, içine bir su döküyordu çünkü yaklaşıyordun o çiçeğe.
Sarmaşıklarımız sadece bize değil, çevremizdeki insanlara da zarar verir bazen. Ama o çiçek orada seni bekler; ışığını hiç kaybetmeden, zarar görmeden sabırla bekler. Bu yüzden söylemek isterim: Hiçbir zaman geç değil, sen geç kalmadın. Bazen çok seversin ya bir şarkıyı, bir kitabı, bir insanı... Hepsinde bir parça çiçeğini bulursun. Bir insanın çiçeğini seversin bazen ama birbirinizin canını yakarsınız, üzülürsünüz ya hani; acıtanın sarmaşıklar olduğunu anlarsınız ama geçti de... Seni seviyorum. Sen de, ben de o çiçeğin yolundayız. Belki denizler, dağlar kadar yol gidiyoruz; belki parmak boyu kadar yol alıyoruz. Hepimiz çekiyoruz acı, hatalar yapıyoruz, mevsimler geçiyor, dengemizi kaybediyoruz, üzüyoruz ve üzülüyoruz.
Artık öğrenmeye başlıyoruz, kabul ediyoruz, affediyoruz, hatalardan ders çıkarmayı öğreniyoruz. Kötüyle birlikte iyi geliyor.
Sonra gözyaşların akmaya başlıyor, sıcak bir his sarıyor. Sarılıyor, şu ana kadar sevdiğin ve sevildiğin herkesi, her şeyi hissediyorsun. “Buradayız” diyorlar sanki ve sen o an çiçeğinle buluşuyorsun.
Sarılıyorsunuz; o an siz bir oluyorsunuz. Artık sen ve o çiçek yok. Sen varsın, çiçeksin. Sensin.
Ev.
O an anlıyorsun; yolun zaten hep buraya çıkacaktı. Yürüdüğünü mü yol sanırsın yürüyen sen iken? Sen hiçbir yere gitmedin; olduğun yerde dağları aştın çünkü yol senden ayrı değildi, yol sendin,
seni sana bulduran, seni sen yapandı.
Beyaz Kelebek
5.0
100% (1)