0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
247
Okunma

OKYANUSU AŞMAK
SERAP ERGUN
“Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da bir şehre yabancı gelir.Tüm hikayeler,iki şekilde başlar…”
Sayfa sayısı:193
Kil Yayınları
İkinci Baskı:2024 İzmir
KONUSU:
55 yaşlarında bir kadının kuru yük gemisinde aşçı olarak çalıştığı anıları anlatılmaktadır.
KİŞİLER: Yazarın kendisi,Zıp Zıp Kaynakçı,Evsiz Reis,Armatör,Yakışıklı Genç ve İkinci Kaptan ,Çarkçıbaşı,Kafes Dövüşçüsü Gemici,Üçüncü Kaptan Suna,Süvari Bey
MEKANLAR:
-Kartal’dan Gölcük Limanı’na ulaşmak için otobüs yolculuğu
-İstanbul
-Giresun Limanı
-Bartın Limanı
-Antalya Limanı
-Kaptan Köşkü
-Mersin Limanı
-Bodrum Limanı
-İskenderun Limanı
-Çanakkale
-Marmaris
-Bozcaada
-Yalova Limanı
ROMAN HAKKINDA:
Yaşanmış bir hikâyeden gerçek kesitler…
Özgür bir ruhun kuru yük gemisinde aşçı olarak başladığı macera dolu hikâyesidir.
Romanın kahramanı yazar:
Araştırmayı seven,mücadeleci,pes etmeyen,her koşula adapte olmayı başaran bir kadındır.Yazarın,insana dair gözlemi kalemine yansımıştır.
Romanda kent olgusunun insan üzerindeki etkisine değinilmiştir.Döneminde yaşanan olaylar esere yansımıştır.
Bir insanın kendisi ile olan içsel muhasebesine tanık olmaktayız.
Gemide yaşanan olaylar,dostluklar,gemiden ayrılanlar,gemiye yeni gelenler,türlü dönen entrikalar,denize dair yaşamdan kesitler…
Yazarın gözlemleri ile birlikte okuyucuya aktarılmaktadır.
Eserde ünlü yazar ve şairlerden alıntılara da yer verilmiştir.Romanın akıcı bir üslubu vardır.69 bölümden oluşmaktadır.
Her ne kadar zor koşullardan geçmiş olsak bile azmin ve mücadelenin bir çiçek gibi taçlandığını hissettim okurken…
İnsanın kendi okyanusunu aşması adına kıymetli bir eser,keyifle okudum.
ALINTILAR
“Yığınlar halinde bu daracık yeryüzünde çile doldurduklarının farkında olmadan yaşama sevincini sürgün etmişlerdi sanki.”
(s.10)
“Zorlu bir deniz hayatı beni bekliyordu.”
(s.11)
“Ben de sonunu göremediğim uzun bir tünele giriyor gibiydim. (s.11)
“Aksi halde sıkışmışlığın hapsinde,kendi zindanımda kaybolup,yok olacaktım.” (s.11)
“Dümeni aşçılığa kırarak,yeni hikayemin denizine yelken açmış,açıklara yol alıyordum.” (s.11)
“Duygu ırmaklarım yatağına sığmıyor,kabarıp taşıyor,okyanuslara ulaşmaya çalışıyordu.” (s.13)
“Uzaktan izlediğim liman,beni kuru yük gemisiyle çıkacağım sefere yolcu eden son kara parçası olacaktı.” (s.14)
“Ölüm riski çok yüksek olan bir yolculuğa çıkacaktım.” (s.20)
“Tarih boyunca;kadınların tecrübeleri,öngörü ve sezileri,daima birlikte oldukları topluluğu ışığa ve aydınlığa götürmüştür.” (s.25)
“Belleğime nakış nakış işlenmiş bu anılar,çoğu zaman sözcük ırmaklarından akarak ışığa koşturan ateş böcekleri gibi zihnime üşüşmeye devam ediyor.” (s.26)
“Oysa yanı başımdaki bu gemi,savaştan çıkmış yaralı asker gibiydi.” (s.32)
“İlk günden pes etmek de ne demekti? Aşılacak bir okyanus vardı.Ya onu aşacak ya da dev dalgalarına teslim olacaktım.Ben okyanusumu aşmaya,kıyıma ulaşmaya kararlıydım.” (s.37)
“Çok eski bir inanışa göre,bir gemiye kadın ismi verilirse,o gemi kadın ruhuna sahip olurmuş.Geminin ruhu,yani dişil enerji,gemicileri tüm felaketlerden korurmuş.Bu yüzden gemilere kadın ismi verilirmiş ki gemi kadın ruhu taşısın.Bizim gemimize de bu yüzden Ceyda ismi verilmiş.” (s.43)
“Cam kırıkları gibiydi bazen kelimeler,ağzıma dolmuştu,sustum acıttı,konuştum kanatacaktı.” (s.76)
“Kazanılan her zafer,gelecekteki yenilginin tohumlarını taşırmış.Öyleyse yenilgi çok yakındı.Bedenlerini doyurup ruhlarını yetim bırakan hayatlar,aç olanın beden değil gönülleri olduğunun farkında olamıyorlar.Belki de görmeyi istemiyorlar.Gönlü beslemek emek ister,cesaret ister,kararlılık ister.Beden kolay ve çabuk doyar.Kolay olana meyl etmek de bir seçim, okyanusları alabilmeyi tercih etmem de…” (s.89)
“Kendi bahçesine bir çiçek ekememiş insanlar,karşı bahçenin toprağının altındaki tohuma bile öfkelenirmiş.” (s.128)
“Hazırlıksız yediği bir tokat etkisi yaratmıştı sözlerim.” (s.136)
“Devasa ordusuna ve Çelik zırhına rağmen sivrisineğe yenilen firavun gibiydik.” (s.143)
“Ne zorluklarla baş etmiş,en azgın dalgaları aşmıştım.” (s.180)
“İçimde bir şeyler yeşeriyor,sessizliğimin rengarenk çiçekleri açıyordu.” (s.191)
“Okyanusun ortasında fırtınalar,dev dalgalar yok sadece.Dinginlik,sessizlik de var sığınacağımız limanlar…” (s.192)
“Karşılaştığım her durum ve yaşadığım her olay yönümü aydınlatan deniz fenerlerimdi benim.” (s.193)
Seher Uslu
Edebiyatameftuun ✍
5.0
100% (1)