1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
349
Okunma
En baştan beri öylesine büyüktü ki bende yerin, seni daha tanıdığım ilk gün hayatımı ellerine mahvetmen için vereceğimi biliyordum. O zamanlar bunu yapmak adına hiç tereddüdüm yoktu. Şimdiyse hiç pişman değilim. Yaratıcımdan yaşamaktansa ölmeyi yeğleyecek kadar büyük bir acının içinden duygularımdan, kendimden vazgeçerek çıkmış olmama rağmen hala da pişman değilim. Koşulsuz şartsız bir sevgiydi içimde kl ve hiçbir zaman öfkeye veya nefrete dönüşmedi
Hayatının bir noktasında hep hatırlanacak olmama ithafen hayatımın her noktasında hatırlayacağım seni. Acı olan tarafsa bir daha birbirimizi hatırladığımız zamanlardan hiç haberimiz olmayacak. Doğum günlerimizde pasta mumlarını üflerken göz göze gelemeyeceğiz. Uyku tutmayan bir gece de hiç aynı balkonda sigara içemeyeceğiz. Aynı evin anahtarını taşıyamayacağız. Farklı insanlarla farklı hayatlar yaşarken geçen senelerin ardına silik bir hatırdan ibaret kalacağız. En canımı yakansa birimiz öldüğünde diğerimizin bundan belki de haberi bile olmayacak.
Bunları düşündükçe içimde küllerden yeni bir yangın doğuyor sanki ama sen bana bakma yine de. Kader böyle yazılmış bir kere baştan. Biz diye bir şeyhin varolmamış. Bu durumu ne içimin yangını ne dilimin feryadı ne de gözümün yaşı değiştirebilir. O yüzden diyebileceğim bir o kadar şey ve aslında hiçbir şey yok. Kabullenip susmaktan başka bir çarem de yok.
Sadece benim görebildiğimi düşündüğüm vicdanını, kimseye gösterme bir daha mümkünse. Bari o biraz olsun bana özel kalsın. İyi olmayı layığıyla hakeden bir insansın. Ne kadar " Biz hiç mutlu olamayacağız." desen de sen hep mutlu ol hep gülümse. Çünkü haklısın,ben hiç mutlu olamayacağım sensizliğin esefiyle...