0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
213
Okunma
BİRAZ KUR’AN BİRAZ KEMAN
Bu başlığı okuyunca "ne alâka" dediğinizi duyar gibiyim.
Bizim köyde bir kemancı Şakir emmi vardı.Düğünlerde keman çalar, eğlencelere renk katardı.Hos sohbet, sevilen,muhabbet ehli biriydi. Düğünler, Perşembe günü akşam başlar, Pazar günü öğle sonu biterdi.Adetimizdir her işe olduğu gibi düğüne de duayla başlarız.Perşembe akşamı bayrak dikme töreni olur, öncesinde yemek ikramı, Kur’an tilaveti ve dua ile devam eder.O gün çok eğlence olmaz.Böyle zamanlarda hoca yoksa, ya da bir şekilde geç kalmış bulunamamışsa, Kemancı Şakir emmi, üç ihlas bir Fatiha okur, geçmişlerin ruhuna bağışlar, merasimi başlatırdı.
Kemanı nasıl öğrendiğini bir hatırasında şöyle anlatmıştı:"Kur’an öğrenmenin yasak olduğu yıllarda, bir araya gelip Kur’an okuduğumuzu duyduğunda jandarma baskın yapıp bizi dağıtıyor, kitapları topluyordu.Ben bir keman aldım.Hep yanımda getirirdim.Bir arkadaşımız gözcülük yapardı.Jandarma geliyor dedimi kitapları saklar kemanı çıkarırdım.Jandarma gelip ne yapıyorsunuz dediğinde keman çalıp eğleniyoruz diye cevap verirdik.Kur’an için keman öğrendim ben"
Düğünlerimizde kadın erkek ayrı eğlenirdi.Kadınlar kapalı mekanlarda, en azından bir avlu içerisinde eglenirdi.Erkekler açık alanda oynarlardı.Gençler yavuklusunu görebilmek için ya dam üstlerine ya kaya başlarına ya da bir ağaca tırmanırlardı.Bazı uyanıklar da sevdiğinin boyunu görmek için sadıçlara gizlice hediye verip onu oyuna kaldırmasını tembihlerdi.
O zamanlar, gelin atla gelirdi.Seğmen peşinde yürür gelin atı önde, en önde bayrak atın önünde de bir ayna olurdu.
Düğünlerinde Şakir emminin keman caldıkları artık dede nine oldular.
En çok istek alan türküleri, Şeker oğlan,Halkalı Şeker, Bastım da kırıldı iğdenin dalı...Yine yeşillendi fındık dalları.Dam üstünde sarı çicek.Engin gönül engin ol.Vay deli gönül.
Allah rahmet eylesin.Tarihin şahidiydi bunlar.