Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Sessizharflerr
Sessizharflerr

Durvarlardaki Yalnızlık

Yorum

Durvarlardaki Yalnızlık

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

331

Okunma

Durvarlardaki Yalnızlık

Saat kaçtı acaba, üç mü? Dört mü? Ya da hiç mi? Etraf zifiri karanlıktı ama sorun değildi. Eğer evinizde sizi bekleyen biri yoksa, bunun pek bir önemi yoktur aslında; tabii eviniz varsa ne mutlu... Ev hissine hasret kaldım ben bu yaşımda.Ev dediğimiz şey dört duvar ve bir tavan mı? Öyleyse evet, bir evim var ama bu gerçekten bir ev mi? İçindeki huzur, birliktelik, yaşanmışlık hissi... Bence bunlar evin gerçek tanımı olmalı. Ev demek, yalnızca duvarlar değil, o duvarların içindeki insanlar, anılar, gülüşler, bazen de sessizlikler demektir. Ama benim için evin içindeki her şey hep eksikti.Anne dediğimiz kadın başka adamlara gitmiş, baba dediğimiz adam terk etmişti... O dört duvarın arasında yalnız kalmıştım.Bazen düşünürdüm.Ev dediğimiz şey gerçekten dört duvar mı, yoksa içinde seni bekleyen biri mi? Yalnızlığın boyutu gerçekten metrekare ile ölçülebilir mi? Sonra kendimi kandırdığımı fark ediyorum; benim ne bir evim, ne de içinde bekleyenim vardı. O dört duvar sadece bir sığınak, kapı ise sadece bir geçiş noktasından başka bir şey değildi.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Durvarlardaki yalnızlık Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Durvarlardaki yalnızlık yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Durvarlardaki Yalnızlık yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
25.4.2025 17:59:03
"Duvarlardaki Yalnızlık" adlı yazı, insanın içsel yalnızlığını ve gerçek bir evin anlamını derin bir şekilde sorguluyor.

Dört duvarın arasında, sadece fiziksel bir mekânın değil, duygusal bir bağın eksikliğiyle yaşanan yalnızlık, çok güçlü bir şekilde ifade edilmiş.

Ev kavramının yalnızca bir yer değil, içinde yaşanılan, paylaşılan anılarla, gülüşlerle ve hatta sessizliklerle anlam bulduğunu vurgulamak, yazının derinliğini arttıran bir dokunuş olmuş.

Yalnızlık, hem fiziksel hem de duygusal bir boşluk olarak aktarılmış ve insanın içsel dünyasında yaşadığı bu eksiklikler, okura güçlü bir empati duygusu hissettiriyor.

Bu yazı, hem duygusal hem de felsefi bir bakış açısı sunuyor; ev dediğimiz şeyin aslında bir 'sığınak' mı, yoksa bir 'ait olma hissi' mi olduğunu sorgulatıyor.

Kişisel bir deneyimin evrensel bir dile dönüşmesi, metni oldukça etkileyici kılıyor.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL