0
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
374
Okunma

Unutmakta, susmakta, görmezden duymazdan gelmekte, her biri bir İhanettir ihanetin şekli şemali olmaz.
Tarihte her toprak, üzerine düşen kanı saklar. Bu bir efsane değil, bir gerçekliktir. Yüzyıllar boyunca, haritalar değişti, devletler yıkıldı, hanlar devrildi; ama toprağa düşenlerin sesi hep kaldı. Onlar konuşmaz, ama susmazlar. Ve biz, konuşanları duymadıkça, susanların çığlığını bastıramayız.
Türkmen ellerinde, Orta doğu ve Türkistan’da, nice diyarda, bizim bildiğimiz ya da bilmediğimiz bir sebeple gözyaşı döken, can veren insanlar oldu. Onlar bizden değildi diyenler, aidiyetin coğrafyayla değil, vicdanla ilgili olduğunu anlayamadı. Oysa acının dili birdir. Ve eğer acıya kör kalırsak, sıradaki yangının nerede çıkacağını tahmin bile edemeyiz.
Bugün parsel parsel satılan topraklar sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda bir hafıza yitimi,dir. Çünkü bir millet toprağını kaybettiğinde, aslında kendine ait olanı değil, kendini yitirir. Dalından koparılan her Türk yaprağıyla birlikte, ağacın gövdesi biraz daha kurur. Ve ne yazık ki biz, bu kuruluğu ise kader zannediyoruz ama değil.
Evet, bu bir hesap meselesidir, ama bu hesap öfkeyle değil, akılla sorulmalıdır. Çünkü öfke yıkar, akıl ise kurar. Geçmişi bilen ama onunla körleşmeyen bir bilinçle, ihaneti unutmayan ama onunla yanıp kül olmayan bir duruşla ilerlemek zorundayız.
Sorulmalı mı bu hesap elbette sorulmalı…
Ama sadece geçmişten değil, bugünden de zira herkes kendi vicdanıyla nasılsa bir muhasebe yapar orada terazi aldatmaz.
Her suskun vicdanın, her unutulan değerin, her basitleştirilen erdemin hesabı…
Sadece iktidardan ve onun uzantılarından, muhalefetten, sistemden, ya da düşmandan değil bilakis bizden de sorulacaktır.
Zira unutmak da bir ihanettir, susmak bir ihanettir ihanetin mazereti olmaz olamaz, toprak ağlarken ihanet edenlerin üzerinden bu ah hiç bir zaman kalkmaz.
Ve bazen en büyük ihanet, hiçbir şey yapmadan sadece izlemektir.
*
Mehmet Demir
15425