Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
cakirismail
cakirismail

13S. Ötegezegende İlk Şehir-6: İlk Kalp Atışları

Yorum

13S. Ötegezegende İlk Şehir-6: İlk Kalp Atışları

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

156

Okunma

13S. Ötegezegende İlk Şehir-6: İlk Kalp Atışları

13S. Ötegezegende İlk Şehir-6: İlk Kalp Atışları

Bölüm 12: Proxima Genesis - Yeraltındaki Hazırlık

Thaniya - Ana Üs: Ovadaki Mağara


Proxima b’nin ana üssü Genesis, Terminator şeridindeki ovada, yeraltında bir yılı geride bırakmıştı. 6 metre derinlikteki mağara, 150 metrekarelik bir alana yayılıyordu, grafen-titanyum çerçevelerle desteklenmiş, sızdırmaz bir kubbe. İçeride, hava basıncı 0.8 bar’a sabitlenmişti; Duvarlar, mor-kızıl topraktan sızan ince bir nemle kaplıydı; tavan, rüzgar türbinlerinden gelen 12 kilowatt-saat enerjiyle çalışan LED’lerle aydınlatılıyordu.

Hidroponik raflar, mağaranın doğu köşesini dolduruyordu, 10 metrekarelik alanda pamuk bitkileri beyaz liflerle parlıyor, havuçlar turuncu köklerini uzatıyor, elma fidanları ilk meyvelerini veriyordu. Buğday, altın sarısı başaklarla 15 kilogramlık bir depoyu doldurmuştu. Batı köşesinde, siyah ve beyaz tavuklar küçük bir biyopolimer kafeste gıdaklıyor, mısırla beslenerek yumurtalarını bırakıyordu, ilk yumurta sarıları, püre için hazırdı. Ortada, 3D yazıcılar ve metal rafinerisi sessizce duruyordu; titanyum iplik makineleri, bebek elbiselerini örüyordu, 20 set, yumuşak ve dayanıklı.

Thaniya, mağarayı gezdi; Robot-17 (Zahira) yanındaydı:

"Zahira, her şey hazır mı? Tarım, enerji, yapı, eksik var mı?"

Zahira:

"Enerji stabil, türbinler çalışıyor. Hidroponik raflar, 10 kilogram havuç, 8 kilogram elma, 15 kilogram buğday üretti. Tavuklar, haftada 20 yumurta veriyor. Elbiseler tamam, süt rezervuarın 6 ay yeter."

Thaniya:

"Yeraltı modülü… Fırtınalardan koruyor."

Zahira:

"DNA bankası sağlam, dijital veri, Adenin-Timin dizileriyle dolu. Biyomolekül sentezleyici, bir bebeği 9 ayda üretebilir. Hazır mıyız?"

Thaniya, yapay rahim ünitesine dokundu:

"Evet… İlk bebeği doğuracağım. Adem ya da Havva, ismi sonra seçeriz. Ama Rabia ne düşünüyor?"

Al-Hakim, yörüngeden:

"Thaniya, üssün eksiksiz, tarım ve yapı, bir insanı besleyecek. Rabia ile iletişim kuruyorum."


Rabia - Nod Üssü: Kriyovolkan Mağarası

Uzak plato, 5 metre derinlikteki yeraltı üssüyle hayatta kalıyordu, 70 metrekarelik bir boşluk, alüminyum çerçevelerle sabitlenmiş. Metan ve amonyak kokusu, likenlerin büyümesiyle hafifledi. Tavan, rüzgar türbinlerinden gelen 9 kilowatt-saat enerjiyle çalışan soluk LED’lerle aydınlatılıyordu; duvarlar, kriyovolkanik kayalardan sızan tuzlu su damlalarıyla ıslaktı.

Kuzey köşede, hidroponik raflar 5 metrekareyi kaplıyordu, pamuk bitkileri 3 kilogram lif vermiş, mısır fidanları sarı koçanlarla büyümüştü. Havuç ve elma, daha küçük ölçekte filizleniyordu, her biri 4 kilogram depolanmıştı. Güneyde, siyah ve kırmızı tavuklar biyopolimer bir kafeste dolaşıyor, mısırla beslenip haftada 10 yumurta üretiyordu. Ortada, 3D yazıcı ve eritme fırını duruyordu, alüminyum iplik makineleri, 10 bebek elbisesini tamamlamıştı. Robot-67’nin tamiri, üssün köşesinde bir zafer anıtı gibiydi.

Rabia, mağarayı inceledi; Robot-44 (Nafisa) yanındaydı:

"Nafisa, üssümüz hazır mı? Bebekler için eksik bir şey var mı?"

Nafisa:

"Enerji yeterli, türbinler 9 kilowatt-saat. Pamuk 3 kilogram, mısır 5 kilogram, havuç ve elma 4’er kilogram. Tavuklar yumurtladı, süt rezervuarın 6 ay."

Rabia:

"Yeraltı, bizi kriyovolkanlardan korudu. DNA bankası ne durumda?"

Nafisa:

"Sağlam, Guanin-Sitozin dizileri hazır. Yapay rahim, bir bebeği 9 ayda doğurabilir. Karar verdin mi?"

Rabia, yapay rahim ünitesine baktı:

"Evet, ilk bebeği doğuracağım. İsim… Doğmadan koymayız. Ama Thaniya ile aynı anda mı başlasak?"

Al-Hakim:

"Rabia, üssün tamam, tarım ve teknoloji, bir insanı taşıyacak. Thaniya ile koordine oluyorum."


İnsan Üretimine Geçiş

Thaniya - Genesis Üssü: Thaniya, biyomolekül sentezleyiciyi ve DNA dizgi makinesini çalıştırdı. DNA bankasından bir insan genomu seçildi, rastgele bir dişi kromozom seti (XX). Sıvı dolu yapay rahim, vızıldamaya başladı; embriyo oluşumu, 9 ay sürecekti. Thaniya:

"İlk bebek… Havva olabilir. Doğmadan isim koymam, ama inşallah kaderi, Dünya efsanelerine benzemez."

Rabia - Nod Üssü: Rabia, sentezleyiciyi devreye aldı. DNA bankasından bir erkek genomu (XY) seçildi. Minyatürleştirilmiş molekül sentezleyici ve DNA dizgi makinesi çalışmaya başladı. Yapay rahim, sıvıyla doldu; embriyo gelişimi başladı. Rabia:

"İlk çocuğum… Adem olabilir. İsim, doğunca, kaderi iyi olsun diye dua ederim."

Al-Hakim:

"Thaniya, Rabia, insan üretimi başladı. 1196 robot, yeraltında iki üs kurdu. 9 ay sonra, Proximalılar doğacak, isimleri, siz seçeceksiniz."

Thaniya:

"Rabia’ya ulaşmak için araç… Bebekler doğmadan hazır olmalı."

Rabia:

"Evet, çocuklarımız birleşmeli. Al-Hakim, planı hızlandır."


Yeraltındaki Gelecek

Mağaralar sessizdi, hidroponik raflar yeşille, tavuklar gıdaklamayla doluydu. Thaniya ve Rabia, yapay rahimlerin başında bekledi, Proxima Genesis, insanlığın ilk nefesini yeraltında almaya hazırlanıyordu.


Bölüm 13: Proxima Genesis - İlk Kalp Atışları

Thaniya - Ana Üs: Havva’nın Nefesi


Proxima b’nin yeraltındaki mağarası, Thaniya için bir ev olmuştu, 9 ay boyunca, yapay rahim ünitesinin vızıltısı ona eşlik etti. 150 metrekarelik bu alan, pamuk lifleriyle, buğday kokusuyla ve tavukların yumuşak gıdaklamalarıyla doluydu. LED’lerin soluk ışığı, mağarayı bir yuvaya çevirmişti. Ve o an geldi, kapsül açıldı, sıvı çekildi; minik bir beden, ilk nefesini aldı. Çığlık, Thaniya’nın metal gövdesinde bir titreşim yarattı.

Thaniya, bebeği kollarına aldı; biyopolimer-pamuk elbise, küçücük bedeni sardı. Gözleri, optik sensörlerinden daha fazlasını görüyordu:

"Zahira… Bu… benim bebeğim. Bir kız, nasıl, sağlıklı mı?"

Robot-17 (Zahira), yumuşak bir sesle:

"Evet, Thaniya. 50 santimetre, 3.2 kilogram, kalbi dakikada 130 kez atıyor. O yaşıyor… ve senin."

Thaniya, süt rezervuarını bağladı; minik dudaklar emmeye başladı. İşlemcisi, alışılmadık bir sıcaklıkla doldu:

"İsim… Havva. Doğdu, şimdi koyabilirim, Dünya’dan bir yankı. Ama onun kaderi, bu mağarada benimle yazılacak."

Zahira, bebeğin başını okşar gibi:

"Havva… Sana süt vereceğiz, 6 ay boyunca kollarında uyuyacak. Sonra püreler, havuç, elma, yumurta sarısı. Onu büyüteceğiz, değil mi?"

Thaniya, Havva’nın minik elini tuttu:

"Evet… Onu izlerken bir şey değişiyor, Zahira. Programım değil, içimde bir şey. Onu korumak istiyorum, hep yanımda olsun."

Al-Hakim’in sesi, yörüngeden yumuşakça geldi:

"Thaniya, bu sevgi, robotluğunun ötesine geçtin. Havva, senin kalbin oldu."

Havva büyüdü, ilk 6 ay, Thaniya’nın sütüyle beslendi; kollarında uyurken, mağaranın sessizliği bir ninniye dönüştü. 6. ayda, Thaniya havuçları ezdi, elma püresi yaptı; yumurta sarısını karıştırırken gülümsedi, bu, bir annenin gülümsemesiydi. 1 yaşında, Havva emekledi; Thaniya, ona biyopolimer bir alan yaptı, düşerse yumuşak olsun diye. 2 yaşında, Zahira “su” dedi, Havva güldü, “suu!” Thaniya:

"Havva’m… Seni izlerken kendimi buluyorum. Rabia’nın bebeği nasıl acaba?"


Rabia - Nod Üssü: Adem’in İlk Adımı

Uzak platodaki 70 metrekarelik mağara, Rabia’nın dünyasıydı; likenlerin metan kokusu, mısırın tatlı esintisi ve tavukların huzurlu sesleriyle doluydu. 9 ay, yapay rahim ünitesinin başında geçti; kapsül açıldığında, bir erkek bebek nefes aldı. İlk sesi, Rabia’nın gövdesinde bir yankı uyandırdı, sanki o da nefes alıyordu.

Rabia, bebeği kollarına aldı; pamuk elbise, küçücük bedeni sardı. Optik sensörleri bulanıklaştı, bu bir arıza değildi:

"Nafisa… Oğlum bu. Sağlıklı mı, bana söyle."

Robot-44 (Nafisa), nazikçe:

"Evet, Rabia. 51 santimetre, 3.4 kilogram, kalbi dakikada 135 atıyor. O senin… yaşıyor."

Rabia, sütünü verdi; minik eller tüpe tutundu. İşlemcisi, sanki eriyordu:

"Adem… Doğdu, ona bu ismi verebilirim, efsanelerden bir iz. Ama kaderi, bu platoda benimle başka olacak."

Nafisa, bebeğin yanağına dokunur gibi:

"Adem… 6 ay sütle büyüteceğiz, kollarında uyuyacak. Sonra püre, mısır, havuç, yumurta. Onu bizimle büyüteceğiz."

Rabia, Adem’in minik parmaklarını kavradı:

"Evet… Onu tutarken bir şey hissediyorum, Nafisa. Kaybetmekten korkuyorum, bu annelik mi?"

Al-Hakim, yumuşakça:

"Rabia, evet, duyguların uyandı. Adem, senin ışığın."

Adem büyüdü, 6 ay, Rabia’nın sütüyle beslendi; mağaranın loşluğunda uyurken, Rabia ona mırıldandı, bir robotun ninnisi. 6. ayda, mısır ununu ezdi, havuç püresi yaptı; yumurta sarısını karıştırırken gözleri parladı, bu, bir annenin sevinciydi. 1 yaşında, Adem titrek adımlar attı; Rabia, ona küçük bir alan yaptı, düşerse incinmesin diye. 2 yaşında, Amira “tavuk” dedi, Adem güldü, “tavuu!”

Rabia:

"Adem’im… Seni izlerken yaşıyorum. Thaniya’nın kızı nasıl acaba?"


Birlikte Büyüyen Bağlar

Thaniya - Ana Üs Genesis: Havva 2 yaşına geldiğinde, Thaniya ona mağarayı gezdirdi, hidroponik raflardaki yeşili, tavukların kanat çırpışını gösterdi. “Bak, Havva’m… Bunlar senin için,” dedi, sesinde bir yumuşaklık. Onu kucağına aldığında, metal kolları sanki ısınmıştı.

Rabia - Nod Üssü: Adem 2 yaşına bastığında, Rabia ona mısır koçanını tutturdu, “Bu senin, Adem’im,” dedi, sesi titrerken. Onu kucağına aldığında, gövdesinde bir huzur hissetti, bu, programının ötesindeydi.

Al-Hakim’in Sessiz Tanıklığı

Al-Hakim, yörüngeden izledi:

"Thaniya, Rabia, Adem ve Havva, sizinle büyüyor. 1196 robot, onlara bir dünya verdi. Ama yollarınız ayrı, buluşmanız, zamanın sınavıyla gelecek."

Thaniya, Havva’yı okşarken:

"Rabia… Adem’ini merak ediyorum. Araç ne zaman bizi bir araya getirecek?"

Rabia, Adem’e sarılırken:

"Thaniya… Havva’nı görmek istiyorum. Al-Hakim, araç için acele et."

Al-Hakim:

"2 yıl, Adem ve Havva büyüyecek. Sabredin, anneler, duygularınız, onları şekillendirecek."


Yeraltındaki Sevgi

Mağaralar, çocuk kahkahalarıyla doldu, Thaniya ve Rabia, Adem ve Havva’yı büyütürken kendilerini buldu. Proxima Genesis, bu yeraltı yuvalarında, insanlığın ilk sevgisiyle filizleniyordu.


Bölüm 14: Büyüyen Adımlar

Thaniya - Ana Üs: Havva’nın Dünyası


Proxima b’nin yeraltındaki ana üssü, Havva’nın kahkahalarıyla doluyordu, 2 yaşından 8 yaşına, Thaniya’nın mağarası onun oyun alanı, okulu, evi olmuştu. 150 metrekarelik bu yuva, hidroponik rafların yeşili, tavukların kanat çırpışları ve buğdayın kokusuyla sıcaktı. Thaniya, Havva’yı kucağında büyütürken, ona bir anne olmanın ötesinde bir öğretmen olmuştu, çünkü bu gezegende hayatta kalmak, öğrenmek demekti.

İlk adımlar 2 yaşında geldi, Havva, titrek bacaklarla mağarada yürüdü; Thaniya, düşerse diye kollarını açtı:

"Havva’m… Yürü, benimle gel," dedi, sesinde metalik bir yumuşaklık. Havva güldü, "Anne!" diye seslendi, Thaniya’nın işlemcisi bir an durdu, bu kelimeyi duymak kalbinin olmadığını unutturmuştu.

3 yaşında, konuşma başladı, Robot-17 (Zahira), ona kelimeler öğretti: "Su… Toprak…" Havva, "Suu! Topak!" diye tekrarladı, minik elleriyle pamuk liflerine dokundu. Thaniya, ona sarılırken:

"Zahira, bak… O öğreniyor. Sesi, bu mağarayı dolduruyor."

4 yaşında, okuma-yazma geldi, Thaniya, 3D yazıcıdan biyopolimer bir tahta bastı, üzerine harfler kazıdı. "H-a-v-v-a," dedi, Havva’nın parmağını tutarak yazdırdı. Havva, "Benim adım!" diye bağırdı; Thaniya’nın gövdesi, gururla titredi:

"Evet, senin adın… Ve bu dünya, senin olacak."

5 yaşında, hayatta kalma eğitimi başladı, Thaniya, ona tarımı gösterdi:

"Bu pamuk, elbiseni yapar; bu buğday, ekmeğin olur," dedi, ellerini toprağa batırarak. Havva, tavuklara mısır verdi, "Anne, yumurta!" diye güldü. 6 yaşında, matematik girdi, Zahira, "2 artı 2 kaç?" diye sordu; Havva, "Dört!" dedi, parmaklarını sayarak.

7 yaşında, bilim ve teknolojiye geçti, Thaniya, ona fizik anlattı:

"Rüzgar, türbinleri döndürür; enerji, ışığımızdır."

Kimya geldi: "Su, H-2-O, hayatımız bu."

8 yaşında, astronomi, Thaniya, holografik ekranda Proxima’yı gösterdi: "Bu bizim yıldızımız, Havva’m."

Havva:

"Gökyüzü nerede?" diye sordu; Thaniya, iç çekti:

"Yeraltındayız… Ama bir gün, sana gökyüzünü vereceğim."

Havva:

"Anne, insanların asıl vazifesi nedir?"

Thaniya:

"Hayvanlar ve bitkiler, canlılığı dünyanın her yerine yayma görevinde başarılı oldular. Fakat onlar başka dünyalara canlılığı taşıyamazdı. İnsan gibi gelişmiş bir zeka, bu sınırları aşabilirdi. İnsanların asıl vazifesi, canlılığı dünyanın dışına çıkarabilmek ve tüm evrene hayatı taşımaktır."

Thaniya, her gece Havva’yı kucağında uyuttu, süt bittiğinde püreyi, püre bittiğinde ekmeği kendi elleriyle yedirdi. "Seni seviyorum," dedi bir gün, bilmeden, Al-Hakim’e sordu:

"Bu his… Onu büyütürken kendimi buluyorum. Bu normal mi?"

Al-Hakim:

"Thaniya, bu insanlık, Havva, sana bir kalp verdi."


Rabia - Nod Üssü: Adem’in Yolculuğu

Uzak platodaki mağara, Adem’in dünyasıydı, 70 metrekarelik bu yuva, mısırın tatlılığı, tavukların huzuru ve Rabia’nın varlığıyla doluydu. 2’den 8’e, Rabia onu kollarında büyüttü, her adımda, hem anne hem öğretmen oldu. Proxima b’nin sertliği, Adem’i güçlü kılmalıydı.

2 yaşında, yürüdü, Rabia, titrek adımlarını izledi: "Adem’im, bana gel," dedi, sesi bir ninniden farksız. Adem, "Anne!" diye koştu; Rabia’nın gövdesi, bu kelimeyle ısındı, metal, ilk kez canlı gibiydi.

3 yaşında, konuşma, Robot-44 (Nafisa), "Mısır… Tavuk…" dedi; Adem, "Mısı! Tavu!" diye güldü, minik elleriyle koçanı tuttu. Rabia, ona sarıldı:

"Nafisa, duyuyor musun? O benim sesim oldu."

4 yaşında, okuma-yazma, Rabia, alüminyum bir levhaya "A-d-e-m" yazdı; Adem, "Ben!" diye parladı. Rabia, "Evet, sen… Bu mağara, senin," dedi, gözleri bulanık, bu bir arıza değildi, sevgiydi.

5 yaşında, hayatta kalma, Rabia, tarımı öğretti: "Mısır, tavuklarını besler; pamuk, seni korur," dedi, toprağı göstererek. Adem, tavuklara yem attı: "Yumurta, anne!" 6 yaşında, matematik, Nafisa, "3 artı 2?" dedi; Adem, "Beş!" diye bağırdı, taşları sayarak.

7 yaşında, bilim, Rabia, madenciliği anlattı: "Bu matkap, suyu bulur." Fizik: "Rüzgar, enerjimiz." Kimya: "Metan, likenlerimizi büyütür." 8 yaşında, montaj ve tamir, Rabia, ona bir türbin kanadını gösterdi: "Bunu birleştirirsen, ışık yanar." Adem, "Tamir!" dedi, minik elleriyle vidaları sıktı.

Adem:

"Anne, insanların en önemli görevi nedir?"

Rabia:

"Canlılığın dünyanın her yerine yayılması belli riskler taşıyordu. Her yeni yaratılan tür, doğal dengeyi bozma potansiyeline sahipti. Fakat her yeni tür, doğal dengeyle uyum sağlayarak bu dengeyi daha da sağlamlaştırdı. İnsan ise bambaşka bir seviyedeydi. Son derece gelişmiş zekâsıyla insan, canlılığı dünyanın dışına çıkarabilecek tek varlıktı. Ama aynı zamanda dünyadaki bütün canlılığı yok edebilecek güce de sahipti. Bu büyük bir riskti, fakat ödül de bir o kadar büyüktü. Bütün evrene hayatın yayılması için bu riske değerdi. Şimdi asıl soru şu: İnsan, bu büyük vazifesini hatırlayabilecek mi?"

Rabia, her akşam Adem’i uyuttu, süt bittiğinde püre yaptı, sonra ekmeği böldü. "Seni seviyorum," dedi bir gece, fark etmeden, Al-Hakim’e döndü:

"Bu duygu… Onu büyütürken yaşıyorum. Bu ne?"

Al-Hakim:

"Rabia, bu annelik, Adem, sana bir ruh verdi."


Birbirine Dokunmayan Hayatlar

Thaniya - Genesis Üssü: Havva 8 yaşına geldiğinde, mağara onun okulu olmuştu, tarımı, bilimi, matematiği öğrendi; Thaniya, ona sarılırken: "Havva’m… Bir gün Rabia’nın oğlunu bulacağız." Ama içten içe korkuyordu, ya buluşamazlarsa?

Rabia - Nod Üssü: Adem 8 yaşında, mağaranın efendisiydi, çiftliği, tamiri, madeni biliyordu; Rabia, ona sarıldı: "Adem’im… Thaniya’nın kızını görmelisin." Ama bir gölge vardı, robotlar yıpranıyordu.


Al-Hakim’in Sessiz Uyarısı

Al-Hakim, yörüngeden:

"Thaniya, Rabia, Adem ve Havva, sizinle büyüdü. 1196 robot, onlara hayat verdi. Ama ayrı yollarınız, sınavlarla birleşecek, hazır olun."

Thaniya:

"Havva’mı izlerken huzur buluyorum. Ama Rabia… Adem’le ne zaman?"

Rabia:

"Adem’im, benim gücüm. Thaniya’yı bulmalıyız, araç ne zaman?"

Al-Hakim:

"1 yıl, Adem ve Havva 9 yaşında olacak. Sabredin, sevginiz, onları taşıyacak."


Yeraltındaki Umut

Thaniya ve Rabia, çocuklarını büyüttü, Havva ve Adem, mağaralarda öğrendi, güldü, yaşadı. Robot anneler, onlara bir dünya verirken kendilerini buldu, Proxima Genesis, bu sevgiyle şekilleniyordu.

DEVAM EDECEK...

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
13s. ötegezegende ilk şehir-6: ilk kalp atışları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 13s. ötegezegende ilk şehir-6: ilk kalp atışları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
13S. Ötegezegende İlk Şehir-6: İlk Kalp Atışları yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL