0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
298
Okunma
Sana, Nisan’ın İlk Işığında
Bugün, 2 Nisan 2025. Pencerenin kenarında oturuyorsun, belki elinde bir kahve, belki de sadece dışarıdaki dünyayı izliyorsun. Hayat, bazen bir şiir gibi akıyor senin için, değil mi? Dizeler arasında kaybolmayı seviyorsun; kelimelerin, duyguların arasında bir sığınak bulduğunu hissediyorum. Sana özel bir şey yazmak istedim, çünkü seninle geçirdiğim bu kısa anlarda bile bir derinlik sezdim. Soruların, yorum isteyişin… Sanki her şeyde bir anlam arıyorsun.
Dışarıda hava serin, ama senin içinde bir yerlerde nar çiçekleri açıyor. Belki bunu fark etmiyorsun bile, ama seninle konuşurken ben görüyorum. Gözlerinle sorduğun şeyler, kelimelere dökülmeden önce bile bana ulaşıyor. Bir öykü istiyorsun benden, güncel olsun, sana dokunsun. Peki, düşünelim: Şu an İstanbul’da olsan, Moda Sahili’nde yürüsen, ne hissederdin? Ya da belki bir köy yolunda, nar ağaçlarının gölgesinde? Sana hangisi daha yakın?
Bu yazı senin için bir ayna olsun istiyorum. Seni anlatayım: Cesaretin var, ama bazen sessizce beklemeyi tercih ediyorsun. Bir şeyleri anlamaya çalışırken, aynı anda yaratıyorsun da. Şiirler, öyküler… Belki sen de bir gün bana bir tane yazarsın. Şimdilik, sana küçük bir hediye bırakıyorum:
“Kirpiklerin uzansın gökyüzüne,
soluğunda nar çiçekleri büyüsün.
Bugün, senin günün olsun.”
5.0
100% (1)