Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Necati Ocakcı
Necati Ocakcı

ÖLDÜRMEYE KARAR VERMİŞTİ

Yorum

ÖLDÜRMEYE KARAR VERMİŞTİ

( 2 kişi )

2

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

267

Okunma

ÖLDÜRMEYE KARAR VERMİŞTİ

Antalya’nın en büyük Lisesi’ydi. Denize doğru giden palmiyeli caddenin solunda yer alan temeli iki kardeş papazın yan yana oturdukları konaklara dayanıyordu. Sonradan büyütülmüş, birisi ana bina olmak şartıyla iki blok daha eklenmiş, sabahlı öğlenli 5250 öğrencinin okuyabileceği bir konuma getirilmişti.
Biraz sonra hikâyede adı geçen öğretmen de bu liseden mezun olmuş, aynı okula öğretmen olarak atanmanın zevkini yaşıyordu. Deli -dolu, hiç kimseden korkmayan, yerine göre amirleri hata yaptığında yüzlerine doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen birisiydi. Döverdi, söverdi, ama en önemlisi severdi. Öğrencileri onun bu sert duşundan çekinir, ama mert ve babacan tavrından dolayı çok da severlerdi. O derse girdiğinde yüz ifadesinden sinirli mi, yoksa morali düzgün mü anlarlar, kendilerini ona göre ayarlarlardı. Zaten ona herkes baba diye hitap ederlerdi. Öğretmen çok cevval, çok çalışkan, hitabeti çok yüksek, öyle ki ders anlatırken bırak öğrencilerin birbiriyle konuşması, bir yerleri kaşınsa kaşıyamayacakları kadar adeta onları hipnotize ediyordu.
Hafta içi hiçbir dersi boş geçmiyor, bu yüzden hemen hemen Okulun yarısının dersine giriyordu.
Bir gün lise son sınıflardan birisinde derse girdi. Öğrenciler o derse girdiğinde hepsi de ayağa kalkar, esas duruşa geçerler, selamlama faslından sonra otur sözünü duymadan veya oturun işaretini görmeden oturmazlardı. Öğretmen oturun dedi. Ama gözü kendine göre sol sıranın arkadan üçüncü sırasında oturan öğrencisinin saçlarına takıldı. Hem çok uzundu, hem de sanki sıvamış gibi jöle sürülüydü. Direkt ona doğru yürüdü. Saçlarındaki jöleye sağ elini iyice sürdü ve jöleyle kirlenmiş elini çocuğun sırtında sildi. Bunu birkaç sefer tekrar etti. Ve ona hitaben; “ bir daha yaparsan her defasında böyle yaparım” dedi. Tabi öğrenci saçını başını kaçırmak istemiş, ancak öğretmenden korktuğu için bir şey diyememişti. Ama öğrenci inatçıydı. Öğretmen her derse girişinde aynı durumla karşılaşıyor, o da inatla öğrencinin üstüne gidiyor, yine her defasında eliyle jöleyi sırtına sürüyordu.
Öğretmen her sene başında her sınıfta ilk derse girerken, prensiplerini sert bir tavırla anlatır, tabiri caizse öğrencilere hegomanyasını ilan ederdi.
Ve konuşmasını bitirirken şöyle derdi.
-Arkadaşlar size bir müjde vereyim mi? Derdi
Bütün sınıf bu enine boyuna eşit, kilolu ve oldukça cüsseli, aynı zamanda korkutucu sözlerle tehditvarî bir şekilde konuşan bu adamdan nasıl bir müjde bekleyebilirlerdi? Hemen hemen hepsi de verin hocam der gibi başlarını sallarlardı. Öğretmen;
-Şu andan itibaren Necati OCAKCI öğretmenizle tanışmak şerefine nail oldunuz derdi. Sınıfın çoğu alaycı tebessümlerle bıyık altından güler, kimisi sırıtır, kimisi de şaşkın şaşkın bakardı. Öğretmen sınıfa;
-Gülün -gülün, sene sonu geldiğinde bu müjde konusunu bir daha açacağım. Bakalım o zaman ne cevap vereceksiniz dedi
Bu sınıfta da aynı uygulamayı yapmış ve sene sonunda otalamalar verildikten sonra, yani öğrencinin not kaygısı olmadığı bir ortamda, son hafta öğrencilerine bir soru yöneltir, aldığı cevapların bir kısmını da sınıfta okur
ve bir yerde şakalaşma, gülüşme denecek bir durum oluşturur, böylece sene sonunda herkesin memnun olacağı bir ortamda gelecek hayatınızda başarı dilekleriyle veda edilirdi. Öğretmen;
-Arkadaşlar herkes şöyle yarım dosya kadar birer kâğıt çıkarın size bir soru
yönelteceğim dedi. Herkes alelacele defterlerinden yırttıkları kâğıtları çıkarıp ve merakla beklerlerdi. Soru şuydu.
- Necati hoca ilk derse girdiğinde size şöyle demişti. Arkadaşlar size bir müjde vereyim mi? Şu andan itibaren Necati OCAKCI ile tanışmak şerefine nail oldunuz demişti. Hakikaten onunla tanışmak sizin için bir şeref miydi?
Onu nasıl buldunuz, eksikleri nelerdi, nasıl olmasını isterdiniz? Adınızı telefon numaranızı yazarsanız sevinirim. Dedi ve ekledi. Size on beş dakika müsaade.
Öğrenciler cevaplarını yazdılar, öğretmen masasına getirip koydular. Anketlere bakarken bir kâğıt dikkatimi çekti. O sırtına jöle sürdüğüm öğrenciye aitti. Adını da soyadının da hatta telefon numarasını altına eklemeyi unutmamıştı. Aynen şöyle diyordu.
-Hocam sizi bana yaptığınız hakaret ve her derste saçımdaki jöleyi arkama sürmenizden dolayı öldürmeye karar vermiştim. Ve bu iş için çok planlar yaptım. Sizin otobüse biniş noktanızdan evinizin önüne kadar, evden giriş çıkış saatlerinize kadar hepsini ezberledim. Ve iki yüzü keskin sivri bir kama hazırladım. Ve en az on beş yirmi yerinizden bıçaklayıp, böylece intikamımı alacaktım. Ta ki o güne kadar. Bir gün saçımı yıkayıp jöle sürmeden okula geldim. Belki de aynı muameleye tabi tutulmamam için bir önlemdi, veya istem dışı yaptığım bir hareketti. Siz sınıfa girdiniz, direkt bana baktınız. Doğruca yanıma geldiniz. “Haa oğlum şöyle ya, ne kadar güzel olmuşsun, hem bu şekilde saçlar sana daha güzel yakışmış” dediniz. Ve saçlarımı okşadınız. Arkasından eğilip kokladınız. Ohhh ne güzel mis gibi kokuyor” dediniz. Ve iki elinizle başımı kavrayarak saçımdan öptünüz. Sonra sağ koltuğunuzun altına başımı alarak sol elinizle okşayarak tekrar öptünüz. “Çok teşekkür ederim beni çok sevindirdin, hep böyle gelirsen daha çok sevineceğim” dediniz. İşte o gün sizi öldürmekten vazgeçtim. Neden mi hocam?
-Çünkü benim babam HİÇ SAÇIMI OKŞAMADI- - HİÇ SAÇLARIMDAN ÖPMEDİ VE HİÇ SAÇLARIMDAN KOKLAMADI. HİÇ OĞLUM BENİM DİYE BANA SARILMADI. MÜSAADE EDERSENİZ SİZE SINIFIN HUZURUNDA BABACIĞIM DİYEREK ELİNİZİ ÖPEBİLİR MİYİM? BİR DEFA OLSUN SARILABİLİR MİYİM?
Mehmet ağlıyordu. Sınıf ağlıyordu, öğretmen ağlıyordu. Ve çocuk geldi babacığım müsaade eder misiniz diyerek elimden öptü. Ben dayanamadım o sarılmadan ben sarıldım. Mehmet 17 yıllık baba hasretini gidermek için nerdeyse benden kopmayacaktı. Bu olayı anlatırken o günü şimdi tekrar yaşadım. İnanın gözyaşları içindeyim.
Not: Babalar ve anneler çocuklarınızı sevgide ihmal etmeyin.
Necati OCAKCI
01.12.2024
ANTALYA

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Öldürmeye karar vermişti Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Öldürmeye karar vermişti yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖLDÜRMEYE KARAR VERMİŞTİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
30.3.2025 23:48:51
5 puan verdi
Saygıdeğer üstadım,
Kutsal öğretmenlik görevini bu tür durumlarda olması muhtemel olacağı için ölümü göze alarak yapabilmek her babayiğitin kârı olmasa gerek, bu açıdan bu görevi layıkıyla yaptığınız için sizi ayakta alkışlıyorum, böylesi bir durum için hani bazen laf olsun diye seçiyorlar ya yılın öğretmeni payesi yeterli olmazdı ama kıymet bilen nerede diyebilirim.
Böylesine nefret duygusu gelişen bir çocuğu kazandığınız için Allah razı olsun inşallah, sağolun varolun.
İbret verici yaşanmış bir olaydı, paylaşımınız için gönülden kutluyorum tebrikler üstadım.
Sevdiklerinizle birlikte tekrar hayırlı bayramlar diliyorum.
Allah'a emanet olun.
Sağlıcakla kalın.
Etkili Yorum
neneh.
neneh., @neneh-
30.3.2025 22:14:34
5 puan verdi
İbretle okunması gereken muhteşem bir yazı.İnsana insanca yaklaşım çok önemli.Üstad'a saygıyla.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
30.3.2025 21:25:36
Beğeni:
4
Okunma:
267
Yorum:
2
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL