1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
258
Okunma
Ben, ben hiç aşık olmadım. Yani seni görüp, tanıyana kadar. Yani ben aşık olmadan evlendim. Babam "komşunun kızınla evleneceksin" dedi. Evlendim. Sözünü hiçe sayamadım, atamdır, babamdır diye kabul ettim. Herkes bana "seversin zamanla" dedi. Bende öyle düşündüm. Evlendim, babam dillere destan bir düğün yaptı. Bir ay sonra askere gittim, askerden dönmek hiç istemedim. O evde olmak dahi hiç bir zaman istemedim. Bir gün telefon çaldı, annem hastalanmış.., izin kullandım, eve döndüm. Annemle hasret giderdik. Askere gitmeme iki gün varken meyhaneye gittim, kör kütük sarhoş oldum. Arkadaşlar eve götürüp, eşime teslim ettiler. Sabahsı askere döndüm, on beş gün sonra Zeynepten bir telefon geldi. "Hamileyim" dedi. Hattın bir ucunda sevinçten uçan bir kadın, diğer tarafta sorumluluk sahibi bir adam. Ben sorumluluk almak istemedim, ben baba olmaya dahi hazır değildim. Ben İlaydayı bile istememiştim. Seneler geçti "Artık bu düzende gidiceksin kadir" dedim. Hayatıma devam ettim. Evden işe, işten eve gidiyordum. Sonra bir gün karşıma çıktın, seni gördüm, ilk gün sana tutuldum. Gözlerinde ki masumluk, yanağındaki gamzelere, hiç bitmeyen sevgine, sen benim için yaratılmıştın. Dedi, gözlerinde ki, yaşları durduramıyordu. Karşısında koskocaman bir adam çocuk gibi ağlıyordu.
5.0
100% (2)