Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Mehmet DEMİR
Mehmet DEMİR

İçimizde Kuruyan Irmaklar

Yorum

İçimizde Kuruyan Irmaklar

( 4 kişi )

1

Yorum

10

Beğeni

5,0

Puan

224

Okunma

İçimizde Kuruyan Irmaklar

İçimizde Kuruyan Irmaklar

Buralara çok uzun bir yalnızlıktan, her adımın sancısını anlamaya çalışarak deneyimleyerek, var olan olasılıkların her birini geçerek geldim. Ayaklarımın altındaki taşlı ve tozlu yollar, eski zamanların izleriyle örülmüştü sanki. Ama asıl zor olan, içimde kat ettiğim mesafeydi. Kendi içimde yürüdükçe, orada yitip gidenleri, sesini duyuramayanları, kurak topraklarda suya hasret kalanları gördüm. O kadar çok ırmak vardı ki içimde, ama hiçbirine akacak bir vadi bulamadım.

Sonra insanların dünyasına baktım. Sevgisiz, şefkatsiz kalmış gözlerle karşılaştım. Açlar vardı, üşüyenler vardı, bir köşede unutulmuşlar, üstüne basılıp geçilenler vardı. En acısı da neydi biliyor musun? Herkes bir yanını yitirmiş gibiydi. Eksik, tamamlanmamış, yarım kalmış bir şehrin boş duvarlarına çizilmiş silik resimler gibi… Kimi bedenleriyle oradaydı ama ruhları çoktan göçüp gitmişti. Kimi de öyle bir kabuk edinmişti ki, içindeki her şey çoktan kurumuş, taşlaşmıştı.

Baktım, dünya aç. Ama yalnızca ekmeğe değil; merhamete, dostluğa, güvene, vicdana da muhtaç. Açlık sadece mideleri değil, kalpleri de sarmış. İnsanlar birbirine dokunmayı unutmuş, gülümsemek yabancı bir dile dönüşmüş. Herkesin derdi var ama kimse kimsenin derdine eğilmiyor. Herkesin içi kanıyor ama kimse birbirinin yarasına elini sürmeye cesaret edemiyor.

Bütün bu yolculuk bana ne öğretti biliyor musun, yalnızlık, sadece tek başına kalmak değil, başkalarının kalabalığında bile duyulmamak,mış. İnsan, en derin çölü kendi içinde taşırmış ve en büyük fırtına orada koparmış. Ama bazen bir söz, bir bakış, bir dokunuş bile kurumuş nehirleri tekrar coştura bilirmiş. İşte bu yüzden belki de, açlıktan titreyen bir çocuğa bir lokma ekmek uzatmak kadar, sevgisiz büyüyen bir ruha bir damla şefkat sunmak da önemliymiş.

Şimdi, yolculuğumun neresinde olduğumu bilmiyorum. İçimde yitip giden ırmakların yasını tutuyor muyum, yoksa onları bir gün yeniden akıtacak bir vadi mi arıyorum, emin değilim. Ama bildiğim bir şey var: İnsanlığın gerçek açlığını doyuramadığımız da, hiçbir sofranın bereketi tam olmayacak. Ve biz, birbirimizin yokluğuna alıştıkça, her gün biraz daha eksilerek tükeneceğiz.
*
Mehmet Demir
27325

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

İçimizde kuruyan ırmaklar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İçimizde kuruyan ırmaklar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İçimizde Kuruyan Irmaklar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
27.3.2025 21:12:09
5 puan verdi


"Yazınız, içsel bir çölün derinliklerinden yankılanan bir çağrı gibi. Irmaklar kuruyor, ama kalpteki suyu ararken, bir dokunuşun bile ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyorsunuz. Dünyanın eksik kalmış ruhları, gözleriyle değil, içindeki derin boşluklarla konuşuyor. O kadar çok acı var ki, belki de en büyük açlık sevgisizliğin verdiği açlık. Her kelimeniz bir yolculuk, bir uyanış, bir farkındalık. Kendi iç yolculuğumuzu kucaklamak, sevgiyle başlamak gerek. Evet, yolculuk nereye varır bilinmez, ama insanın içindeki eksikliklere dokunarak daha sağlam adımlar atılabilir."

Yüreğinize emeğinize sağlık ömrünüz varolsun.
Selamlar saygılar.


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL