Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Abdulvahap Sert
Abdulvahap Sert

Neyse Olan Olmuş

Yorum

Neyse Olan Olmuş

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

518

Okunma

Neyse Olan Olmuş


Babalarda küçülürmüş...
Parasını bir soyguncuya kaptırıp Oğlu Rıza’ya muhtaç olunca Cevad emmi de küçüldü. Yalnız babalar küçülüp düştü mü, çoluk çocuk ona cevap verme ihtiyacı duymaya başlar. Evlatlarda büyür. Rıza’ya babası muhtaç olduğu gün büyüdü.

Parasının gittiğine yanmıyor da kandırıldığına üzülüyor. Nice yenilgiler görmüş; yokluklar, zorluklar... İlk mağlubiyeti sevdiği kızı alamadığında yaşamış. Ciğersiz adamlardan dayak yemiş, katırı ahırdan çalınırken bile, hırsız ölümü göze aldığı için helal olsun demiş. Yiğit adam. Ama bu seferki başka. Son vurgunu dev aynasında büyüten bir hâle büründürmüş Cevad emmi. Vurguncu kavga sırasında taşla Cevad emminin kafasını kırsa, dövüp su arkının içine atsaydı bizde helal olsun derdik. Emmiyi temiz dövdükten sonra soysaydı yiğitlik sayılırdı. Sinsi ve haince soyulmak, kaldıramayacağı şey. Bir telefon birkaç şifre ile yapılmış soygun. Düpedüz gurur incitmek. Para dediğin nedir ki gururun yanında.

Evde otururken Safiye’ye:
– Bak çocukları evlendirdik. Büyük torununda mürüvvetini bir görseydik. Ne güzel olur. Ömrümüzün bu son deminde davul çaldırır oynarız.
Safiye’de;
“Oynarız ya” demiş. O esnada birden telefonu çalmış Cevad emminin.
“Cevad bey daha önce maaşınızı çektiğiniz Vurbanktan Oğuzhan E. Yeni geçtiğiniz bankaya bizde kalan paranızı transfer edeceğiz. Size gelen şifreyi lütfen bana söyleyin”

Cevad benim kimseden alacağım malacağım yok desede, adam türlü türlü diller dökmüş. Kibar adamda yılanı deliğinden Safiye’yi Cevad’tan alacak bir dil. “Bu sizin hakkınız çekmezseniz bankamız onu faiz işlerinde çalıştıracak.” Tekrar şifre attım bana söyleyin. Bakınız zaten gelen ileti Vurbanktan üzerinden geliyor.”

Cevad emmi parasının faiz işlerinde kullanılmasına gönlü razı olmaz.Hem gerçekten ihtiyacıda var. İnsan zaafı işte hesapta olmayan para ya da dünyalık hesapları iyi edecek bir para olunca... Gerçi Cevad emmi böyle avantalara alışık değil, ihtiyacı olan şeylerin ücretini alınterinden öder gölgesinde minnetsiz yatar. Ne yapsın bu seferde onun maişeti cehtsiz, zahmetsiz olsun. Olsun...

Cevad:
–Gözlerim iyi görmüyor torunum Emine size söylesin.

Zamane çocukları sanki telefon ile doğmuşlar. Dedesine para kazandırmak için kutsal bir görev şuuru içerisinde şifreleri bir bir sıralamaya başladı.
–8098
– “Tamam Cevad Bey paranız transfer ediliyor.
–Bir şifre daha gelecek lütfen onuda söyleyin.
–6393
–Tamam Cevad bey.

Son şifreyi söyledikten sonra Vurbanktan temsilcisine çok büyük teşekkürler ettiler. Telefonda zart diye kapandı. Kalpsiz adam Oğuzhan E.’ye ulaşılamamış.
Adamda bir dil bir bilgi Cevad emminin tüm şeceresini dökmüş, neredeyse Safiye ile olan tüm ilişkileri bitecek düzeyde yani. Böyle birine elbette güvenmek lazımdı. Hele ikide bir “lütfen” sözcüğünü kullanmış olması Safiye’nin aklını başından almıştı. Siz olsanız sizde güvenirsiniz. İnsanın içini ısıtan kibar güzel sözlü adama kim olsa inanır.
–Safiye bak bugün emeklilik yattı, arkasından beklemediğimiz nakit.
–Hakkımız helal para kaybolmaz, ama adamın telefonuna niye ulaşılamıyor?
–Birşey olmaz Safiye
adam görevini yaptı, daha ne yapsın yarın paramızı çekeriz.
–Yalnız birazdan Rıza gelecek bu parayı duymasın. Biliyorsun hepsini döküntü aracına harcar.
Rıza evin tek erkek çocuğu. Cevad emminin nezdinde ana tarafına çekmiş. Ufak tefek yumulu gözlü sıska bir oğlan, şıp demiş dayılarının burnundan düşmüş. Soyunu devam ettirecek başka biri olsaymış daha küçücükken Rıza’yı direk ıssız bir ovaya bırakır, eve komazmış. Neylesin, işte erkek eksikliği. Soyunun umudunu Rıza’nın beline bağlamış.

Emine’yi almaya gelen Rıza hemen ebeveynlerin yüzündeki mutluluğu sezinlemiş.
- Ne oldu ben mi sizi mutlu ettim başka şeymi?
Emine;
Baba, dedeme para kazandırdım. Şifreleri dedeme okudum oda başka adama söyledi dedeme 50 bin TL para verdiler.
Rıza atağa geçerek iyi ettiniz adam hesaplarınızı hatta eksiden adınıza para çekmiş bankaya borçlandırmış .Her şeyi kendine yük edinen evlatlarını evlendirmesine, torunlarının olmasına rağmen hala her şeyi onlardan çok daha fazla düşünen fedakâr bir baba misyonu sergilemiş Cevad’ın tüm beyin fonksiyonları birden dumura uğramış gibi hırçın bir kükreyişle Rıza’ya:
–Yani 100 bin?
–Evet baba 100 bin.
–100 bin mi? dedi Safiye.
– Evet 100 bin
Emine:
– Yüz bin
Rıza hepsine evet 100 bin cevabını verdi.
Cevad emmi, Safiye teyze, Rıza, küçük Emine bile Oğuzhan E’ye küfür düzmeye başladılar. Küfür etmenin faydası yoktu artık “Bedava peynir fare kapanında olur. “Neyse artık olan olmuşsa” sığınmak yerine haklarını aramak gerekir.

Rıza babasını Tofaşkına bindirip en yakın banka şubesine hesap hareketlerini tekrar kontrol ettikten sonra banka görevlileri bünyesinde Oğuzhan E. diye birinin olmadığı ve onun hesabına geçen paranın karşılıklı rıza ile gerçekleştiği için ödemek zorunda olduklarını bildirdiler. Bankanın Cevad emmiye yapabileceği kolaylık: Borcu taksitlendirmek. Rıza Cevad’ın yüzüne Cevad da Rıza’nın yüzüne baktı.
Hemen siber suçlarla mücadele şube müdürlüğünün yolunu tuttular. Polisler böyle birçok olayın yaşandığı bu tür soygunlarda olay zincirinin çok karmaşık olduğu hırsız hesabının Oğuzhan E’ye ait olmadığı başkasının hesabını çalarak onun üzerinden çalıntı bir telefon numarası ile Cevad emminin dolandırıldığı öngörüsünde bulundular. Hatta vakıanın örgütsel dolandırıcılık olabileceğini söylediler. Kanun dilinde “nitelikli dolandırıcılık ”da deniliyormuş. Yani banka hesabı çalıntı, Cevad’ı arayan telefon numarası çalıntı. Oğuzhan E. ismi sahte uydurulmuş bir isim. Herşey sahte. Yiğitlik adına bir şey yok. Soygunun her tarafından sinsilik ve kalleşlik akıyor. Tahkikat, soruşturma, kovuşturma en az iki yıl süreceği en sonunda da Cevad emminin bu durumdan usanacağı sonunda da şikayetten vazgeçeceği belliydi. Bu tür olaylar hep böyle oluyordu.

Karakoldan çıktıktan sonra Rıza Cevad emmiyi tofaşkına bindirdi direk galericiler sitesine. Karşına çıkan ilk galericiye sattı tofaşkını. O gün Rıza büyüdü. Bu yaştan sonra babasını bankanın taksit taksit çürütmesine müsaade edemezdi. Babasına “neyse artık olan olmuş” dedi. Cevad emmi de o eskimiş gururlu kalbinden kendi kendine “İyiki Rıza’yı ıssız bir ovaya bırakmamışım” dedi.

Abdulvahap SERT

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Neyse olan olmuş Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Neyse olan olmuş yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Neyse Olan Olmuş yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL