2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
207
Okunma
Kalbi mescitlere asılı olanların kıyâmet günü Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenecek yedi sınıf insanın arasında olacağını bize haber verir efendimiz (sas).
Kalbin bir yerde sükun ve teselli bulması nasıl bir hâl ki, dehşetengiz sahneleriyle bize tasvir edilen o günde, bir kalkan ve siper mesabesinde olan bu gölgelenme ikram ve ihsan ediliyor?
Peki, insanın kalbi mescitlere nasıl asılır?
Evvela, gönüllerin kirlenip paslanmaya yüz tuttuğu ve mütemadiyen bir arınmanın elzem olduğu şu dünya hayatına karşı takındığımız tavır ve tutum mühimdir.
Bizim dünyayı görüşümüz, kalp aynamızda dünyanın yansıması doğru olmalıdır. Bir ayağımız dünyada, öteki âhirette olmadıkça ve bütün ümitleri dünyaya bağladığımız müddetçe kalplerimizin soyut bir anlam arayışı içine girmesi oldukça zordur.
Görüntülerden azat olarak, mânâ alemine inip deruni bir yaşantıyı hedefleyenler ancak kalplerini özgür bırakabilirler. Ve ancak özgürleşen kalpler gönüllü olarak mescitlere bağlanabilirler.
Mescitlere, yani Allah’ın zikredildiği meclislere, ibadetlere -bu anlamda namaz ibadetine- ve ibadethanelere bağlanabilirler…
Zeynep Zuhal Kılınç
5.0
100% (2)