0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
227
Okunma

Hayatı Okuyan Elif’in Öyküsü
_"Benim de umudum, düşlerim vardı... Ama hayat, umutları ezmeden yol almıyor."_
Yaz mevsiminin son günleriydi. Köy, kışa hazırlanıyordu. Kadınlar tandır başında ekmek pişiriyor, erkekler tarladan dönüyordu. Elif, köy evinin küçük bahçesinde elinde kitabıyla oturuyordu. Babası uzaktan ona seslenince kalbindeki huzur ve korku birbirine karıştı:
“Elif!”
“Buyur, baba?”
“Gel buraya, bir haberim var.”
Elif, babasının yanına koştu. Babası yüzünde hafif bir tebessümle ona baktı ve cebinden bir kağıt çıkararak:
“Kızım, seni ortaokula yazdırdım,” dedi.
Elif’in gözleri parladı. Kalbi öyle hızlı çarpıyordu ki, duyduğu sevinç gözyaşlarına karıştı. Ama bu mutluluğun altında, köyde bir kızın okumasının yaratacağı sorunların farkındaydı. Annesinin, köyün ve çevredeki insanların bu karar hakkında ne düşüneceğini biliyordu.
Çevrenin Dedikoduları
O gün, annesi eve geldiğinde öfkeliydi. Tarladan döner dönmez Elif’e bağırdı:
“Elif! Okumakmış... Kitabını bırak da eve yardım et. Hem köyde herkes konuşuyor. Sanki oğlanmış gibi okuyup da ne olacakmış?”
Elif başını öne eğdi. Ama bir cesaretle, “Anne, okumak kötü bir şey mi? Kur’an-ı Kerim’in ilk emri ‘Oku’ değil mi?” dedi.
Annesi omuzlarını silkti:
“Kur’an okumak başka, okul başka! Kız çocuğu dediğin evde oturur, işini öğrenir, yuvasına hazırlanır. Köyde adını çıkaracaklar diye korkuyorum.”
Elif, gözyaşlarını içine akıtarak odasına gitti. Köydeki dedikodular, annesinin endişelerini haklı çıkarıyordu. Kadınlar birbirine fısıldıyor, Elif hakkında konuşuyorlardı:
“Kız okuyacakmış, öğretmenle konuşuyormuş hep… Bak gör, ya biriyle kaçar ya da köyün adını çıkarır.”
“İşte okuyan kızlar böyle oluyor. Adını duydum, öğretmen bile istemeye gelmiş!”
Öğretmenin İhaneti
Dedikoduların tam ortasında, Elif’i en çok sarsan olay, ortaokul öğretmeninin annesine dünür göndermesi oldu. Adam 40 yaşındaydı; Elif ise henüz 14. O gün annesi, Elif’i karşısına aldı ve hışımla konuştu:
“Biliyor musun? O öğretmen, seni istemeye gelmiş.”
Elif’in gözleri dondu. “Ne diyorsun anne? Bu nasıl olur?”
“Bunu ben de anlamıyorum,” dedi annesi sinirle. “Ama köydeki dedikodular o kadar büyümüş ki, bu adam da fırsattan istifade etmiş. Adını çıkardılar kızım. Şimdi ne olacak?”
Elif, gözyaşlarını tutamadı:
“Baba, bu nasıl olabilir? Öğretmen dediğin, ışık tutmalıydı. Ama o hayatımı kararttı! Okumuş biri bunu yaparsa cahil ne yapmaz?”
Babası çaresizdi:
“Elif, seni okutmak istedim. Ama artık devam edersen adın daha çok çıkar. Seni koruyamıyorum. Okulu bırakmak zorundasın…”
Umudun Kırıldığı An
Elif o gece odasında yalnızdı. Kalemini eline aldı ve bir kağıda döktü içindekileri:
_"Hayat oyununu oynadı hemen,
Fırsat vermedi ki dileyim ’aman.’
Geçti üzerimden epey bir zaman,
Yıkıldı hayalim, bir efkar sardı.
Benim de umudum, düşlerim vardı."_
Sonrasında başını secdeye koydu ve dua etti:
“Allah’ım, bu adam hayatımı, hayallerimi çaldı. Ama içimde kalan bu ışığı söndürme. Eğer okumam hayırlıysa bana bir yol aç. Eğer değilse, bu acıyı içimden al…”
Evlilik ve Sabır Yılları
Elif, okulu bırakmak zorunda kaldı. Daha 16’sında, annesinin zoruyla kuzeniyle evlendirildi. Bu evlilik, onun için bir aileden başka bir aileye yük taşımaktan farksızdı. Kaynanasının baskıları, eşinin ilgisizliği arasında sıkışıp kalan Elif, hayata tutunmaya çalıştı. Bir gün, kaynanası onun namazını bile sorguladı:
“Tespihini sonra çek, başımıza hoca mı kesileceksin?”
Elif, sadece Rabb’ine sığınarak dayanıyordu.
Yeniden Başlayan Hayat
Yıllar geçti. Çocuklarını büyütüp evin sorumluluklarını üstlendikten sonra, Elif’in içinde o sönmeyen okuma aşkı yeniden filizlendi. Bir gün televizyonda yarım kalan eğitimini tamamlayan bir kadının hikayesini izledi. Kendine şunu sordu:
“Neden ben de yapamayayım?”
Elif, yaşadığı acıları ve umutlarını şiirlere döktü. Yazdıkça içindeki yaralar iyileşti, sesi başka kalplere dokundu. Yıllar içinde şiirleri yayımlandı, ödüller aldı. Bir zamanlar "adını çıkardılar" diye susturulan Elif, şimdi binlerce insanın yüreğine dokunan bir şair olmuştu.
Son Söz
_"Cahille baş etmek gerçekten zordu,
Benim de umudum, düşlerim vardı."_
Elif’in hayatı, ona en karanlık anlarda bile mücadeleyi bırakmamasını öğretti. Yaşadığı zorluklar, onun kaleminde birer umut ışığına dönüştü. Ve o ışık, şimdi başkalarının yolunu aydınlatmaya devam ediyor.
_"Hayalleriniz, umutlarınız ne kadar imkansız görünse de, onları bırakmayın. Çünkü en karanlık yollarda bile ışık yakabilenler, kendi yolunu bulur."_
Elif’in Günlüğü ✍️
10.0
100% (1)
5.0
100% (1)