Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Numan Kurt
Numan Kurt

NASRETTİN HOCA FIKRALARINI BİR DE BENDEN OKUYUN

Yorum

NASRETTİN HOCA FIKRALARINI BİR DE BENDEN OKUYUN

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

206

Okunma

NASRETTİN HOCA FIKRALARINI BİR DE BENDEN OKUYUN

NASRETTİN HOCA FIKRALARINI BİR DE BENDEN OKUYUN


“Damdan düşenin halini damdan düşen bilir.”
“Ye kürküm ye!”
“El elin eşeğini türkü çağırarak arar.”
"Ölme eşeğim ölme!"


Bugün yurdun hangi köşesine gitsek herhangi bir kişiye “Nasrettin Hoca’yı bilir misin?” desek önce yüzünde bir gülümseme belirir. Bir fıkrasını ya da bir çok fıkrasını neredeyse bilmeyen yoktur.
Yukarıdaki sözler, dilimize yerleşmiş daha pek çok söz Nasrettin Hoca’nın fıkralarından alınmış sözlerdir.
Hoca’nın fıkralarının bu denli sevilmesinde o fıkraların Orhan Veli Kanık tarafından şiirleştirilmesi, “manzum öykü” olarak yazılmasının da payı çoktur. Bu halk filozofunun fıkraları yalnız güldürmez, aynı zamanda düşündürür. Çoğunun sonunda alacağımız bir ders vardır.
Ben bu yazımda alışılagelmiş bir Nasrettin Hoca biyografisi anlatmak yerine onun el yazması kitaplardan alınan iki fıkrasını değiştirmeden, uyarlamalarımın altında fotoğrafı çekilmiş haliyle aktaracağım, bir de o fıkraları “manzum öykü” olarak yazmaya çalışacağım. Orhan Veli gibi yazmak ne haddime, benimki bir deneme olacak.
Saygıdeğer emekli öğretmen, şiirlerini zaman zaman burada paylaştığım Hasan Kartoğlu bana aşağıda fotoğrafını gördüğünüz “Nasreddin Hoca” adlı kitabı armağan etti. Yazarı ünlü halk bilimci Pertev Naili Boratav. Kitapta Nasrettin Hoca, pek çok kaynaktan inceleniyor, ayrıca çok sayıda el yazması kitaptan fıkraları aktarılıyor. Bu arada şaşıracağınız bir açıklama yapayım. Nasrettin Hoca’nın burada yazamayacağım, sansürden geçmeyecek, ayıplı sözcüklerin bulunduğu pek çok fıkrası var. Ben, şiirleştireceğim fıkraları da o kitaptan aldım; ama sözünü ettiğim, buraya yazılamayacak fıkralardan değil.
Bakalım bu "dünyagüldüren adam"ın fıkralarını şiirleştirmeyi başarabilmiş miyim? Notumu okuyanlar verir.


"BU DA VERDİĞİN YAĞIN TORTUSU"

Hoca bir gün geçip gidiyormuş sokaktan
Ağrımakta, perişan etmekteymiş onu ağzındaki dişi
Tam bu sırada
Seslenir Hoca’ya
Öteden beri dost bildiği bir kişi
“Hoca nasılsın, nereye böyle
Gel haneme dinlen biraz keyfince şöyle”
“Pazara giderim şırlağan yağı almaya”
Böyle der Hoca kendisini evine çağıran dostuna
Her zaman Hoca muziplik yapacak değil ya
Bu sefer de dost bildiği adam bir şeytanlık düşünür
Çaktırmadan işer bir bardağın içine
“Al Hoca dişin için birebir bu yağ”
Hoca bilgin adamdır kül yutar mı
Alır getirir evine onu
Ama hiç ses etmez, bilmiştir onun sidik olduğunu
Gün gelir yağ diye sidiği veren adamın da dişi ağrır
Hemen dışkı kurusundan haplar yapıp kağıda sarar Hoca
“Yağ yerine sidik vermek neymiş?” diyerek
Dostunun evine varır
“Sultanım, şu hapları dişine koy, hemen geçer.” der
Herif koyunca ağzına hapları
Dışkının kokusu yayılır ağzına
Bedenini basar mı baştan aşağı ter
“Bu ne şekil haptır Hoca, bu koku neyin kokusudur?”
Hoca’da cevap tükenir mi
Der ki sahte dostuna
“Sizin verdiğiniz yağın tortusudur.”

*
"SIĞAR MI DÖRT KİŞİ BİR YATAĞA ?"

Hoca merhumun karısı aniden vefat eder
Çok sürmez, bizim Hoca’nın yaslı günleri çabuk geçer
Bulur bir dul kadın, alır getirir eve
Yeni hatun kurulur eski hanımın yerine
Hoca bu, durur mu çenesi
Anlatırmış zaman zaman eski karısının iyiliklerini
İncinirmiş bundan yeni gelen hatun
Anlatmaya başlarmış o da eski kocasının faziletlerini
Kendisi anlatırken bir sakınca görmez ama
Karısı anlatınca kocasını
Çılgına dönermiş bizim Hoca
Sedir üstündeki yatakta yatarken ikisi
Okkalı bir tekme savurur kadına
Yere düşen kadının kolu incinir, canı fena yanar
Duyunca babası, ertesi gün eve damlar
Kapıdan girer girmez de daha nefes almadan
Kızının haline bile bakmadan
Hoca’ya meseleyi sorar
"Ben anlatayım, siz karar verin!" der Hoca
Başlar olanları anlatmaya
"Biliyor musunuz biz bir yatakta kaç kişiyiz?
Bendeniz bir, ölen karım iki, şimdiki hanım üç
Bir de bunun rahmetli kocası
Ettik mi dört
Sığar mı benim gibi bir adamın yatağına dört kişi
Sığamadık anlayacağınız, ne tekmesi yahu
Düşecekti elbet yatağın ucundan biri
İki kişilik yatakta dört kişi yatar mı
Benim bunda bir kabahatim var mı"

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Nasrettin hoca fıkralarını bir de benden okuyun Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Nasrettin hoca fıkralarını bir de benden okuyun yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NASRETTİN HOCA FIKRALARINI BİR DE BENDEN OKUYUN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL