1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
274
Okunma
CEZAEVİNDEN GÖNDERİLEN DİLEKÇELERDE SORUN
Cezaevinde tutuklu veya hükümlü bulunan sanıkların gönderdiği dilekçilerin bazıları mahiyeti anlaşılmaz bir halde düzenlenmektedir.
Sanık yazmış olduğu dilekçede ne istediğini tam olarak ifade edememektedir. Bu da mahkemeleri zora sokmakta ve mahkemelerin nasıl bir karar vereceği hususunda tereddüt oluşturmaktadır.
Nitekim bazı dilekçeler sanık bunu kastetmemiş olsa dahi kanun yararı kapsamında değerlendirildiğinden bakanlığa yargıtaya istinafa gönderilmek suretiyle gereksiz yere dolaşıma uğramaktadır. Yargıyı en fazla ağırlaştıran husus gereksiz yazışmalardır bu yüzden sistemin her boyutuyla sadeleştirilmesi gerekir..
Bu sorunu kökten çözmenin formülü şudur:
Cezaevinden gönderilen dilekçelerde dilekçenin hangi mahiyette olduğu cezaevi idaresi tarafından belirlenmek suretiyle mahkemeye gönderilmelidir.
Bu da iki hususta gerçekleşebilir daha önce yazılmış olan şablonu belirli dilekçeler olabilir yani yargılamanın yenilenmesine dair ayrı bir dilekçe kanun yararına bozmaya dair ayrı bir dilekçe olabilir.
Yahut sanığın yazmış olduğu dilekçenin bu kategorilerden hangisine girdiği kendisinden sorularak işaretlenmek suretiyle mahkemeye gönderilmelidir.
Örneğin sanık yargılamanın yenilenmesini mi , kanun yararına bozma mı yoksa eski hale getirmemi istiyor.
Yahut lehe uygulamamı istiyor uyarlama mı, uzlaşma mı yoksa basit yargılama usulünün uygulamasını istiyor gibi hususlar dikkate alınmak suretiyle mutlaka cezaevi idaresi tarafından hangi dilekçe kapsamında olduğu belirtilerek o dilekçenin gönderilmesi istenmelidir..
Yargının bu kadar kaotik bir düzleme girmesine en büyük sebebi gereksiz yazışmalar gereksiz formalitelerin bir türlü sadeleştirilememiş oluşudur..