Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ZSENADOĞANTEKİN
ZSENADOĞANTEKİN

BİR SORU BİN CEVAP

Yorum

BİR SORU BİN CEVAP

7

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

704

Okunma

Okuduğunuz yazı 6.1.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
BİR SORU BİN CEVAP

BİR SORU BİN CEVAP

Ölümün ansızın gelişini çağrıştıran bir fon önerisi: Moayad Alijabal, LE REVE.

Hangimiz yalnız bir tablonun altın varaklı çerçevesinden yansıyan suretlere,
Göz ucuyla bakabildik?
Hangi cümle parıldadı karanlığın kollarında?
Ve siz hangisine gökte parlayan zühre diyebildiniz?
Hangi ses beni yaşatın diye yalvardı sizlere?
Kaç çocuk annesiz gecelerin soğuk düşlerine sarılıp uyudu?
Gören gözler suskun duyanlar sessizdi…

Koridorda yankılanan cılız bir ses, adeta sanki bir fısıltı,
Oysa duyulan, duvarları titreten koca bir gürültü!
Sessizliğin çarmıhında büyüyen acıların sureti de böyle mi yansıyordu kalplere,
Acı yüreklerde dolaşan bir yankı mıydı?

Acı teninizde uyuşurken yalnızlığın sarmaşıkları dolandı mı hiç boğazınıza? Sorular soruyorum yerdekilere, göktekilere, yıldızlara, güneşe, aya… Deli demeyin bana, zira arıyorum…İçimden bağırıyorum ancak bulamıyorum nedenlerin esrarını… Bir fikir dolanıyor saçlarımın uçlarında, buldum işte beni ,benden gidenleri, bana gelenleri diyorum ve sonra yine yanılıyorum… Yankılanıyor sanki çağrılar beynimde, gelmek istiyorum esir kaldığım çağın şehrinden ,yaşadığınız günün güneşine, ancak gelemiyorum…Kayıplar silsilesinde bir yolcuyum, yolumu arıyorum…Bir zaman hatırasında, susan herkese inat, ahşap çerçeveli fotoğrafa bakıyorum ve bu da kim diye soruyorum…

Ölüm bütün soruların cevabı mıydı yoksa?
Ondan dolayı mı sessiz kalırdı ölüler?
Akçaağaç yaprağına yazılı olan isimler
Siz misiniz bize yol gösterecek olan kişiler…?

Bazen bir mum alevi cevaplıyor sorularımı ve ancak o zaman anlıyor, saatlerce izah edilen cümleleri, zihnim… Sonbahar geldiğinde ölümün kokusu siniyor burnuma, işte o zaman daha bir çoğalıyor sorular ve kaçışıyor cevaplar…Dehlizlere saklı kitaplarda, gün doğumunda gecenin ortasında arıyorum…Derin bir okyanus, küçük bir sandalda cam fanusun içinde dalgalar savuruyor ,çatladı çatlayacak ve bir rıhtım arıyor… Sığamıyor karanlığın kucağına, yakıştıramıyor aydınlığı bulunduğu hizaya , sığınıyor hızlıca alınıp verilen tüm nefeslere…Zira ölüm her yerde…

Parmakları kınalı bir kız çocuğu dolaşıyor zihnimin yeşillenen tepelerinde, sarı saçları dağınık, iri gözlerine düşen kekremsi bir yalnızlık…Sırtında nakışlı mavi bir yelek, saçlarına konan pembe bir kelebek ve beyaz eteği uzanıyor beline dek …Güneşe bakmaya çalışan kısık gözlerindeki pırıltı annesinden yadigar, tıpkı anlamı anlamaya çalışan ruhundaki izler gibi…Elinde kırmızı bir gelincik soldu solacak, ara ara kokluyor sanki yaşam ibaresi ararcasına… Ağaçları izliyor ve rüzgar saçlarını okşuyor, gözlerinde beliren dalgınlık ,zihninde hüküm süren sayısız cevaba talip birkaç soru…Kırmızı gelinciklere şarkı söylerken mavi göğün altındaki küçük kız, sessizliğe bir soru daha soruldu, bir kalp daha yolunu çizmeye yemin ederken bir çift göz daha gözyaşı ile boyanıverdi…Hükümler okundu, sayfalar çevrildi bilinmezliğe talip olan sorular silindi zihinlerden ve herkes sessizliğe gömüldü. Çünkü bazı soruların cevabı ya henüz belli değildi veya yeryüzünde belirmedi…

Bir şiir yazıldı ölüme,
Bir kadın veyahut bir adam okudu sessizce,
Susmak dedi ölümün en ağır yanı,
Susmanın elem verici azabı,
Boynumda zehirli bir sarmaşığın dikenli tarafı,
Uzanıyor dualarımı sakladığım avuçlarıma dek…
Kanayan her bir damla yeşertiyor cevaplarımı,
Kanadıkça avuçlarım diriliyor ruhumdaki yekpare.
Bağırıyor sorular,
Duyun beni ey insanın karanlığı!

Ölüm bir gölge cevapların peşinde,
Sessizce ilerliyor gölge gölge,
Susmak vicdana yapışan kara bir leke,
Dağıtıyor gökteki siyah yağmurları,
Ve karışıyor ölülerin ahına yağmur damlaları…

ZEYNEP SENA DOĞANTEKİN



Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir soru bin cevap Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir soru bin cevap yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR SORU BİN CEVAP yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ze
Zeynep Reyyan , @zeynepreyyan
9.1.2025 15:33:54
Parmakları kınalı bir kız çocuğu dolaşıyor zihnimin yeşillenen tepelerinde, sarı saçları dağınık, iri gözlerine düşen kekremsi bir yalnızlık…Sırtında nakışlı mavi bir yelek, saçlarına konan pembe bir kelebek ve beyaz eteği uzanıyor beline dek…
Ancak bu kadar güzel tasvir edilirdi o kız çocuğu .Kalemine ve emeğine sağlık
Ze
Zeynep Reyyan , @zeynepreyyan
9.1.2025 15:33:18
Parmakları kınalı bir kız çocuğu dolaşıyor zihnimin yeşillenen tepelerinde, sarı saçları dağınık, iri gözlerine düşen kekremsi bir yalnızlık…Sırtında nakışlı mavi bir yelek, saçlarına konan pembe bir kelebek ve beyaz eteği uzanıyor beline dek…
Ancak bu kadar güzel tasvir edilirdi o kız çocuğu .Kalemine ve emeğine sağlık

Zeynep Reyyan tarafından 9.1.2025 15:38:37 zamanında düzenlenmiştir.
Ze
Zeynep Reyyan , @zeynepreyyan
9.1.2025 15:32:51
Parmakları kınalı bir kız çocuğu dolaşıyor zihnimin yeşillenen tepelerinde, sarı saçları dağınık, iri gözlerine düşen kekremsi bir yalnızlık…Sırtında nakışlı mavi bir yelek, saçlarına konan pembe bir kelebek ve beyaz eteği uzanıyor beline dek…
Ancak bu kadar güzel tasvir edilirdi o kız çocuğu .Kalemine ve emeğine sağlık

Zeynep Reyyan tarafından 9.1.2025 15:39:25 zamanında düzenlenmiştir.
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
7.1.2025 19:54:25
çok güzeldi beğeniyle okudum kutluyorum
Umut Işığıı
Umut Işığıı, @umutisigii
7.1.2025 17:29:13
Bir duygu patlaması ve ardından dökülen sözcükler, kimi zaman bir esinti olur geçer saçların arasından kimi zamansa bir fırtınaya dönüşür harap eder yüreği..

Ne mutlu yürekleri böyle harap edenlere...
Hüseyin çelebi
Hüseyin çelebi, @huseyin-celebi
7.1.2025 09:00:08
Efendim ölen ve ölüm bize çok şey anlatıyor adeta şöyle sesleniyor ey akrabalarım kardeşlerim geçen gün de ben de ayaktaydım siz gibi şu anda hiçbir azamı kıynaştıramıyorum siz de bu halimden ibret alın ki hatalara kusurlara düşmeyin bu işin sonu musalla taşı diyor
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
7.1.2025 06:58:47
“Hayatta en büyük kayıp ölüm değildir.

En büyük kayıp, biz yaşarken içimizdeki bir şeyin ölmesidir."

Filizlenmek için bahar olmalı insan. Eskiyi öldürerek gömmeli, yeniden hayata başlamayı bilmeli insan. Doğa en büyük rençber.

Ahlaklı olduktan sonra ölümden niye korksun ki insan.

Sonun başlangıcı tam da orası





© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL