YARGIYI BEKLEYEN BÜYÜK TEHLİKE

Bilindiği gibi 15. 10. 2008 yılında 5510 sayılı kanunla sosyal güvenlik sisteminde yapılmış olan düzenleme ile artık bu tarihten sonra mesleğe girmiş olan hakim savcıların emekli maaşları kendilerine özgü statüden çıkarılmış normal bir memur statüsüne sokulmuştur. Bir başka ifade ile hakimler emeklilil statüsü yönü ile memurlaştırılmışlardır.

Bir mesleğin itibarı o mesleğin emeklilerine bakarak anlaşılır.
Hani meşhur bir söz var ya:
Bir ülkenin refah seviyesine anlamak için o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakmak gerekir derler.

Bir mesleğin emeklileri nasıl müreffeh bir hayat yaşıyorsa o mesleğin itibarı o derecededir

Eğer Hakim Savcılar onurlu bir hayat yaşamak istiyorlarsa gelecekte yaşanacak olan bu kaosu bugünden çözmeleri gerekmektedir.

Hukuk Devleti’nin en önemli 3 erkinden biri olan yargı teşkilatının bu pozisyona sokulması yargının ve hukuk devleti ilkesine en büyük darbedir.

Bu düzenleme ile 2008 yılından sonra hakim savcı olanlar emekli olduktan sonra emekli maaşları bir yargı mensubu gibi değil normal bir memur emeklisi gibi olacaktır.

Bu da ortalama olarak normal bir hakim emeklisinin maaşının dörtte Birlik kısmına tekabül edecektir. Yani bugün bir hakim emeklisi ortalama 55.000- 60.000 TL maaş alıyorsa 2008’den sonra emekli olanlar 15-20.000 emekli maaşı alacaklardır.

Bir hukuk devletindeki hakim savcının bu maaşla yaşayamayacağı apaçık ortadayken bu düzenlemedeki çarpıklığı bertaraf edecek bir çalışmanın olmaması yargı camiası adına üzüntü vericidir..
Şu anda bu tehlike görünür olmadığı için insanlar bu hadiseye duyarsız kalmaya devam etmektedirler.
Oysa ki görünen köy kılavuz istemez ve beklenen gün yakındır bu mutlaka gerçekleşecektir nitekim bugün avukatlıktan hakimlik mesleğine geçişlerde bunun örnekleri görülmektedir..

Yargy teşkilatının mensupları başlarına gelecek tehlikeden habersiz oldukları için bir çabanın içerisine girmemektedirler.
Bu satırların yazarı Bu kanun kapsamı dışında olduğu halde bu sorunu bir adalet sorunu olarak görüp soruna temas etmek istemiştir.

Bir yargıç gibi yaşamış bir insanın emekliliğinde bir memur emeklisi gibi yaşaması yargının en azından itibar kaybı demektir. Bu kanunda bir düzenleme yapılmazsa
Yakın bir gelecekte
kahvehane köşelerinde otel odalarında huzurevlerinde ve Park köşelerinde sabahlayan ya da ölümü bekleyen Hakim Savcılar görmeniz mümkün olacaktır.

Adalet bakanlığının Bu konuda bir çalışması var mı bilmiyorum ancak yapılması gereken şudur:
Bu kanun kapsamında yani emekliliğinde büyük bir itibar ve ekonomik kayıp yaşayacak olan hakim savcıların büyük bir dernek çatısı altında bir araya gelmeleridir. Benim aklımdaki rakam en az 10.000 sayıya ulaşılmasıdır..

Derneğin amacı sadece emeklilikteki bu hak kaybını çözmeye yönelik olacaktır ki bu özellik derneğe gidişleri kolaylaştıracaktır. Bu faaliyet kapsamındaki hiçbir açıklama hiçbir çalışma derneği bağlamayacağından kişiler özgürce bu derneğe üye olabileceklerdir..

Bunun örneği EYT hadisesinde yaşanmıştır sadece eyt’ye yönelik dernekler kurulmuş ve sonuç alınmıştır.
Şayet parlamento bu kanuna duyarsız kalırsa yapılacak olan b planı
Adalet teşkilatını güçlendirme vakfıni daha etkin hale getirilerek OYAK benzeri ikinci bir emeklilik sistemine geçilmesi olacaktır.

Eğer emeklilik sistemindeki bu garabet çözülmezse yakın bir gelecekte mutlaka meslekten kopuşlar yaşanacak ve insanlar alternatif yollara yönelecektir...

#yargı
#hakimsavcı
#Adaletbakanlığı
#HSK