Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
TİLHABEŞLİ FİLOZOF
TİLHABEŞLİ FİLOZOF

Anadolu Destanı

Yorum

Anadolu Destanı

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

242

Okunma

Anadolu Destanı

Anadolu Destanı

Gecelerden bir gece, vakitlerden bir vakit, kalpleri sessizliğin gölgesiyle kaplayan bir zamandı. Bu sessiz zaman, yüzyılların şahitlik ettiği Anadolu topraklarında, derin bir hüznü ve özlemi sarmıştı. Gökyüzü yıldızlarla dolu, ama içlerde tarifsiz bir boşluk vardı. Bir kayanın sertliğine sırtımı dayadım, elimdeki sazın tellerine dokundum. Tellerin sesi, geçmişten bir ağıt gibi yayıldı havaya, ne acıyla ne de mutlulukla doluydu; sadece derin sızılar içime döküldü...

"Ağlama," dedim içimden. "Ey ülkemin onurlu insanı, senin gözlerinden dökülen yaş yakışmaz bu toprağın dirayetli kokusuna." Yılların acıları ve umutları gözümde birleşti; bu topraklar yalnız acılar değil, aynı zamanda dirençle yazılmış hikâyelerin toprağıydı.

Yüzyıllar önce, bin yılın ardında, Asya’nın bozkırlarından çıktık biz. Çılgın bir rüzgâr gibi estik, atların nal sesleri dağlarda yankılandı. Yorulmadık, yılmadık, umuda doğru atıldık. Geldiğimiz her yerde hayat bulduk; bu toprakları kokumuzla, emeğimizle bezedik. Tomurcuklara sindik, dallara karıştık. Bir gün gelecek, o tomurcuklar açacak. Kokusu yalnız bu ülkeye değil, dünyanın dört bir yanına yayılacak.

O gün geldiğinde bayram havası esip gürleyecek, düğün sevinçleri yankılanacak. Ama o gün gelene kadar, şimdi... Şimdi bak kendine.

Sen ki bir zamanlar destanlara ilham veren, adını zaferlerle yazdıran insan, bugünkü hâlin bu mu olmalıydı? O korkusuz yüreğin, zalimlere meydan okuyan gücün şimdi nerede? Bahtında yazılı karanlık bir yazı varsa, işte ben onu silmek için buradayım. Sana kendi içindeki ışığı göstermek, aynaya baktığında unuttuğun kimliğini hatırlatmak istiyorum.

Bu topraklar kimseye boyun eğmedi. Ama sen, kendi hikâyeni unuttun. Bir zamanlar fukaraların umuduydun, onların dualarına eşlik eden cesarettin. Şimdi ise o eski sesler, yokluğunun ağıtıyla inliyor. Onlarla ben de fakirleştim; ben de seni arıyorum. Ey cesur yürek, sen neredesin?

Hatırla! Yıldızların altında, yolları ve zorlukları aşarak yaptığın duaları... Mazlumun yarasına dokunup, zalimin kalbine adaletin yumruğunu indirerek dünyayı titrettin. Gökyüzü, yankılanan tekbir seslerinle dolup taşardı. Adaletin, gücün ve kararlılığın sembolüydün. Şimdi ise, üzerindeki bu ölü toprağını atıp yeniden ayağa kalkma zamanın geldi.

Bu bir ağıt değil; bu bir diriliş çağrısıdır. Kalk, öyle bir kalk ki yeni bir şafak seninle doğsun. Çünkü her büyük güzellik bir şafağa muhtaçtır. Ve sen, bu çağın şafağını getirecek olan güçsün, ışığın ta kendisisin.

14.02.2009
20.50–21.15
Erol Kekeç/Çengelköy, İstanbul

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Anadolu destanı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Anadolu destanı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Anadolu Destanı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
cem3453
cem3453, @cem3453
21.12.2024 22:41:12

sence de tuhaf değil mi yazı usta,
yüzyıllar öncesinden başlatıp yazıyı bu günkü Cumhuriyete ve onun kurucusuna
söz denileni verememen...

bir pranga ve kesin.
ve bir yerde biçiyor
gerçek, düş derken
gün ve günümüze güzel gelenlerimizi değil mi?
ve sanki?!

eyvallah.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL