Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Gulunizinde
Gulunizinde

(Devamı) Bahçedeki yalnızlık 1. Bölüm 3. Parça

Yorum

(Devamı) Bahçedeki yalnızlık 1. Bölüm 3. Parça

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

295

Okunma

(Devamı) Bahçedeki yalnızlık 1. Bölüm 3. Parça

Aylin korkuyordu. Çünkü diri diri gömülme korkusu vardı. Bazen bu yüzden kendini diğer insanlardan dışlıyordu. Kaç kişinin diri diri gömülmek gibi bir korkusu olabilirdi ki? Tabii ki kimsenin. Bazı geceler, eğer öyle bir durum olursa ve kendisini bilinmeden gömerlerse nasıl çıkacağını saatlerce düşündüğü oluyordu. O ses sanki ona bunu yaşatmak istiyordu.

Ay Duru, tekrar gitmek için balonlara dokunuyordu. “Hadi, lütfen! Ona bir şey olmadan beni o dünyaya tekrar gönderin!” diyordu baloncuklara. Ama nafileydi. Bir an durdu ve Aylin’in dokunmasıyla beyaz alana geri geldiklerini hatırladı. Düşüncelere dalmış olan Aylin’i omuzlarından tutup salladı:

“Aylin! Aylin! Lütfen geri gitmeliyiz!” dedi.

Aylin, “Hayır,” diye cevapladı. Ne kadar yalvarsa da Aylin bir daha bir baloncuğa dokunmayacaktı. Uzaklaştı ve daha az baloncuk olan bir köşede yere oturdu.

Ay Duru çok sinirliydi. “Zavallı kız,” diye ağlıyordu. “Zavallı... Onu öldü sanıp diri diri gömmüşler! Biz onu kurtarabilirdik. Sen onu kurtarabilirdin!”

“Ay Duru, kes artık şunu! Onu kimse kurtaramazdı. O sadece bir hayal gibiydi, bir rüyaydı,” dedi Aylin.

Öyle dese de Ay Duru umursamıyordu, hâlâ söyleniyor ve ağlıyordu. Aylin, ona belli etmese de zihnen kendisinden daha kötü durumdaydı. En azından Ay Duru ağlıyordu, duygularını belli ediyordu. Oysa Aylin ne hissedeceğini bile bilmiyordu.

Bir süre sessizlikten sonra Ay Duru tekrar bağırmaya başladı:
“Yeter artık! Nasıl böyle duygusuz bir şekilde durabiliyorsun? Geçiş yapmaya çalışıyorum, ama geçemiyorum! Sen nasıl geçiş yaptın? Oradayken bizi buraya tekrar nasıl getirdin? Ben bizi farklı bir yere götürmek için o kadar çabaladım. Normalde hiç öyle bir yere gitmemiştim. Ne oluyor, anlamıyorum. Bu gördüğüm en kötü rüya! Rüyalarımda hep bana yardımcı olan insanlar olurdu. Ama sen... Sen çok garip birisin!”

Aylin sadece susuyordu. Çünkü biliyordu ki esas rüyada olan kendisiydi. Sabah olacak ve uyanacaktı. Bu rüyadan kurtulacaktı. Ancak gerçek hayat kabusu başlayacaktı. Sessizce sabah olmasını ve uyanıp rüyanın bitmesini bekliyordu.

Ay Duru hâlâ çabalamaya devam edince, Aylin dayanamadı. Bir yere kadar insanın sabrı vardı. Normalde rüya görüyorsak, rüyada gerçek olmayan şeyleri fark ettiğimizi söylemek doğru olmaz diye düşünüyordu. Ancak Ay Duru öyle zor ve çekilmez bir hâl almıştı ki...

“Yeter artık! Vazgeç! O sadece gerçek olmayan bir görüntüydü!” diye bağırdı.

Ay Duru, “Nereden biliyorsun?” diye sordu.

“Çünkü gelen ses bana aitti ve oradaki kişi bendim. O sadece gerçek olmayan bir görüntüydü,” dedi Aylin.

Ay Duru bir an durdu ve düşündü. Sonra Aylin’e döndü:
“Bu imkânsız! Sen benim yanımdaydın. Aynı anda iki yerde olabilir misin?”

Aylin, “Sen söylememiş miydin? Rüya âlemi büyülü bir alem diye. Al işte! Hem oradaydım hem de buradaydım,” dedi.

Ay Duru, “Peki, kendin olduğunu nasıl anladın?” diye sordu.

Aylin artık dayanamadı ve gözünden bir damla yaş aktı. “Çünkü bu benim korkumdu. Senin toprak kokusuyla olan anlayışınla benim zihnimin toprak kokusuyla olan anlayışı aynı değilmiş. Demek ki oraya ilk götürenin sen olduğunu zannediyorsun. Ancak sen değildin. Ben toprak kokusunu düşündüm ve geçişi ben sağladım.”

Ay Duru bir süre sustu. Sonra iç çekerek konuştu:
“Demek ki artık geçişleri ben sağlayamıyorum. Bu rüyada sen benim geçiş sağlayıcımsın. Çok ilginç... Daha önce hiç öyle bir yere gitmemiştim. Peki, beni güzel bir yere götürebilir misin? Şu anda tavşan dostumun beni teselli etmesine ihtiyacım var.”

Aylin alaycı bir şekilde güldü. “Ne yani? Sana korkumdan bahsediyorum, kendimle ilgili bir şey paylaşıyorum, ama sen var olmayan bir tavşandan söz edip onun yanına gitmek mi istiyorsun?” dedi.

Ay Duru, “Gerçek olmadığını sen söyledin. Belli ki üzülmüşsün. Ama lütfen... Bence bana bunu borçlusun. Hadi artık gidelim. Gerçekten kendimi kötü hissediyorum,” dedi.

Aylin, “Ben hiçbir yere gitmiyorum. Sen istediğin yere gidebilirsin,” diye cevapladı.

Ay Duru, “Görmüyor musun? Geçiş yapamıyorum! Demek ki senin geçiş yapma yeteneğin var. Hadi artık dene!” diye ısrar etti.

Aylin, “Tamam, ama sadece sen gideceksin. Sırf sen defol git diye tekrar deneyeceğim,” dedi ve balonlardan birine dokundu. “Şu kızı tavşan arkadaşının yanına götür,” dedi.

Birdenbire birlikte renkli, güzel bir ormana geçiş yaptılar. Ay Duru’nun tavşan arkadaşı tam karşılarındaydı. Hatta evi bile çok güzeldi.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
(devamı) bahçedeki yalnızlık 1. bölüm 3. parça Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz (devamı) bahçedeki yalnızlık 1. bölüm 3. parça yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
(Devamı) Bahçedeki yalnızlık 1. Bölüm 3. Parça yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL