2
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
437
Okunma

Lev Nikolayeviç Tolstoy (9 Eylül 1828 - ö. 20 Kasım 1910)
Tolstoy, 82 yaşında eşiyle yaşadığı geçimsizlik ve kavgalara da kızarak çocukluğundan beri yaşadığı Yasnaya Polyana’daki evini terk edip kendisini anlamayan ülkesi, kilise, ailesi ve yakınlarından kaçarken 20 Kasım 1910’da Odesa-İstanbul üzerinden Bulgaristan’a gitmeye çalışmış, seyahati esnasında zatürreye yakalanıp Astapova’da metruk bir tren garında hayata veda etmiştir. Tolstoy’un Müslüman olduğunu söyleyenler vardır.
Tolstoy, Kafkas halklarının yaşamını ele aldığı Hacı Murat ve Kazaklar romanlarını 1852’de, Kırım Savaşı’nı anlattığı Sivastopol Hikâyeleri’ni 1855’te yayımlamıştır. En önemli eserlerinden ‘Savaş ve Barış’ı altı yılda 1869’da tamamlamıştır. 1873’te klasik eseri ‘Anna Karanina’yı kaleme almaya başlayıp 3 yılda bitirebilmiştir. Bir başka güçlü eseri ‘Diriliş’i 1899’da tamamlamıştır. Yine ara dönemde Din Nedir, Ölüm Manifestosu ve Üç Ölüm gibi insan, yaratıcı ve ölümü ana tema olarak ele aldığı hikâye ve romanları yazmıştır.
Tolstoy ‘Muhammed her zaman Evangelizmin (Hıristiyanların) üstüne çıkıyor. O insanı Allah saymıyor ve kendini de Allah ile bir tutmuyor. Müslümanların Allah’tan başka ilahı yoktur ve Muhammed O’nun peygamberidir. Burada hiçbir muamma ve sır yoktur.” demektedir.
Tolstoy’un İslâm peygamberi Hz. Muhammed’in (SAV) hadislerini derlediği ve 1909 yılında neşrettiği bir risalesi olduğu ortaya çıktı. Tolstoy’un eseri, İslam’a ilgi uyandırmaması maksadıyla Komünizm döneminde Rus halkından gizlenmişti. Tolstoy’un kitabının orijinal baskılarında “Hazreti” sıfatını bizzat kullanmış olması dikkat çekicidir.
Tolstoy’u bu risaleyi yazmaya yönelten olay 1908’de Hindistanlı âlim Abdullah El Sühreverdi’nin “Hz. Muhammed’in Hadisleri” kitabını okuması oluyor. Tolstoy, kitaptan oldukça etkilenerek seçtiği hadislerle hemen bir kitapçık oluşturuyor. Tolstoy risalesinde daha çok Allah inancı, fakirlik, eşitlik, ölüm ve iyi insan olma gibi konuları içeren hadisleri toparlamıştır. Tolstoy’un seçtiği hadislerden bazıları şöyledir:
“Hakikat insanlar için ne kadar acı olsa da, hakikati söyleyin.”
“Çok fazla yiyip içerek kendi kalbinize yüklenmeyin.”
“Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”
“Ölüm bir köprüdür, dostu dosta kavuşturur.”
“İşçinin hakkını alnının teri kurumadan veriniz.”
Kendisi de sonradan Müslüman olan ve Kur’an-ı Kerim’i Rusça’ya tercüme eden Rus Valeriya Porohova, Tolstoy’un son zamanlarında İslam’ı kabul ettiğini ve bir Müslüman gibi toprağa verilmeyi vasiyet ettiğini iddia ediyor. Tolstoy’un İslami usullere göre defnedildiğini de iddia eden Porohova, mezarının başında Hıristiyanlığın sembolü olan Haç’ın yer almamasını buna bağlıyor.
Aslında Tolstoy’un bazı mektuplarında onun Müslüman olabileceğine ilişkin izler yer almaktadır. Örneğin; Tolstoy’un Bayan Vekilova’ya gönderdiği cevabi mektubu oldukça net:
“Muhammediliğe, Hıristiyan dininden daha fazla önem vermelerine gelince, ben bütün kalbimle buna katılıyorum. Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haç’a tapmaktan mukayese edilmeyecek kadar üstündür.” satırlarıyla gençlerin tercihini destekliyor. Tolstoy, mektubun devamında çok daha ilginç bir tespitte bulunuyor: “Eğer insan seçme hakkına sahip olsaydı, aklı başında olan her Hıristiyan ve her bir insan şüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliği, tek Allah’ı ve O’nun peygamberini kabul ederdi.”
Rusçadan Azericeye çevirisini Prof. Dr. Telman Hurşidoğlu Aliyev ve Vakıf Tehmezoğlu Halilov’un, Azericeden Türkçeye çevirisini ise Arif Arslan’un yaptığı Tolstoy’un Hz. Muhammed kitabını merak edenlerin, Google arama motoruna ‘Tolstoy Muhammed’ yazarak kitabı ücretsiz olarak okumaları mümkün.
Saygılarımla.