ON KASIM KONUŞMASI

Değerli öğretmen arkadaşlarım,
Sevgili öğrenciler…

İnsanlar için ölüm, hayatın noktalanışıdır.
İstisnalar için, bir devam ediş, daha canlı, daha coşkulu bir yaşayış demektir.

Biz burada, fikirleriyle, ilke ve inkılâplarıyla ölümsüzleşen o büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha gönüllerde, dillerde, fikirlerde yaşatmak için toplanmış bulunuyoruz. Önemli olan, sadece 10 Kasımlarda kederlere, hüsranlara kapılmak değil, asıl önemli olan, millet halinde, bir bütün olarak sonsuza kadar yaşamamızı temin edecek, karanlık günlerimizi aydınlatacak, umutsuzluklarımızda umut ışığı olacak, o büyük insanın fikirlerini çok iyi öğrenmek, çizdiği yolda gitmektir.
Atatürk, bir sözünde:
“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız, hissediyorsanız bu yeterlidir” demektedir.

Sevgili gençler!..
Bizler fert olarak, millet olarak kendimizi tanımak zorundayız. Kendi adımızı öğrenmeden başkalarının adını söylemek, kendimizi tanımadan başkalarını tanımaya çalışmak gaflettir. Daha ecdadını tanımadan, atasını, ATATÜRK’ünü tanımadan, başkalarına hayranlık duymak, onların fikirlerine körü körüne inanmak, şaşkınlığın, çılgınlığın ta kendisidir.

“Dünyan bize hürmet göstermesini istiyorsak, evvela biz kendimize, benliğimize ve milletimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen bütün davranış ve yaşayışımızla gösterelim. Bilelim ki, MİLLİ BENLİĞİNİ BULAMAYAN MİLLETLER, BAŞKA MİLLETLERİN AVIDIR.”

Büyük önder Atatürk’ün de işaret ettiği gibi önce biz kendimizi tanıyalım. Biz, biz olalım. Beyinlerimiz, kafalarımız kendimize ait olsun.
Vatan sevgisi, hürriyet aşkı, milli şuur ruhumuzun özü, mayası olmalıdır.

“BEN EZELDEN BERİDİR HÜR YAŞADIM, HÜR YAŞARIM
HANGİ ÇILGIN BANA ZİNCİR VURACAKMIŞ, ŞAŞARIM!”

Mehmet Akif’in de ifade ettiği gibi Türk milleti tarih boyunca hür yaşamıştır, hür yaşamaktadır ve hür yaşayacaktır.
Zaman zaman Türk milletinin bağımsızlığına, hürriyetine gölge düşürmek isteyen iç ve dış güçler, dün olduğu gibi gelecekte de Türk’ün sonsuz gücü, hürriyet aşkı, vatan sevgisi, milli şuuru karşısında başarılı olamayacak, emellerini gerçekleştiremeyeceklerdir.
Sizler, milli kültürümüze, milli benliğimize sahip çıktığınız, Atatürk’ün “MİLLİ BENLİĞİMİZE DÜŞMAN OLANLARLA DOST OLMAYALIM!” direktifini yerine getirdiğiniz, milli şuur ve milli birlik ruhuyla yaşadığınız müddetçe gafiller, çılgınlar hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır.

Türk milletinin istikbali olan sevgili gençler!
Türk olarak kendimize güvenmeliyiz.
Büyük işler başaracağımıza inanmalıyız.
İmanlı ve inançlı olmalıyız.
Türklüğümüzle, dinimizle, gücümüzle ve azmimizle gurur duymalıyız.

Daha çok çalışarak, yılmadan, yorulmadan çalışarak hedefimize, çağdaş milletler seviyesine bir an önce erişmek zorundayız.

Başka bir şairimiz:
“YÜKSELMEK ASMANA (GÖKLERE) VE GÜLMEK NE TATLI ŞEY!” diyerek özlemimizi dile getiriyor.

Sözlerimi Atatürk’ün bir sözüyle bitirmek istiyorum.
“TÜRK YILDIRIMDIR, KASIRGADIR, DÜNAYAYI AYDINLATAN GÜNEŞTİR.”

Sevgiler ve saygılar sunuyorum.

Hikmet Çiftçi
(Bir 10 Kasım günü)