Çıkartamadım sizi beyefendi denilicek gibi ileride bana hatta şöyle bir melunca bakıp geçip gidilicek bir sigara istediğimde. Aşk iki kutupluymuş bir ucunda nefret ben bu iki kutuplu evrende nerede bulunan varsa yanına oturdumda yanına oturduklarımı ellerimden alanları bi def edemedim işte budur ahval-i halim.
Yarınlar var yürünür belki hiç dağılmazsak diyen var ama dağılmış parçalarımızı ekmek kırıntısı gibi toplasak evimize döneriz belki. Sahi ya yanlarına oturduklarım ne oldu onlarda şimdi dağılmış parçalarınımı toplarlar yoksa beni kırmızı bültenemi alırlar almalılarda. Bir bakıyorum çöküşümü getiren durumlarda beni poh pohlayan tüm evren bir bakıyorum belimi doğrulturken bana daha bir kötü bakan kargalar. Ne hale geldik peki nasıl asıl soru bu olmalıydı. Çünkü verdik kararı hınzır bir kıvılcıma aldı götürdü bir gürcistandan Türkiyeye giren kaçak mazot misali bizi satılmalık değerimizden aşağı bir yere. Hayır ben böyle vermedim o kararı olamaz bukadar basit ama biraz daha incelenince başka kararlarda sabitte olmasada duruyor. Hadi söyle deseler bir bakarımki onlara susarlar özür diler bakışlarla. Ben kaldım o bakışla içeride bakışımı feda etmem dışarısı için ya çıkıyorsak bu bakışla çıkıcaz yada başka bir ihtimaldeyse durum unutun bunları benim yerime silin.