HAYATIN KÜÇÜK ŞEYLERİ

Hayat, çoğu zaman büyük hedefler ve büyük başarılarla ölçülür. Birçoğumuz, zirveye ulaşmayı, kariyerimizde ilerlemeyi, büyük bir etki bırakmayı hayal ederiz. Ancak bu büyük başarıların ardında aslında çok küçük ve görünmez olan anlar yatar. Hayatın her şeyi küçük ayrıntılardan ibarettir; tıpkı bir müzisyenim büyük bir besteyi küçük bir ezgiyle belkide bir mırıldanmayla yaratması gibi.

Her sabah uyandığımızda gözlerimizi açmamız, bir günün daha bizi beklediğini hatırlatan basit ama anlamlı bir andır. Bir bardak çayın buharı, güne başlamadan önce içimizdeki sıcaklığı besler. Gün içinde yaptığımız minik tercihlerin her biri, hayatımızın seyrini belirler: Hangi kitabı okuyacağımız, kime selam vereceğimiz, hangi yoldan yürüyüp hangi şarkıyı mırıldanacağımız. Bu kararlar çoğu zaman önemsiz gibi görünür; ama bunlar hayatımızın dokusunu oluşturan ipliklerdir. Her bir düğüm, her bir ilmek, hayatın büyük resmini tamamlar.

Büyük şeyler yoktur aslında. “Büyük” dediğimiz her şey, birikmiş küçük anlardan, sabırla işlenmiş detaylardan meydana gelir. Bazen bir hayat, tek bir bakışla değişebilir. Bazen ise bir söz, bir anda tüm karanlığı aydınlatabilir. Hayatı anlamlı kılan şey, küçük anlara verdiğimiz değerdir. O anları fark ettiğimizde, hayatın kendisine değer katmış oluruz.

Bakım isteyen şeyler sadece büyük yapılar, zenginlikler ya da başarılar değildir. Bazen bir bitkiyi sulamak, bir dostla paylaşılmış kahkaha ya da sakin bir akşamın huzurunu hissetmek, hayatı besleyen temel unsurlardır. Hayatın küçük detayları, aslında hayatın ta kendisidir. Onları görmezden gelmek, büyük resmi kaçırmak demektir.

Bir çocuğun elinden tuttuğunuzda, sevdiklerinizle paylaştığınız bir akşam yemeğinde ya da bir yağmur damlasının pencereden süzülüşünde, hayatın küçük ama sonsuz zenginliğini görebilirsiniz. Küçük anlar, büyük anlamlar taşır; ve o anlamları fark ettiğimizde hayat daha da derinleşir, daha da zenginleşir.
Yaşamın büyük şeyleri yoktur. Her şey küçük birer ayrıntıdır; ve o ayrıntılara özen göstermek, yaşamı tüm güzelliğiyle kucaklamaktır. Önemli olan, o küçük şeylerde gizlenen huzuru, neşeyi ve anlamı bulabilmek; hayatın kendisinin aslında bu küçük şeylerden ibaret olduğunu kabul edebilmektir.


Bayram Ali Çelikten