Umre ve düşündürdükleri

Dördüncü kez umreye gitmenin telaşında ve heyecanında olan bir arkadaşımla, biraz sohbet ettik.
Ailece birlikte gideceklerinden falan bahsetti.
Maliyetini sordum kabarık bir rakam söyledi.

Gel dedim sana nafile ibadet sevabından, daha hayırlısını söyleyeyim dedim.
Nedir dedi.

Gidelim seninle birlikte; fakir fukaranın yaşadığı mahallelere.
Mahalle bakkallarına olan borçlarını ödeyelim. Yani bu gariplerin veresiye defterlerini kapatalım.
Gurebanın yüzleri gülsün iyi olmaz mı?
Ne dersin?

Cevab veremedi hacı kardeşim dostlar.
Cevap vermeden kalktı gitti.

Ah müslümalık ah.
Garibin gönlünü feth etmenin sevabını unutan müslümanlık ah.!
Bir yetimin yüzünü güldürmenin Allah katındaki ecrini unutan müslümanlık.

Şimdi soruyu soralım; günümüzde islam alemi neden bölük pörçük? Ortadoğu’da harita da nokta kadar görünen İsrail’e karşı duramadığını şimdi anladınız mı?

Böyle bir İslam anlayışı ile olur mu?
O zaman camilerde Tanrım İsrail’e kahru perişan eyle demenin ne anlamı var, bu samimi bir İslam ağzı mıdır?

Çünkü Tanrı; ben isteyene ve çalışana veririm diyor. Din, dil, ırk, inanç insanları ayırmıyor.
İsterseniz bir beyin egzersizi yapın, bir düşünün neden İslam Coğrafyası yerlerde sürünüyor?

Babür Ali Yaşar
Eğitimci/Araştırmacı