her ev saklı bir hazinedir her insan ise kimi zaman bir cennet bahçesi kimi zaman cehennemden bir gayya kuyusudur insanın içinde viraneliklerde vardır yeşilliklerde her insan gizli bir dünya bazen saklı bir bahçedir insanın derinliklerde neler saklı neler gizlidir bilinebilir mi insan içinde dertler tasalar birikir her dert tasa ve kederin elbet bir sonu vardır dert ile tasa insana üzüntü verir üzünç ve cefa her başlayan iş ve olay gibi elbet sona erecektir yeterki insan her başlangıcın sonu olduğunu unutmasın insan için her olay bir tecrübedir yeterki insan içinde öldürmek ve yaşatmak istediklerinden bir ders ve tecrübe kazanabilsin kendisini soldurmasın kendini diri tutup sonbahar ve güzü değil  baharı ve yazı istesin tazelensin umudunu yeşertsin gemisini maviliklere sürsün karalara bürünmesin insanın içini onun acısını ondan iyi kim bilir onun dert ve acısını yine en iyi kendisi ortak olmazmı insanın acısını ondan başka kim bitirebilir umudunu kişinin başkasından gayrı kim diri tutabilir o halde acınızın üstüne gidin acının sizi yokedip tüketmesine izin vermeyin her acı size bir ders olsun ve tecrübe olsun düştüğünüz yerden kalkın ve yeniden hayata tutunun caddelerde dolaşın insanlarla konuşun pencerenizi açın kuşlar size doğru havalansın


Yeise düşme kendini yenile

İnsanın içi taşıdığı derinlikle biçimlenir insan bazen bir oda bir ev bazende bir kâinat ve alem halini alır her insan biriktirdiği topladıkları içinden dolup taşırdıkları kendi kendine yetemeyen  sürekli bir sel ve yağmur gibidir o insan küçük bir kainat ve alemdir birikiir dolar ve taşar her insan için içinde biriktirdikleri topladığı hikayeler ya bir ölüm yada diriliş müjdesidir çünkü her insanın yaşatıp yeşertmek istediği diriliş müjdeleri birazda dert ve tasa taşıyan eza ve cefaya neden olan olaylar taşır yeis ise ümitsizlik keder sebebi olup insanın eza ve cefasını çoğaltır ezalar cefalar üzüntüler ise insanı sonbahar gibi soldurur güz gibi dökülür
Yeis ümitsizlik yılgınlık bezginlik belirtisidir uzun hayat maratonunda ne yazıkki her insan solgunluk ve yılgınlık hali yaşar dertler üstüste gelince içinden bir vaveyla ve feryat koparmak isteyen insan gözyaşını kendina yağmur yapar içindeki kopan çığlık ve fırtınaları ancak insanın kendisi susturabilir  madem hayat var biz nefes alıyoruz o halde her fırtına ve darbenin insan daha güçlü bir nefes alarak yola devam edebilmelidir belkide acılar içte yaşananlar bizim ibret alıp hayata daha sıkı tutunmamız için gönderilen uyarıcı ve ikazlardır ne güzel her yağmur damlasıyla yeniden bir tohum gibi yenilenip yeşerip çiçek açabilene insanın içinde ne baharlar gizli yeterki o tohumu sulamayı bilelim sokakta nice insanlar var yeterki biz durumu iyi olana değil viranedekilere ulaşalım o zaman göreceğiz işte demekki bizden daha zorda insanlarda var yeterki bir insanın gönlüne ulaşabilelim  işte size yenilenme tazelenme fırsatı insanın hallerine dertlerine ortak olun onlarla bir tatlı dili güleryüzü paylaşın insana anadan babadan kalacak belkide en büyük mirastır alınteri evet size günün birinde çok büyük yerlerden çok büyük miras kalabilir peki siz ne yapacaksınız çoğaltacak mı azaltacakmısınız işte çoğaltmak demek insan eli demektir insan eli değerse bir ter damlası dökülürse işte sahip olunan o o oranda ziyadeleşir değeri artar peygamber efendimiz ne güzel buyuruyor Kesinlikle hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir yemek yememiştir işte size diriliş anahtarı ne yapıyorsanız kendi eliniz ve terinizle yapın bir çiçek dahi olsa ons su verin vermeyi adet edinin ne veriyorsanız gönülden gelerek samimiyet ile verin  madem yeise boşluğa düştün o halde boş durma insanlara bak seyret ibret al düşün tefekkür et her olaydan bir ders çıkar kendine bir düş kur hayatınızda sizinle birlikte ölecek ve sizi yılgınlıktan çıkaracak sizi tamamlayacak sözleri ve hareketleri ile size güzellikleri sunacak ve hayatın yükünü azaltacak insanlarla tanışın madem insanlar sizlen ölene kadar bir dostluk paylaşacak o halde sizde onlarla birlikte sonuna kadar bende varım diyin insan insanın öğretmenidir yeterki siz ders ve ibret almasını bilin