ya zamanın içinde değilsem
ya zamanın için de değilseniz
sonsuz bir simülasyonun içinde
beyhude dönüp duruyorsak yalanlarla
hepimiz bir üzümün salkım tanelerinde
ya da büyük bir bal peteğinin
göz göz odalarında


kendi zihinlerimizde
herkes kendi gerçekliğini yaratarak
film gibi oturduğumuz yerden
yüzeysel seyrederek hayatı
yaşıyorsak


absürt değil mi


geçmişten geleceğe
bakıp incelersek neler neler yaşanmış şimdiye kadar
şu anda geçmiştekilerin hangisi gerçekliğini
kanıtlaya bilirdi ki bize bıraktıkları ip uçları
belgeler olmasaydı


beynimiz o kadar mükemmel yaratılmış ki
şimdilerde yapay zeka fikri hepimizi ürkütürken
niye korkuyoruz ki aslında yapay zekayı üreten
insan beyninin mükemmelliği değil mi


Yüce Yaradan’ın inanılmaz muhteşem dehası
zihnimizin düşüncelerimizin sonsuzluğu
algılamalarımızın sınırsızlığı
inanılmaz müthiş bir şey
bu bir mucize


evrenin
evrenlerin yıldızların inanılmaz ihtişamı
o kadar sınırsız güzellikte ki yaratılan canlı cansız
o kadar çok çeşitlilik var ki sanki dibi bucağı olmayan
sonsuzluk gibi


zihnimizin kapalı kapılarını zorladıkça
bu muhteşem yaratılışın karşısında delirebilir insanoğlu
belki de o yüzden dünyanın o çılgın hengamesine
kapılıp oradan oraya sürüklenmek
gerçekler yerine daha da
hoşumuza gidiyor


öleceğimizi bile bile savaşlar çıkarmak
toprakları sahiplenmek güçlüler ve güçsüzler yaratmak
hep bizim işlerimiz değil mi


keşke korkmayıp
zihnimizin aklımızın kalbimizin derinliklerine inebilseydik
bu acımasızlıkları bu akıl karışıklıklarını yaşamasaydık hiç
(savaşlar katliamlar vs..)


beynimizi ve zihnimizi kalp gözümüzü açık tutabilseydik
kim bilir
kim bilir
nasıl bir dünyada yaşayacaktık


sınırsız bilginin sınırsız olanakların sınırsız güzelliklerin
sınırsız aşkın içinde kuşlar gibi özgürce uçacaktık
her yer gökyüzü gibi pırıl pırıl aydınlık olacaktı
ruhlarımız ayna gibi mutluluğu huzuru
yansıtacaktı evrene bizlere


düşünün bunlar çok absürt ve inanılmaz gelebilir
belki size sizlere
aslında hepsi gerçek olabilirdi


biz gerçekliğimizi
küçümsemeyip inansaydık tüm içtenliğimizle
bu savaşlar bu egolar bu birbirini tüketmeler olmayacaktı
belki değil- evet olmayacaktı


Yüce Yaradan bizi savaşın öldürün yok edin diye göndermedi mutlaka
kendimizi keşfetmeye dünyanın ve evrenin sırlarını çözmeye
"bilgiyi ve bilgeliği" öğrenmemize kılavuz olmaya gönderdi


bizler ne yaptık kapattık gözlerimizi kulaklarımızı tıkadık
güzelliklere
iyiliklere her şeye
ve olmadı zulümlere başladık...


yazık oldu hepimize yazık oldu insanlığımıza
yazık oldu tüm canlılara ve güzelim yaratılışın tüm hikmetlerine


kendi yarattığımız cehennemin dişlilerinde sürünmeye mahkumuz artık
çünkü tüm çıkış yollarını taşlarla kayalarla çeliklerle ördük


beynimiz zihnimizde uykuda
derin derin uykulardayız hep birlikte
sonu gelmeyen bir hastalık gibi bu


geçmiş olsun hepimize

geçmiş olsun



...






27072024
10:48
cumartesi
an’dan gelenler