KOLUMDAKİ SAAT


30’lu yaşlardayken, kol saatim 5000 liraydı.

Bugün 67 yaşımdayım ve 20 yıllık saati kullanıyorum.

İkisi de,
aynı zamanı gösteriyor.

Yine,
30’lu yaşlarımdayken ceylan derisi el yapımı cüzdanım vardı.

100 Dolara almıştım...

Bugün 67 yaşımdayım, cüzdanım sıradan,
100 ₺ yapay deriden.

İçine ne kadar,
para koyarsam koyayım bir fark yok.

Pazarda kimse cüzdana bakmıyor...

30’lu yaşlarımda bahçeli bir evde oturuyordum.

Bugün 3 oda 1 salon dairede yaşıyorum.

Ve aynı yalnızlık var, evin her köşesinde...

Tıpkı koca bir evde,
olduğu gibi...

30’lu yaşlarımda,
özel yapım VIP caravan
minibüsüm vardı.

Motosikletim vardı...

Şimdi 67 yaşımdayken, onlarla gittiğim aynı yerlere bazen otobüsle gidiyorum.

Hemen hemen aynı sürede ve yine hemen hemen aynı konforda.

Ve gençken,
pahallı içkiler içerdim, şimdi sıradan olan içkiler içiyorum...

4 kadehten sonra,
aynı sarhoşluk var...

Sadece pahallının,
farkı cebimde kalıyor...

Mutluluğu;

💠 lükste,
💠 markada,
💠 pahallı tatminlerde yaşadığımı zannederdim.

Şimdi mütevazi bir hayatta daha sakin ama huzurlu olduğumu fark ettim.

Yaşamdaki tercihlerimi;

30’lu yaşlarımdakileri ölçü alarak yapanlarla,
67 yaşımdakileri ölçü alan, arasında tek fark var;

--“Son virajda,
hafızada kalacak olan, nefes mesafesi yaşanan
sevgi ve tutku olacak...

Elimi tuttuğunda kolumdaki saatin fiyatı,
ya da markası değil...

Hissettiğin;

💟 Güven,
💟 Sıcaklık ve,
💟 Kalbindeki mutluluk kalacak.”

Zaten,
yaşlanıyorum anılarımda markalara değil,
duygulara yetecek kadar enerji var.

Keşke aynı pencereden bakabilseydik…



🩵💛❤🧿❤💛🩵



Sormuşlar bir dervişe nedir bu dinginliğin diye? Kardeşlerin talandayken sen neden kabuldesin?


--"Yola çıktığımda, acı bir soğan idim.

Hayatlar boyunca, çok kabuk değiştirdim.

Cehalette, dehşette ve vahşette ıstırapla inleyip kızıl bir soğan gibi, gözyaşı döktüm.

Varlığım dönüşürken, her halden geçtim.

Arta kalan acılardan böylece özgürleştim.

Egoyu aşıp, vicdanı geliştirirken,

İnsan aşkından geçip, varlık aşkına eriştim.

Koşulsuz sevgiye erdim.

Cahildim,
varlıkta küçücüktüm, büyüdüm!

Alemlerin sırrına binlerce hayat sonra erdim.

Dervişin, AŞK şarabından içtikçe “anlayış” devşirdim.

Başka bir yol varsa; bilen gelsin!
Bana da desin.”

Şeyh GALİP


Not: Yazı alıntıdır