Kupo ana Artık on beş yaşında değildi.
altmış üçüne basacaktı. Üstelik iri yarı olduğu halde en küçük bir hastalıkta inim inim inleyen, çok canı tatlı bir kadındı.
Doktor onun gık demeden, bir öksürükte öbür dünyayı boylayacağını söylüyordu.

Emile Zola


İnsanoğlunun doğumu ile birlikte yaşlanmaya başlar gün geçtikçe ihtiyarlar Allahın en büyük mucizelerinden ve en büyük emanetlerden biride insan sağlığıdir her verilenin kıymetini bilmek gerekir cahit sıtkının dediği gibi yaş 35 yolun yarısı eder bir ömürün ortasındayız insan ömrünü mevsimlere benzetirsek en tatlı çağlarımız her yerin yemyeşil sımsıcak olduğu yaz ve ilkbahardır zaman geçtikçe ömür limanından yol aldıkça sonbahar gibi yaprak dökmeye başlarız dökülen her yaprak insanoğlunun umutları hayal kırıklıkları ve bizden dökülen eksilenler olup her eksilttiğimiz bizde bir yıpranmaya ve yeni bir tecrübeye sebep olur işte bu nedenle  sonbahar için insanın kemal bulma çağıdır diyebiliriz ve mevsimlerin sonu ise kıştır dökülen her yaprak toprak altında kalır her var olan yokluğa sürüklenir artık kişinin son seferi başlamıştır Rabbimiz verdiği emaneti almak için bizi yanına davet etmektedir insan canı ise pek kıymetlidir ayağına taş batsa ağlayıp sızlamaya başlar bir iğne ucunda bile vaveyla koparan insan için hastaneler ne kadarda ibretlik bakan ve görmesini bilen göz çevresine bir baksa her işte bir ibret görecektir adeta her hasta sağlığın insana verilen en büyük nimet olduğunu haykırır işte topraktan şekillendik bir meni olduk ve varılacak en son nokta olan Rabbimize doğru bir sefere başladık bizi daha anne karnında iken şekillendiren Rabbimize tüm nimetleri için Hamd şükür olsun onun tek bir nimeti bile binlerce şükre lâyıktır    ölüm ve sekerat anında dahi bizi nasıl bir ölüm anının beklediği en başta Yüce Rabbimizin emri sonrada kulun iradesi ile gerçekleşir çünkü Rabbimiz bize kıymet bilin değer bilin vücudunuzu sağlıksız pislikler ile doldurmayın diye vaaz edip emrediyor haramdan uzaklaşıp vücudu faidesiz sağlıksız zararlar ile doldurmamak gerekir her zarar insanı hasta eder hastalık ise  ilk başta dünyada eziyet sebebidir gezin bakın hastane odalarını çoğu hastalık vücuda kıymet vermemekten onu gereksiz ve lüzumsuz maddeler ile doldurmaktan kaynaklanır inanan insan için her hastalık adeta ilahi bir uyarı ve ikazdır Rabbimiz ben sana vücut verdim peki sen bu vücudun kıymetini bilip değer verdinmi diye sorguya çeker peki kulun haberi varmıdır sorguya çekildiğinden   gerçekten hastalık anında bir öksürük ile can vermek eziyetsiz acısız şekilde Rabbimize varmak ne güzeldir binlerce hasta şu an acı ve eziyet halinde Rabbinden gelecek o ilahi gel ey kulum vaden doldu emrini beklerken sen ey hasta ve üzerine ölüm gölgesi düşmüş değerli kardeşim nasıl bir ölüm istersin tabi her iş Rabbimizin takdiri iledir  ve o her şeyi en iyi bilendir kula düşen sadece istemektir olduran ise Rahman ve Rahim olan her şeyin sahibi Allahtır dua ve niyazım şudur ey sevgili olan her şeyin sahibi bir ve tek olan Allahım sen veren ve alansın her oluş ve gerçeklesen elbet senin takdirin iledir senin her emrine kurban olurum en iyiyi elbet sen bilirsin sen bizi toprak iken şekillendirdin bir nüfte halinde iken Anne karnına yerleştirdin her hayrın başısın Rabbim kun fe ye kun emrin ile bizi dünyaya getirdin oluşumuz senin emrin iledir şu anda can çekilmekte olan binlerce hasta var sen biz kullarına eziyet çektirme ölümün ve yaşamın sebebi olan Rahman ve Rahimim benim biricik yarenim tek dostum olanım sen bize ölümün en güzelini tattır öyle ağrısız sızısız zalim kulların eline düşmeden yanına varmak tek dileğimdir sen kabul edensin

Topraktan bedene can veren Allah
Her güne bir ümit veren Allah
Bütün kainatı yaratan tanrım
Sen kurtar Allahım zalim felekten

Gerçek aşka giden yolları göster
Mutlu gelen günleri göster
Benim de gönlümün muradını ver
Bana da yaşamak hevesini ver

Müslüm gürses