15 TEMMUZ GERÇEĞİ.
Takvimler 15 Temmuz 2016’yı gösterdiğinde Türkiye büyük bir saldırıyla karşı karşıyaydı. Türk Ordusunun içine yerleştirilen Gladyo, 15 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef almıştı. 15 Temmuz günü, İncirlik Üssü, Akıncı Üssü gibi üslerin adı öne çıksa da darbe girişimi bizzat NATO karargahlarından yönetilmişti. Aslında planlamalar da aynı merkezden yapılmıştı.

NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı, Gladyo’nun dünyaya hükmetme merkeziydi. Gladyo bu merkezden yönetiliyordu. NATO’nun asimetrik savaşla ilgili birimleri bu merkeze taşınmıştı. Ülkelerin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim, enerji, bilim ve teknolojisine artık bu merkez yön verecekti. Gladyo’nun elindeki önemli enstrümanlardan biri de FETÖ’ydü.

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin merkezi de ABD Virginia Eyaleti Norfolk’ta bulunan NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığıydı. Bu üsse bağlı Komuta Kontrol Konuş ve İdame Edilebilirlik Dairesi Başkanı FETÖ’cü Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu’ydu. Uğurlu darbenin başındaki isimdi ve kendisine bağlı ekiple birlikte Amerikalı subayların yönetim ve denetiminde çalışıyordu.

Daha önce FETÖ soruşturması sırasında İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato tarafından ifadeye çağrılan Uğurlu, Norfolk’ta hastaneye gitmiş, ‘Vertigo hastası’ olduğuna dair rapor almış ve ifadeye gitmemişti. Savcı Okan Bato, 9 Temmuz günü Uğurlu hakkında tutuklama kararı verdi.

Türkiye’nin TSK’da FETÖ temizliğine başlayacağına dair emareler güçlenince ABD-FETÖ ortaklığı gözünü kararttı ve 15 Temmuz için düğmeye basıldı. Planlamalar NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığında yapıldı. Mustafa Zeki Uğurlu da darbe girişimi gecesi Pensilvanya’da, Fethullah Gülen’le birlikteydi. Darbeyi buradan yönettiler.

Uğurlu, 22 Temmuz’da Üsse giderek, üniformasını bırakıp ayrıldı. Ancak dört gün sonra NATO Sanayi Danışmanlık Grubu’nun Norfolk’taki toplantısına “Türkiye’yi temsilen” katıldı. NATO’nun internet sitesinde Uğurlu’nun toplantıdaki üniformalı resmi yer aldı. Resmin altında, “Amiral Mustafa Uğurlu; NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı Komuta Kontrol Konuş ve İdame Edilebilirlik Daire Başkanı” yazıyordu.

Bu Türkiye’ye verilen bir mesajdı. Zira bir NATO yetkilisi, Uğurlu hakkındaki tutuklama kararıyla ilgili olarak, “Türkiye bize bildirdi” diyordu. Yani NATO, Türkiye’nin kararını tanımadığını ve kaçak amirale sahip çıktığını açıkça ilân ediyordu.

15 Temmuz Darbe Girişiminin psikolojik harekât merkezi ise Büyükada seçilmişti. NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı denetimindeki STK’lar ve “Düşünce Kuruluşları” Henri Barkey önderliğinde Büyükada’da üslenmişti.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın 15 Temmuz Darbe Girişimi soruşturmasında, NATO’da görevli 462 subaydan 237’si hakkında FETÖ’den işlem yaptığı öğrenildi. Bu subaylardan 200’ü “Geri dön” çağrısına uymadı. Ayrıca bu 237 subaydan, 3’ü general, 17’sinin delil kabul edilen Bylock kullandığı saptandı. Bu kaçak subaylar Hollanda, İtalya, Belçika, ABD, Almanya, İspanya, Avusturya, Norveç, İngiltere, Yunanistan’daki NATO üslerinde görevliydi. Darbe girişiminin NATO merkezli olduğunu anlatan en önemli olgu buydu.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Cumhuriyet savcıları tarafından hazırlanan iddianamelerde FETÖ’nün dış güçlerle olan bağı da net şekilde ortaya konuldu. İddianamelerde, yurtdışı görevlere seçilerek NATO kadrolarına atanan FETÖ/PDY mensubu subayların bazı millî ve askerî bilgileri NATO makamlarına servis ettikleri kaydedildi.

Bir FETÖ sanığının darbe girişiminden hemen önce “Amerika’nın, NATO’nun onayı var” şeklindeki ifadeleri de yer aldı. İiddianamelerde dikkat çekilen bir nokta da şu oldu: Darbe girişiminden önceki son 15 yılda ABD’ye NATO daimi görevlerine gönderilen FETÖ’cülerin sayısı arttı, bunlardan darbe girişimine fiilen katılan FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit edilenlerin oranı dikkat çe