BU NE GAFLET BUNA DALÂLET
Bundan on yıl önce memlekette bir terör sorunu vardı. PKK denen bu illet nerdeyse yok edilme seviyesine getirilmiş söndürülmüş durumda iken yeniden alevlendirildi. İktidar tarafından lâkayt ve desteklenir bir tavırla terör sorunu sanki bir Kürt meselesi varmış olgusu yaratıldı. İnsanlar benim % 50 leri zor tutuyorum denilerek hasta tarafgir yandaşlar yaratıldı. Arkasına aldığı 30-40 liralık gıda kolilerine taşlı topraklı 500 Kğ kömür rüşvetine muhtaç bırakılan kesim. Ama gerideki % 50 yok sayıldı. Ülke Çapındaki kaynaşmış vatanını seven bayrağına saygılı birbirleri ile akrabalık hısımlık tesis etmiş etnik köken iktidar tarafından meydanlarda siyaset malzemesi yapılmaya başlanıldı.
Benim Kürt kardeşlerim lafı ağızlara sakız yapıldı. Hiç durmadan Türk, Laz, Çerkez, Gürcü, Arnavut, Boşnak, Kürt ayrıştırıcılığı zihinlere kazınmaya çalışılarak ayrıştırıldı. Sanki bir ülkenin vatandaşları değil birleşmiş milletler topluluğu. Öte yandan en iyi ticaret malzemesi olan iyi getirisi bulunan din tacirliği ayrımcılığı ateşlendi. Hem de iktidar eliyle. Hiç kimse bu ülkede kimin hangi dine inanca görüşe sahip olduğunun farkında değilken kimse kimseyi bu konuda yargılamazken Sünni, Alevi, Yahudi, Hıristiyan ve ateist gibi yaftalar ile ayrıştırıldı ve birbirlerine yan bakar hale getirildi.
Yolsuzluklarla rüşvette hırsızlıkla mücadele edeceğini söyleyen iktidar soygunun rüşvetin hırsızlığı merkezine oturdu. Bakanlar ve oğulları başbakan ve oğluna varıncaya kadar rüşvetin içinde yer alma iddiası ortaya çıktı. Başbakan bir telaş içinde kendini meydanlara attı bu olayların üstünü örtmek için. Türk adalet sistemini ve asayiş gücünü hallaç pamuğu gibi savurdu. Suçlular serbest edilip suçluları ortaya çıkaran savcılar yargıçlar ve emniyet güçleri kış ortasında darmadağın edildi. Kamuoyu vicdanında bu yerlere parti yandaşları olayların üstünü kapatacak olanların getirildiği savı kuvvetlendi.
Mahalli seçimlerinde bu olaylara denk gelmesi nedeniyle meydanlar da başbakanın kin dolu hakaret vari konuşmaları düzeysiz ve ayrıştırıcı suçluluk telaşı içindeki konuşmaları milleti iyice kutuplaştırdı. Ülke bir batağın içine çıkarılan kişiye özel kanunlarla, halk tabiri ile orman kanunları ile ben yaptım oldu demagojisi ile torba kanunlarla içeriği dahi vekillerle bilinmeden parmak kaldır indir sistemi ile piyasaya sürüldü. Adalet sistemi tamamen yok edildi. Meclis başkanı bile Türk adalet sistemi çökmüştür diye açıklamada bulunur oldu. Tehdit ve şantajlar ile ülke de huzur bırakılmadı. Gençleri sokaklara döktüler. Yaşanır olan bu ülke zindana dönüşmeye başladı.
Ordusu emniyet güçleri kurumlar üniversiteler susturuldu. Çözüm adı altında ülke bölünmenin eşiğine getirildi. Bağımsızlık eyalet sistemi tartışılma seviyesinin de ilerisine gitti. Ülkenin güney doğusunda Türk bayrağı yerine PKK paçavraları dalgalandırılmaya başladı. Bir devlet görünümü şekline dönüşmüş vaziyette. Polisi karakoluna asker kışlasına kapatıldı. PKK artık oralarda at koşturuyor. Aciz durumdaki iktidar şehitler gelmiyor palavraları ile halkın gözünü boyamaya çalışıyor. Benim valim benim polisim bu millet söylemleri ile devletin olanları siyasi ikbaline bağlandı ve sus pus ettiler. Türk milleti lafını ağzınıza bile almaktan kaçınır oldular. Türk ve Türklük düşmanlığı yaratıldı.
Bazı zavallı kesim çalmışlar ama iş yaptılar. Ey aklı evvel kesim hangi işleri yaptılar. Cumhuriyetin doksan yıllık kazanımlarını satıp bitirdiler. Müflüz tüccar gibi ülkeyi iflasın eşiğine getirdiler. Ülkeyi borç batağına soktular. Allah dediler din iman dediler bu halkın rızkından cebinden çaldılar. Avantayı yolsuzluğu rüşveti hırsızlığı gizlemeye üstünü örtmeye çalışarak din istismarı ile nerdeyse bu pisliklerini islamın en önemli şartı saymaya başladılar. Benim oğlumla böyle konuşmalarımız olmamıştır diyemediler. Bu iddiaları hiç inkâr yoluna gitmediler. Montaj da montaj türküsü söylediler. Seni uyuttular. Utanmadan günah işleme hırsızlık yapma özgürlüğünden bahseder oldular. Sen ise uyumaya devam et. Geleceğin karartılıyor ülke yok ediliyor. Sen hala yiyorlar çalıyorlar ama iş yapıyorlar ile avunmaya devam et.
Bu pislikleri Allah asla affetmeyecektir. Bilerek veya bilmeyerek oy veren gönül verenler olarak asla sizlerde affetmeyin. Şu iyi bilinmelidir bu şekilde ülkenin değerleri yok edilip rüşvete yolsuzluğa hırsızlığa hainliğe batmışlara destek olanlarda aynı yolun yolcusu olarak bu temiz saf fakat bilinçli halkımız tarından affedilmeyecektir.
Allah’ta dini malzeme yapanları suçlarını örtmek için kullananları affetmeyecektir.
Durmuş Karabağlı