Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Huseyin Kara Eğitimci Şai
Huseyin Kara Eğitimci Şai

BİR EĞİTİMCİNİN YAŞAM ÖYKÜSÜ

Yorum

BİR EĞİTİMCİNİN YAŞAM ÖYKÜSÜ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

399

Okunma

BİR EĞİTİMCİNİN YAŞAM ÖYKÜSÜ


AĞLAMASINLAR



Çocuk söylenince tatlı söylenir
Günahsız kullardır öyle bellenir
Sevgi bağı öbek öbek tellenir
Onlar hep okşansın ağlamasınlar

Tatlı dil çocuğa şerbet gibidir
Davranış biçimi sabret gibidir
Kem göz kötü sözler nefret gibidir
Her an sevindirin ağlamasınlar

Sevgiyle yaklaşsan çiçeği açar
Çocuk berekettir neşeler saçar
Kötü zamanında neşemiz kaçar
Elinden tutalım ağlamasınlar

Geleceğe emin adımla yürüt
Neşeyle,cilveyle edayla sürüt
Özgürce yaşasın korkuyu çürüt
Sevgi şevkat göster ağlamasınlar

Çocuklar sevgiye muhtaç bilesin
Her daim gözünün yaşı silesin
Hatası olursa özür dilesin
Boş yere nafile ağlamasınlar

Hangi millette var çocuk bayramı
Dünya çocukları bizim hayranı
Yazın ne hoş olur içmek ayranı
Sevgiyle yaklaşki ağlamasınlar

Çiçekte can suyu çocukta sevgi
Yeşertir büyütür verilen övgü
Yapma kıyaslama hiç yoktur dengi
Şevkatle yaklaş ki ağlamasınlar

Çocukgeleceğin güvencesidir
Ağlamak gülmekte onun sesidir
Her türlü oynamak ğlencesidir
Yeterli sevgi ver ağlamasınlar

Çocuğun olmalı oyuncakları
Anne babanın tatlı kucakları
Renga renk çiçektir köşe bucakları
Merhamet etmeli ağlamasınlar

Özzgür büyüsünler baskı yapmayın
Ceza yöntemine sakın sapmayın
Her birey farklıdır kıyaslamayın
Hassas davranalım ağlamasınlar

Çocuk eğitimi ustalık ister
Çocuktur arada altını pisler
Tüm çocuklar için değişmez hisler
Hoşgörü verelim ağlamasınlar

Pür dikkat büyüsün bebelerimiz
Doğumda görevli ebelerimiz
Sınıfların gülükelebeğimiz
Şevkat gösterelim ağlamasınlar...

Hüseyin Kara 05.08.2011 Çayeli



Öğretmenlik farklılıkları ayıtedebilme sanatıdır.Bir okulda bin öğrenci varsa bin tane farklı yapıda insan var demektir.Nasılki parmak izi kişiye ait her kişinin farklı parmak izi var.Her kişininde yetenekleri becerileri farklıdır.Milli Eğitimin en önemli amacı öğrenciyi kendi istidat ve kabiliyetine göre en üst seviyeye çıkarmaktır.Öğrenciye leb dersin leblebiyi anlayan tıp,.Leblebi dersin lebi diyemez türdende öğrenciler olabilir.
Öğretmenin en önemli görevi öğrencilerdeki gizli güçleri bulup meydana çıkarmaktır.Öncelikle öğretmen çevreyi ,çevrenin tarihini coğrafi konumunu ekonomisini ,kültür seviyesini kültürel özelliklerini örf adet ve geleneklerini iyice bilmelidir
.Bu konularda ne kadar bilgi sahibi olursa öğrenciye o denli yararlı olur.Mesleğinin ilk yıllarında.Stajyerken müfettişler çevre inceleme planı isterlerdi.Zaten bir öğretmenin bir okulda başarılı olabilmesi için en az dört yıl kalması şarttır.Bir öğretmen bir okulda iki veya üç yılda ancak o çevreyi öğrenciler tanıyabilir.Eğitimci kendi çevresinde daha başarılı olur.
Eğitim,önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizesidir.Bir başka söylemle Eğitim,bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir.Eğitim öğretim ikiside davranış değişikliği anlamındadır.Eğitim geniş kapsamlı ve süreklilik özelliği vardır.Öğretim kısa süreli davranış değişikliğidir.Eğitimde kalıcılık özelliği vardır.Tarih boyunca eğitimin ana amacı,kültürün tüm nesillere yayılmasını .sağlamaktır. Eğitim anne karnında beslenme eğitimiyle başlar ölünceye dek sürer. En iyi eğitimci öğretmenlerdir.İlk göz ağrısı anne babada eğitimcidir.Özellikle anne çoçuğun eğitiminde aktif rol oynar.Çocuk zamanının çoğunu anneyle geçirdiğinden...
Kısaacası öğretimde bilgi ve içerik önplandadır. ,eğitimde ise, beceri,yetenek ve deneyimler ön plana çıkar...

Eğitim öğretim arasındaki farklılıklar vede benzerlikler
Öğretim okulla sınırlıdır
Öğretimde bilgi edinmek.eğitimde ise bilgileri doğru yorumlamak ve uygulamak önemlidir
Öğretim akademik bir yapıdadır ve bilimseldir
Eğitim kişinin hayatı boyunca devam eder
Eğitim daha geniş kapsamlı bir kavram olduğu için öğretim onun bir alt dalıdır.

Ben öğretmen okulu mezunuyum.Üç yıl yatılı okudum Rize İlköğretmen Okulunda..Gerçekten Öğretmen okullarında yatılı öğrenciler olarak çok iyi eğitim aldık.Çayeli ilçemizden 1968_69 da ortaokuldan mezun oldum.İki sınava müracaat ettim.Okul müdürümüz İsmet Bakan’dı ..İki abim üniversite okuyordu.O zamanlar babam çay fabrikasında işçiydi.9 kardeş olduğumuzdan ben Öğretmen okulu, ikisi ortaokul ,diğer üçü ilkokulda okuyorlardı...
1969 da ilkokul Ortaokul ve Lisede sene sonunda tüm derslerden sınav olmak vardı.Sınıf tekrarıda yaptırılıyordu.Ben hem sağlık meslek lisesi sinavına ,hemde Öğretmem Okulu sınavına girmiştim.Yatılı sınavında üç kişiydik.Türkçe bir kompozisyon sorusu vardı. Dam üstinde saksağan vur beline kazmayı sözünden ne anlıyorsunuz...?İki arkadaşım acele edip sınav kağıtlarını verip çıktılar.Ben sınav sonuna kadar takıldım.Sınavda Öğretmen Okulundan bir öğretmeni tanımıştım.Beden eğitimi öğretmeni Gürbüz Duyum olacak Sınavdan üç hafta sonra Rizesporun maçına gittim.2 sıfır maçı kazandık.Dışarı çıkarken Sınavda gözetmen olan Gürbüz beyi tanıdım.Yanaştım hocam öğretmen Okulu sınavına girmiştim sonuçlar açıklandımı ?diye sordum.bana dediki gelirsin okula sorarsın öğrenirsın..Çayeli’li olarak sınavı tek ben kazanmıştım Yatılı okuyacaktım.Veli olarak Sağlık müdürlüğünde iki komşumuz memuluk yapıyordu.Mehmet Çataklı Ve İzzet Demirci.İzzet abi abimin emsalı arkadaşı Gittim İzzet abiye velim olur musun? dedim..Memnuniyetle kabul etti .Kaydımı yaptırdık..kayıt yapan öğretmen İbrahim Suna öğretmendi.Önce gitmeme rağmen beni bekletti.Yine Çayeli’li, ortaokuldan arkadaşım Nihayet Karal’ı kaydetti.Sana dedi iyi bir numara veriyorum 31 numarayı bana verdi. ertesi hafta pazartesi okul açıldı. Okulun ilk günleri otorite boşluğu var.O hafta cuma günü aşı olduk.İkinci sınıfta Osman Demirtaş arkadaşım haydi gidelim evimize.Çayeli yakın.İzin falan gerekmez mi dedim?Okulun başı kıçı belli değil.Velhasıl öylede yaptık.Pazartesi yemekhanede Aşıda izin almadan okulu terkedenleri tek tek okudular.Birde yüz numaralı yatakta kim yatıyordu deyince Zeki Kalender arkadaşım Hüseyin Hüseyin deyince ayağa kalktım.Ranzada altlı üslü yatıyormuşuz. Zeki 99 ben yüz numaralı yataktaymışım.Tesadüfünda böylesi.Adın ne Hüseyin Kara Okul numaran 31 e ...yatak numarası yüz.yemekhane kahkahaya boğuldu Öğretmenler dahil.Aynı gün öğle saatinde disiplin kurulu toplandı İfadeler alınıyor.Ben birinci sınıftayım Haliyle ilk beni çağırdılar.Müdür Günhan Özkan diğer öğretmenler karşılarında beni .ceket düğmesiz kravat sarkmış ellerim arkadaGürbüzbey bıyıkaltından gülüyor.Müdür Bey ağlamaklı birsesle bundan öğretmen mi olur.Bir bak duruşuna.O ara toparlandım Önümü ilikledim.Hocam okulunuzun kurallatını bilmiyorum Yeni geldim Öğreneyim ondan sonra bu sözleri söyleyin .Çok rahatım Saadettin Çetine yazılı ifadeni ver dediler.Okulun üst sınıfından abilerde var son sınıflar hep Kars’lı abiler Ben üç gün uzaklaştırma aldım.Diğer abiler 7 gün 10 gün uzaklaştırma aldılar.Eve gidince üç gün uzaklaştıma babamdan fırçayı yedim.Velim İzzet abi çağıdılar gittim okulda seni istiyorlar dedim.Kendisine dedim Bu ilk ve sondur Daha böyle şeyler için seni asla rahatsız etmeyeceğim...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir eğitimcinin yaşam öyküsü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir eğitimcinin yaşam öyküsü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR EĞİTİMCİNİN YAŞAM ÖYKÜSÜ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL