İnansada inanmasa da insan içinde yanan bir ateş var nefes aldıkça ve ne kadar bastırmaya çalışsa da insan, içindeki ateşin alevi sönmeyecek o ateş oksijenle buluştuğu sürece, yaşanmışlikları kabul etmedikçe hiçbir ilaç gerçek anlamda tedavi etmeyecek içindeki yarayı, çünkü hiçbir tedavi insan iradesinden daha üstün değildir insanın kendisi özgür bırakmadıkca kabullenmedikce ruhuyla bedeni bir bütün olup hareket etmedikçe huzur bulamayacak ne yazık ki , bırakacak denize atılan taş gibi , rüzgarın savurduğu kül gibi içindeki olumsuz duyguları olduğu gibi kabullenecek ben varım nefes aldıkça ve sevgiyle üstesinden geleceğim bütün olumsuz düşüncelerin demesiyle zamanla daha sağlam daha dirençli bir vücuda kavuşacak mum ışığından kurtulup güneş gibi ısıtacak sevgiyle yeryüzünü, gerçeğin kendisi vazgeçmektir savaşmaktan kendi nefsinle barışık olmaktır ve daima aklımda yer edinmiş bir sözü vardır Sabahattin Ali’nin çok fazla beklenti içinde olmamayı şöyle anlatıyor bize.. “Bu hayatta mutlu olmanın yolu, beklentiyi düşük tutmaktır. Yoksa kanatlarından vurulmuş kuşa dönersin.”
Yıllardır bu inançla yaşıyor ve hayatıma yön veriyorum bu yüzden bütün yolların sonu ona çıkıyor nereye bakarsa baksın gözler kulaklar neyi duyarsa duysun ruhun neyi hissederse hissetsin onun gücüne ve kudretine şahit oluyor can çünkü o en güzeli yüce yaradan Allah. Çaresiz derdi olanı ölümün soğuk yüzüne şahit olanı getirin gönül kapıma o hak verecektir bu kader yazgıma. İnsan okumadıkça farkına varamadıkça hissetmedikçe empati kurmadıkça hakikati öğrenmesi çok zor olacaktır .
Naçizane fikrim yaşadığım ve gözlemlediğim şekilde yansıtmaya çalıştım yazımla, kusurum olmuşsa şimdiden affola .
Bu yazıyı okuyan güzel insan , kıymet verip değerli vaktini ayırdığın için teşekkür ederim 🙏 😊
00:16
07.05.2024
Sinan Gürbüz